Kendimi zaman zaman seksi,çoğunlukla masum buluyorum
Güncelleme Tarihi:
Afra Saraçoğlu ismini bu sene sık sık duymaya hazır olun! Daha 21 yaşında ama kısa sürede güzelliği kadar yeteneğiyle de dikkat çekti. Yıldızı hızla parladı ve başrollerin aranan oyuncularından oldu. ‘İyi Oyun’ isimli sinema filmi cuma vizyona giriyor. Yakında yeni dizisi ‘Kardeş Çocukları’ başlıyor. Ve ardından bir sinema filmiyle daha beyazperdede boy göstermeye hazırlanıyor. Üniversitede okurken keşfedilen, babasını neredeyse hiç tanımayan, çocuk yaşta çalışmaya başlayan Saraçoğlu’yla bir e-spor filmi olan ‘İyi Oyun’ vesilesiyle buluştuk. “İçimde geçmişte gerçekleştiremediğim hayalleri gerçekleştirebilecek olmanın hırsı, azmi ve hevesi var” diyen oyuncuyla hayat hikâyesinden başlayıp kariyerine uzanan yolu konuştuk.
İyi Oyun’ vizyona giriyor, yakında yeni diziniz ‘Kardeş Çocukları’ başlıyor ve sırada ‘Aşk Bu mu?’ isimli bir sinema filminiz daha var... Eskişehir’de üniversitede okuyan bir kızken bu kadarını hayal ediyor muydunuz?
- Oyuncu olmayı küçüklüğümden beri isteyip hayalini kurardım. Evde kendi kendime senaryolar yazıp kostümler diker, sonra onları canlandırır, annemin telefonuna kaydederdim. Ama açıkçası bu kadar kısa sürede bu kadar çok iş yapmayı hayal etmiyordum.
◊ Bu zorlu arenada rakiplerinizden sıyrılıp, sizi başrollere taşıyan ne oldu? Güzellik mi yetenek mi?
- Her zaman beni heyecanlandıran senaryoları ve oyunculuğumu geliştirecek işleri seçmeye çalıştım. Güzellik tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Kariyerimde doğru proje ve disiplin çok daha etkendi. Hepsi birleşince ortaya fark çıkmış olabilir diye düşünüyorum. Hepsi bir bütün.
◊ Anneniz sosyal medyada Özcan Deniz’in yaptığı bir ‘casting’ paylaşımını görüyor. Başvuruyorsunuz ve kariyeriniz başlıyor. Sizin kahramanınız anneniz mi?
- Evet ama sadece kariyerim için bunu söyleyemem. Hayata bakış açısını örnek aldığım ve yolunu izlediğim insandır annem.
◊ Anne-babanız küçük yaşta ayrılıyor. İki kadın ayakta durmak zor
muydu?
- Tabii çok zordu. İki kadın hayatta kalmak, çalışmak ve para kazanmak zorundaydık. Birbirimize hep destek olduk.
◊ Anneniz ne iş yapıyordu?
- Gayrimenkul işiyle ilgileniyordu. Annem bana maddi olarak yaşadığımız zorlukları ve o süreci çok yansıtmadı ama her şeyin farkındaydım. Bir dönem Akçay’da yaşadık. Uzun dönem Antalya’daydık. Ona destek olmak, eve maddi yardım sağlamak için 13 yaşımda çalışmaya başladım.
◊ İstanbul’a ilk sinema filmi için geldiğinizde neler yaşadınız?
- İlk günü çok iyi hatırlıyorum. Ben Eskişehir’den, annem Akçay’dan yola çıktık ve sabah 05.00’de İstanbul’da olduk. Deneme çekimi öğlendi. İstanbul’u hiç bilmiyorduk. Ardından deneme çekimlerine girdim ve Eskişehir’e döndüm. İki gün sonra ‘İkinci Şans’ filmi için yeniden çağrıldım ve seçildim. Sonra ‘Kötü Çocuk’ adlı sinema filmi ve ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ dizisi geldi.
Bu kadar küçük yaşta çalışmaya başlamak, anneyle hayata tutunmak sizi nasıl biri haline getirdi?
- Omuzlarım dik, ayaklarım üzerinde durmayı bildim. El bebek gül bebek büyütülemedim. Küçük yaşta olgunlaştım. Belki bulunduğum noktanın sebebi de buydu. İçimde geçmişte gerçekleştiremediğim hayallerin hırsı, azmi ve hevesi var.
◊ Peki bu hayallerden gerçeğe dönüşenler oldu mu?
- Annemin hayalindeki gibi deniz manzaralı bir eve taşındım. İçini kendi istediğim gibi zevkime göre döşedim. Mesela odama girenler “Neden bu kadar pembe?” diye soruyor. Çünkü küçüklüğümde böyle bir odanın hayalini kurardım ama olmamıştı. Mesela hâlâ Barbie bebeklerim var.
Kendimi zaman zaman seksi, çoğunlukla masum buluyorum
◊ Artık şöhretlisiniz. Babanız ortaya çıkmadı mı?
- O konuda çok istikrarlı çıktı. Arayıp sormadı. Bu zamana kadar bana bir yararı olmadığı için bundan sonra da ihtiyacım yok diye düşünüyorum.
◊ Erkeklere karşı güven sorunu oluşturdu mu yaşadıklarınız?
- Daha temkinli yaklaşmaya başladım diyelim.
◊ En son konuştuğumuzda hiç âşık olmamıştınız. Değişti mi bir şeyler?
- Eğer kafa yapınız uyuşursa insanın hayatına birileri girebiliyor. Ama şimdi yalnızım. Aşk, hayatımın merkezinde değil. Kariyerime odaklıyım, kafam dağılsın istemiyorum.
◊ Kimileri sizi seksi, kimileri şirin buluyor. Sizce?
- Kendimi zaman zaman seksi, çoğunlukla masum buluyorum...
Türkiye ve dünyada çekilen ilk e-spor filmi
◊ ‘İyi Oyun’ bir e-spor filmi. Sizin bilgisayar oyunlarıyla aranız nasıl?
- Ben daha çok PlayStation oynuyorum. Filmde geçen ‘League of Legends’ı 15 yaşımdayken oynamıştım. Ama bu filmden sonra büyük turnuvalar yapıldığını öğrendim. Hatta turnuvalardan birine katıldım. Oradaki o rekabet ve yarışlar bende heyecan uyandırdı.
◊ Canlandırdığınız Ada nasıl bir karakter?
- 18 yaşında. Bloger Twitch TV’de ‘League of Legends’ ile ilgili güncel haberler paylaşan bir kız. Küçük yaşlarından beri e-spora meraklı. Abisiyle beraber kurduğu bir takımı var. Yeni yetenekler keşfediyor. Ciddi, kararlı bir kız. Bu filmin Türkiye ve dünyada çekilen ilk e-spor filmi olması benim için çok etkileyiciydi. Senaryonun akıcılığından o kadar etkilendim ki hangi karakter olursa olsun içinde olmalıyım diye düşündüm.
◊ İki sinema filmi birden çektiniz. Bir gün bir set, ertesi gün diğer set. Bir rolden çıkıp diğerine girmek zor olmadı mı?
- İki farklı oyuncu koçuyla çalıştım. İyi bir ön hazırlık yaptım. Ama fiziksel olarak yoruldum.
Ruhum yaşlı
◊ 1997 doğumluyum. Ruhum yaşlı. Olgunum, belki sebebi geçmişte yaşadıklarım. Çok sakin bir insanım. Arkadaşlarımla gece kulüplerine gitmek yerine birbirimizi duyabildiğimiz sakin mekânlarda vakit geçirmeyi seviyorum.
◊ Gelecekte daha iyi işler yapmak, sınırlarımı yükseltmek istiyorum.
Bir art-house, sanat filminde rol almak isterim.
◊ En büyük korkularımdan biri örümcek. Yılanlardan da korkuyorum. Başarısızlık korkum da var.
