Evlilik tarihimiz çok önceden belliydi

Güncelleme Tarihi:

Evlilik tarihimiz çok önceden belliydi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2019 08:00

Gittiği bir sergi daveti hayatını değiştirdi. Kendi deyişiyle, basketbolcu Caner Erdeniz’e çarpıldı: “Bizimki ilk görüşte aşktı. Sen ona bakarsın, o sana bakar... Onda kendini hissedersin. Saf bir bakıştır. İşte öyle bir şey oldu.” Kısa sürede nikâh masasına oturdu, hemen ardından hamile olduğunu açıkladı. Bu hafta vizyona giren ‘Geçmiş Olsun’ filmi için buluştuğumuz Müge Boz, yaşadığı aşkı, evlilik sürecini ve hamileliğini ilk kez anlattı.

Haberin Devamı

◊ Şubat sonunda tanıştığınız Caner Erdeniz’le iki hafta önce, ani bir kararla evlendiniz...

- Evet, bir sergide, arkadaş ortamı sayesinde tanıştık. İlk görüşte aşka hep inanıyordum, gerçekten de karşındakinin gözüne baktığın an hissediyormuşsun.

◊ Hemen vuruldunuz öyle mi?

- Sen ona bakarsın, o sana bakar... Onda kendini hissedersin. Saf bir bakıştır. İşte öyle bir şey oldu.

◊ İlişkiniz o gün mü başladı?

- Hayır. Bir süre görüşmedik, uzun uzun mesajlaştık. Sonra arkadaş grubu içinde karşılaştık ve her şey kendiliğinden gelişti.

◊ İlk adımı kim attı?

- Ne benden ona, ne ondan bana bir çaba olmadı. Sanki iki insan karşılaştı ve yavaş yavaş, eşit şekilde bir araya geldi. Kendimizi aramızdaki çekime bıraktık.

◊ Caner’e olan aşkınızı nasıl anlatırsınız?

Haberin Devamı

- Yıldırım gibi! Onun bakışlarının tatlılığı ve yüzündeki güzel ifade beni etkiledi.

‘Çok içimden geliyor, niye olmasın’ demişti

Evlilik tarihimiz çok önceden belliydi

◊ Yine de evlilik kararı almak için çok kısa bir süre değil mi?

- Biz başından beri aile olmaya hatta kalabalık bir aile olmaya karar vermiştik. Videolarımız var, ben ona, “Bu kadar erken karar verilir mi” diyorum. O da, “Çok içimden geliyor, niye olmasın” diyor.

◊ Bir insan tanıştığı kişinin evleneceği adam olduğunu nasıl anlar?

- Herkesin evlilikten beklentisi farklı. Mesela kimi, “Beni sadece business class uçuran adamla evlenirim” diyor. Kimi başka şeyler arıyor.

O, ‘Komedyenim’ diyor, ben, ‘Kıvırcığım’...

◊ Sizin beklentiniz neydi?

- Aşk; çok büyük bir sevgi, saygı ve içinin tamamen huzurlu olması... Kafamda bir gram şüphe, soru işareti yoktu. Gözlerindeki ilgiyi ve sevgiyi gördüm.

◊ Neden burada değil de Barselona’da baş başa evlendiniz?

- Düğün yapmak, kimler gelecek, kimler gidecek muhabbetleri, bizim yaşamak istediğimiz özeli kırmış olacaktı. Akışta olalım ve araya hiçbir şey girmesin istedik. Sadece o ve ben... Birbirimizin gözünün içine bakalım, anı kaçırmayalım. Gerçekten başka bir şeye ihtiyaç duymuyordum.

Haberin Devamı

◊ Nasıl bir evlenme teklifi aldınız?

- Karaburun’da denize karşı bir karavanda kalıyorduk. Polaroid fotoğraf makinesiyle fotoğrafımı çekiyor gibi yaptı. Aslında evlenme teklif edeceği yüzüğün fotoğrafını çekmiş. Baskıyı aldım, kendi fotoğrafımı göreceğim diye sallayarak bekliyordum. Aniden yüzük fotoğrafı çıktı ve sevdiğimiz şarkı çalmaya başladı. Bizim hikâyemize yakışır, denizin kenarında, gündoğumunda yaşanan bir evlilik teklifiydi.

◊ Birbirinize taktığınız lakaplar var mı?

- O bana ‘Komedyenim’ diyor ve aşırı gülüyor. Ben de ona ‘Kıvırcık’ diyorum.

Evlilik tarihimiz çok önceden belliydi

Kalın kaşlı dediler, dediler, sonra trend oldu

Haberin Devamı

◊ Bir röportajınızda “Güzelliğe genelgeçer estetik anlayışlarından farklı bakıyorum” demişsiniz. Nedir sizin bakış açınız?

- Rahat ve bana ait olmalı. Sırf trend ve estetik diye bir şeyleri üzerime almak istemiyorum. Her zaman sadeliğin parıltısının her şeyden çok daha fazla olduğunu düşünüyorum.

◊ Neler yapıyor ya da yapmıyorsunuz?

- Benim kaşlarım hep kalındı. “Kalın kaşlı” dediler, dediler. Sonra trend oldu, şimdi herkes kalın kaşlı.

◊ Almıyor musunuz kaşlarınızı?

- Hayır. Eskiden altlardan falan aldırırdım, onu da bıraktım. Mesela benim için kısa, temiz tırnak kullanmak güzel. O yüzden tırnaklarımı da uzatmam.

Hamile kaldığım için evlenmedik

Evliliğin hemen ardından hamile olduğunuzu açıkladınız...

Haberin Devamı

- Bu, ikimizin de istediği bir şeydi. Anlatınca anlaşılması zor bir şey gibi geliyor, hak veriyorum ama hep bunu istiyorduk.

“Hamile olduğu için mi evlendi” söylentilerine ne diyorsunuz?

- Evlilik için bu kadar hızlı karar verince insanlar altında başka bir şey var sandı. Ama biz hamile kaldığım için evlenmedik. Evlilik tarihimiz çok önceden belliydi. Uzun zaman önce çektiğimiz videolarımız var. Orada bile ismini, hangi okulda okuyacağını planlamıştık. Sadece olay bizim tahmin ettiğimizden çabuk gelişti.

Kaç haftalık hamilesiniz?

- Tam tarihlere takılmıyoruz ama çok yeni.

Anne olacak olmak ne hissettiriyor?

- Şu an hiçbir şey bilmiyorum. Herkes çok iyi bir duygu olduğunu söylüyor. Herhalde biraz daha zaman geçince anlayacağım.

Haberin Devamı

Sizden nasıl bir anne olur?

- Ya çocuğunun üstüne aşırı düşen ya da çok özgürlükçü...

Evlilik tarihimiz çok önceden belliydi

Tek taraflı bakış açısının yok olmasını isterdim

Yeni filminiz ‘Geçmiş Olsun’ ne anlatıyor?

- Canlandırdığım karakter tam sevgilisine kavuşacakken bir virüs salgını yaşanıyor. Dünyanın sonu geliyor. Ben de ailemle bir yerde hayatta kalma mücadelesi veriyor ve sevgilimi bekliyorum.

Filmdeki gibi dünyanın sonu gelse...

- Enteresan olabilirdi. Düşünsene hayatta kalma dürtülerinle bir anda yeniden doğmuş gibi oluyorsun. Yepyeni bir dünya, daha önce öğrendiğin hiçbir şey yok...

Nelerin yok olmasını isterdiniz?

- Tek taraflı bakış açısının yok olmasını isterdim. Herkes olaylara kendi tarafından bakıyor, asla empati kurmuyor. Ama farklı doğrularda olman birbirinle anlaşmayacağın anlamına gelmiyor. Bu yok olsa gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Büyük bir önyargı var, çok acımasız ve kırıcılar

Bir süredir sizi dizilerde göremiyoruz. Ara mı verdiniz?

- Aslında vermedim. Medya dijitale doğru gidiyor. Sunduğum ‘Hadi’ isimli yarışma da dijitalde ilk defa denenen bir format. Bir senedir günde iki kere canlı yayında sunuculuk yapıyorum.

‘Hadi’yi sunarken alttan sürekli yorumlar akıyor. Okuyor musunuz?

- O sırada görmüyorum, sonra da okumamaya çalışıyorum. Ama insansın, “Ben buna üzülmüyorum” diyen biri olamaz. Sadece alışıyorsun. Kim bilir bunu yazana ne yapıldı ki o da burada böyle bir nefreti ortaya koyuyor diyorsun. Herkesin doğruları, ahlak anlayışı kendine, kimsenin kimseye karışmaya hakkı yok.

Linç kültürü ne hissettiriyor?

- Büyük bir önyargı var. Çok acımasız ve kırıcılar. Sosyal medyada güzel bir anını bile paylaşsan kötü şeyler söyleniyor. Bu, her şeyin en kötüsünü bulmakla ilgili bir bakış açısı. Ve bizim filmdeki virüs gibi herkese bulaşmış durumda. Kimsenin kimse hakkında böyle kötü yorum yapmaya hakkı yok.

Sizce böyle olunmasının sebebi ne?

- Yıllardır stres, stres, stres... Türk toplumu  aslında böyle bir toplum değil. Bu başka bir şey. Sanki ortama kötü enerji yaymak için bilinçli olarak yapılıyor. Buna karşı yapılabilecek tek şey, gelen yorumları sevgiye dönüştürmek.

Tavuklarım köyümden geliyor

Sağlık, beslenme takıntısı devam ediyor mu?

- Bu aslında bir takıntı değil.

Sadece çiğ vegan yiyecekler yediğiniz biliniyor...

- Yıllardır “Müge vegan, çiğ besleniyor” falan diyorlar. İnsanları bir sınıfın ve kalıbın içine sokmaya alışkınız ya! Benim kendime göre bir beslenme alışkanlığım var.

Nasıl?

- Bütün beslenme anlayışlarını farklı zamanlarda deneyip onların en iyi taraflarını alıp kendimde birleştiriyorum. Veganlığı denedim, onun kendime almam gerekenlerini aldım. Hangi et, ne zaman, nasıl yenirin bilincine vardım. Mesela tavuklarım, yumurtalarım kendi köyümden geliyor.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!