‘Döne döne kendimi buldum’

Güncelleme Tarihi:

‘Döne döne kendimi buldum’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2021 07:00

Her yıl dünyanın en iyi break dansçısını belirlemek için düzenlenen Red Bull BC One’ın Türkiye finali bu yıl İzmir’de yapıldı. Türkiye’nin en iyi ‘B-boy’u ve ‘B-girl’ünün seçildiği heyecan dolu yarışmayı yerinde izledik, şampiyonlarla sohbet ettik. Bu işin bir felsefesi olduğunu söyleyen ‘breaker’lar: “Nasıl ki Dünya kendi etrafında döner, dervişler sema döner, breaker da aynı niyetle döner. Kendini bulmak için, bu dünyadaki varoluşunu sorgulamak için...”

Haberin Devamı

Afro-Amerikalı gençlerin 1970’lerin sonunda New York sokaklarında ortaya çıkardığı break dans yıllar içinde epey evrim geçirdi. Akrobatik hareketler yapan, havada taklalar atan günümüz ‘breaker’ları (break dansçı) artık bildiğiniz gibi değil... Hepsi çok akıllı çocuklar... Her birinin bir ideali, hayat felsefesi, tutkuyla bağlı olduğu insanlar var. Aralarından bazıları milli sporcu, olimpiyatlara katılmaya hazırlanıyorlar. Üzerlerine ‘hoodie’lerini (kapüşonlu sweatshirt) geçirip kafalarının üstünde dönüp duran ‘işsiz güçsüz tayfası’ değiller yani. Kafalarının üstünde dönmelerinin bile bir sebebi, felsefesi var. Hayatımda ilk kez tanık olduğum ikili ‘breakdans atışmasını’ ağzım açık izlerken bu işe gönül vermiş gençlerin tutkusuna da hayran kaldım.

Haberin Devamı

‘Döne döne kendimi buldum’

Medarı iftiharımız sporcularımızdan break-girl Cemre ‘Jemrai’ Ece Kozbay ve break-boy Oğuzhan ‘Jester’ Karademir’le break dans tutkularını konuştuk...

JEMRAİ: ‘GÜNDÜZ GÖMLEKLE İŞE, AKŞAM HOODIE’YLE PİSTE’

Bu lakaplar nedir, işin raconu mu?

Evet, bu camiada herkesin bir lakabı vardır ve herkes birbirini lakabıyla tanır.

Camia derken yaklaşık kaç kişiden bahsediyoruz?

Aslında küçük bir kitle break dans camiası. İstanbul, Ankara ve İzmir merkezli. Ama buradaki herkes işini tutkuyla yapıyor.

Sende nasıl başladı bu tutku?

Ben çocukluğumdan beri dansla ilgiliyim. Bale yaptım, ritmik cimnastik yaptım, lisanslı yüzdüm. Daha sonra hiphop’la tanıştım ve break dans’ın büyüsüne kapıldım.

Başlar başlamaz bu hareketleri yapamaz insan tabii...

Elbette. İlk başladığımda öyle çok bir hareketim yoktu ama yarışma olayını çok sevdim, sonra kültürünü öğrendikçe daha da sevdim. Aslına bakarsanız bizim Anadolu kültüründeki danslara çok yakın... Bunun tek farkı, ABD’de bulunmuş olması...

Kadınlar için  ekstra zorlukları oluyor mu? “Kız başınla dönme” diyen çıktı mı?

Ailem başlangıçta karşıydı ama 2019’daki Red Bull BC One birinciliğimden sonra “Tamam” dediler. O kadar emek veriyorum ki onlar da işin ciddiyetini anladılar.

Haberin Devamı

Kaç saat çalışıyorsun?

Günde 5-6 saat.

Başka bir iş yapamaz insan...

Tek mesaisi break dans olanlar var ama ben onlardan değilim. Ben mimarım. Gündüz gömleğimi giyip şantiyeye gidiyorum, akşam ‘hoodie’mi çekip dans ediyorum. Şimdi bu kupayı kazandım ama yarın sabah kalkıp işe gideceğim.

Ve kendini ‘hoodie’ ile daha rahat hissediyorsun belli ki...

Kesinlikle. Bu enerji insanın içinden geliyor. Piste çıktığımda sadece dansa odaklanıyorum ve kendimi en çok pistte dans ederken özgür hissediyorum. Break dansı başlatanlar da özgürlükleri için mücadele eden gençlerdi.

Sizi görüp özenen genç kızlar oluyor mu?

Eskiden daha çoktu, şu sıralar breaker kızlar azaldı. Türkiye’de kadın olmak, bedeninle var olmak zaten zor. Bir de break dans yaparak bunu daha da zorlaştırmak istemiyor olabilirler.

Haberin Devamı

Maddi imkânlarının da iyi olması gerek sanıyorum, değil mi?

Tabii. Benim çalışmam hem avantaj hem dezavantaj. ‘Full-time’ (tam zamanlı) mimar olsam ‘breaking’ yapamam, full-time ‘breaking’ yapsam para kazanamam. Bunu dengede tutmak, buraya gelmek için izin ve para ayarlamak bile başlı başına bir meydan okuma.

Maddi imkânı olmayan breaker’lar çok mu?

Çoğunluğu öyle. Burada herkes çok iyi sporcu ama neden sponsor bulamadığımızı ya da iyi göründüğümüz halde markalardan modellik teklifi gelmediğini anlamıyorum.

Şampiyon olma sırrın ne?

Benim sırrım; hırsım. Ben bu işi en iyi şekilde öğrenmek için kursiyer oldum, dersler aldım, dans edenleri buldum ve onlarla dans ettim. Ama sonunda şunu fark ettim: Teknik, duruş, bunlar öğrenilebilir ama insanın şu sahnede başarılı olması için asıl öğrenmesi gereken şey şu hayatta kim olduğu ve ne istediğidir.

Haberin Devamı

‘Döne döne kendimi buldum’

JESTER: ‘ÇOCUĞUM HİPERAKTİF DİYENLER BU SPORA YÖNLENDİRSİN’

Bu sporun merkezi İstanbul mu? Yoksa Kars’ta da yapan var mı mesela?

Bu işin merkezi insanın kalbi. Benim için tek gerçek bu. Ama toplumsal açıdan konuşmak gerekirse bulunduğun şehirden ziyade maddi imkânlar ve ailenin desteği belirleyici oluyor.

Sen nasıl başladın?

Ben Ankara’da başladım. Şanslıyım çünkü orada dans eden çok kişi vardı. O nedenle sadece internetten izleyip kendi kendime yapmak zorunda kalmadım. Daha önce dans edenlerin yanında öğrenmek bir avantaj.

Kaç yaşındaydın?

İlkokuldaydım. Bir arkadaşımı merdiven altında dans ederken gördüm...

Haberin Devamı

Hemen “Bana da öğret” mi dedin?

Evet, hayatımda ilk defa görüyordum böyle bir şeyi ama çok ilgimi çekti. O iki hafta önce break dans kursuna başlamış, hareket deniyordu. Onunla beraber kursa gitmeye başladım, teneffüslerde merdiven altında çalıştık. O zaman yaptığımızın break dans olduğunu bile bilmiyorduk, ‘yamakasi’ (‘Modern Çağın Samurayları’ adlı 2001 Fransız filmi) diyorduk, çatılardan falan atlıyorduk. Ben futbol oynuyordum ama enerjimi atmam için kesmiyordu. Break dans çok iyi geldi. Oyuncağımı buldum.

Efor sarf ettiren bir spor, değil mi?

İnanılmaz... “Çocuğum hiperaktif” diyenler bu spora yönlendirsin... Ben dans okullarında çocuklara ders veriyorum, aileler artık çocuklarını break dans öğrensin diye elinden tutup getiriyorlar.

Bir ‘breaker’ nasıl beslenir?

Ben genellikle bitkisel besleniyorum. Ama bedenimi dinleyerek zaman zaman hayvansal protein de tüketiyorum. Tüm sporcuların glüten ve şeker gibi bağımlılıklardan vazgeçmesi ve bedenini dinlemeyi öğrenmesi gerekir zaten. Dansa hafif boş mideyle çıkmak en iyisi. Aralarda sadece karnımı şişirmeyecek kadar su içiyorum.

Bu işin bir felsefesi var mı?

Elbette var. Nasıl ki Dünya kendi etrafında döner, dervişler sema döner, breaker da aynı niyetle döner. Kendini bulmak için, bu dünyadaki varoluşunu sorgulamak için... New York’ta breaking ilk çıktığında gençler bir çember yapar, sırayla dönermiş. ‘Cypher’ (dans çemberi) terimi oradan, o yuvarlak enerjiden geliyor. Biz de toplanıp breaking çemberleri yapar, sırayla döneriz pistte.

Felsefesi bu kadar derin ama bilmeyenler “Deli misin oğlum, neden dönüyorsun yerlerde” diyor mu?

Diyorlar ama önemli değil. Bizim bundan daha büyük sorunlarımız var.

Mesela?

Breaking çok zor bir spor, uzun saatler antrenman yapıyoruz. Ama ne tesis var ne de doğru dürüst destek... Pek çok arkadaşım maddi zorluklar yaşıyor.

Sen nasıl zorluklar yaşadın?

Breaking benim kendimi keşfetmemde bir araç oldu. Kim olduğumu, bu hayatı nasıl yaşamak istediğimi keşfettim. Ağladım, güldüm, eğlendim, yine kendimi dans pistinde buldum. Kazanmaya takıntılı olduğum dönemler oldu. Bir oraya savruldum, bir buraya savruldum. Breaking’in tabiriyle döndüm döndüm, kendimi buldum. O takıntımı bile break dansla aştım.

Olimpiyatlarda spor olarak kabul edilmesi breaking’in itibarını nasıl etkiler?

Sokaktan geçen birini durdurup “Breaking nedir” diye sorsak bilmeme ihtimali çok yüksek ama “Olimpiyat ne” diye sorsak bilmeme ihtimali yok. Elbette pozitif bir etkisi olacak. Toplumun bu spora olan bakış açısı değişecek, aileler çocuklarına daha fazla destek olacak. İnanıyorum ki tüm toplum ‘breaking’in özgürleştirici etkisinden nasiplenecek.

‘Döne döne kendimi buldum’
Şampiyon sporcular Jester ve Jemrai 5-6 Kasım’da Polonya’da gerçekleşecek Red Bull BC One Cypher dünya finalinde Türkiye’yi temsil edecekler. Ayrıca 2024 Paris Olimpiyatları’nda altın madalya için yarışmayı hedefliyorlar. Milli sporcular, break dans’ın yakında tıpkı okçuluk ve cimnastik gibi Türkiye’ye altın madalyalar kazandıracağına emin.

‘BREAKING, MÜZİK VE MODANIN TEMEL İLHAM ALANI’

Jüri üyesi olarak pek çok ülkeyi gezdiniz, ‘breaking’e olan ilgi ne durumda?

Kadınların sayısının hızla arttığını söyleyebilirim. Ben 1993’te başladığımda hiç kadın ‘breaker’ yoktu. Oysa şimdi dünyanın her yerinde dans eden kadın break dansçılar var.

Sebebi nedir sizce?

Birincisi, sokak kültüründen çıkıp salonlara taşınmış olması. Artık sokakta break dans yapan kalmadı. Bir de olimpiyatlarda temsil edilecek olmasının duyurulması etkili oldu.

Sizin başladığınız dönemle şu anı kıyaslarsanız...

Kesinlikle çok şey değişti. Bir kere ‘breaking’ kültürü artık müzik ve moda endüstrisinin temel ilham alanı oldu. Bu yüzden biraz ehlileştirildiğini söyleyebilirim. Ama bu, daha fazla tanınmasına ve itibarının yükselmesine neden olduğu için sorun yok.

Türkiye’deki ‘breaker’ları nasıl buldunuz?

Enerjileri çok yüksek, hiçbir engel onları durdurmazmış gibi güçlü ve kararlı görünüyorlar.

ÖĞRENMEK İSTEYENLERE...

- Break dans fizik kurallarına aykırı bir dans. Bu yüzden videolarda gördüğümüz hareketleri denemeye çalışırken ciddi biçimde sakatlanmak olası.

- İstanbul, Ankara ve İzmir’de break dans kursu alınabilecek onlarca salon var. Bazı kurslar 10 yaş altını kabul etmiyor ancak çocuklara özel ders veren salonlar da mevcut.

- Gelişim; kişinin yaşına, yeteneğine ve spor geçmişine bağlı ancak bu kurslarda birkaç ay içinde giriş seviyesinde break dans yapabilmek mümkün.

- Fiyatlar ders başına 100-250 lira aralığında...

BAKMADAN GEÇME!