Haluk Akakçe’nin renkli harikalar diyarı

Akaretler yokuşundan çıkarken Sıraevler No: 33’te duruyoruz. Yoldan geçenlerin ‘kırmızı balonlu ev’ olarak adlandırdıkları binanın önünde. Burası 9 Ekim 2023’te aramızdan ayrılan çağdaş sanatçı Haluk Akakçe’nin 2019-2023 yılları arasında üretimlerini sürdürdüğü atölyesi.

İki yıl sonra karışık duygularla Haluk Akakçe Atelier’nin kapısından içeri giriyoruz. Bizi atölyenin ziyarete açılmasını sağlayan SM Sanat’ın yönetim kurulu başkanı Şengül Oğuz karşılıyor. Daha ilk dakikadan bir atölye değil de bir sanat eserini deneyimliyormuş hissine kapılıyoruz. Karşımızdaki dev ekranda sanatsal dehasının yanında renkli kişiliğiyle de tanıdığımız Akakçe’nin farklı tarihlerde çekilmiş fotoğrafları birer birer beliriyor. Evin her köşesinde sanatçının imzası var. Merdivenin siyaha boyanmış tırabzanındaki beyaz boya damlasına kadar…

Haluk Akakçe’nin eserlerini ve atölyedeki eşyaya boyalarla yaptığı müdahaleleri inceleyerek bir üst kata çıkıyoruz. Şengül Hanım eserlerinden birini göstererek “Sizce hangi hayvanı resmetmiş” diye soruyor. “Fil” yanıtını veriyoruz hiç düşünmeden. “Aslında bu bir ahtapot ama eserin adı ne biliyor musunuz? ‘Fil’.” Haluk Akakçe işte böyle bir sanatçı; algınızla oynayan, hayal gücünüzü harekete geçiren…

Mucizeler odası

Ahtapot gerçekmiş bu arada. Kendi besliyormuş. Sadece ahtapot da değil, atölyede kocaman akvaryumları, kuş kafesleri varmış. Kediler, köpekler odalarda koştururmuş…

Sessiz ortamda çalışmayı seviyormuş Haluk Akakçe. Konsantrasyonu bozulunca çalışmayı da bırakırmış. Bazen üç tuvali yan yana koyup
üç esere aynı anda başlayıp bitirirmiş... Kapısına ‘Miracles’ (Mucizeler) yazdığı çalışma odası olduğu gibi korunmuş; boyaları, tuvalleri... Masasının üzerinde yarısı içilmiş su şişesi…

Sessiz çalışmayı sevse de çevresinde insanların olmasını da hep sevmiş. Davetler, partiler verirmiş. Tedavi gördüğü süreçte yoğun bakımdayken bir gün uyanmış, Şengül Hanım’ı aramış “Niye gelmediniz” diye. “Geldik ama almadılar” yanıtını duyunca da “Tamam, şimdi alıyorlar, hadi, kalkın gelin” demiş.

Haluk Akakçe Atelier’nin açılmasında eşi Nevzat Hanım’ın katkısı büyük. İlerleyen dönemde sanatçının adını taşıyan vakıfla farklı faaliyetlere de imza atacak. Atölye pazartesi ve salı hariç, 12.00-17.00 arasında ziyarete açık. Giriş ücretsiz.

‘Cekete uysun diye boynunu boyamış’

İkinci katta sanatçının terzihanesi var. Üzerinde gördüğümüz ‘çılgın’ kıyafetlerin birçoğu burada yapılmış. Duvarda çıkardığı kalıplar asılı. Askıda tişörtleri, paltoları… Şengül Hanım eline bir ceket alıp başlıyor anlatmaya: “Bu ceketi kim bilir kaç kez boyadı, inanın hatırlamıyorum. Yine bir gün bu ceketi boyayıp giymiş. Boynu dikkatimi çekti. ‘Ne yaptın boynuna’ diye sorduğumda ceketin içine istediği renkte giyecek bir şey bulamayınca boynunu boyadığını söyledi.”