Ayrı balkonlarda olabiliriz ama yalnız değiliz

Güncelleme Tarihi:

Ayrı balkonlarda olabiliriz ama yalnız değiliz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2020 07:00

Ebrar Güldemler, iki çocuklu bir ‘solo anne’. Çocukları henüz bebeklik çağındayken eşinden ayrılıp kurduğu hayatı ‘Solo Annenin Survivor Seyir Defteri’ adlı kitabında mizahi bir dille anlatıyor. Yazıları kadınlara hem güç hem dayanışma hissi geçiriyor. Ebrar Güldemler’e ‘solo anneliği’ sorduk...

Haberin Devamı

* Şu sıralar pandemi sebebiyle çocuklarıyla evde rutinden çok daha fazla vakit geçiren annelere nasıl önerileriniz olur?

Tüm zor zamanlarda olduğu gibi dayanışma şart. İnternetin olduğu bir evrende çocuklarla yapacak şeyler bulmak daha da kolay. Fakat sıkılmak da insan olmaya dahil ve annelik illaki içinde harika oyunlar yaratan biri olmayı gerektiren bir paket program değil. Her anı kusursuzca geçirdiğimiz karantina günleri yaratmaya çalışmak yerine, ki bu imkânsız zaten, kendi halimizde olmayı seçiyorum.

* ‘Solo annelik’ deneyiminiz başladığında çocuklarınız kaç yaşlarındaydı? Yazmaya nasıl başladınız?

O ‘gemiye’ bindiğimde ikisi de iki yaşından küçüktü. Okuma yazmayı öğrendiğim günden beri yazıyorum. O günlerde de yazıya sığındım ve çeşitli blog’larda yayımlandı. Yazdıkça yalnız olmadığımı görmek motivasyonumu arttırdı. 

Haberin Devamı

* Yazılardan kadınlara bir ‘güç verme’ hissi geçiyor.

Hepsi esasen kendime söylediğim şeyler. Seslendirdikçe baktım ki yalnız değilim. Çok sıkıntılı anlardan birinde Arzu (Erkan Yüce - Psikiyatr) “Yalnız değiliz, ayrı düştük” demişti bana, o söz çok teselli oldu. Ayrı balkonlarda, ayrı şehirlerde olabiliriz ama bu tek başınalığın içinde hiç yalnız değiliz. İnsanlara güç veren kısım sanırım ‘en kötü ne olabilir ki’nin bir örneğini okumak.

Ayrı balkonlarda olabiliriz ama yalnız değiliz

Oğlum kardeş istedi, tek başıma yapamayacağımı açıkladım. “Sen istersen tek başına da yapabilirsin” dedi.

Her şeye yetişemem

* Sizi en çok zorlayan ve en çok iyi hissettiren şeyleri saymanızı istesem...

En zor zamanların başında hastalıklar geliyor. Ya da ikisinin ayrı ayrı karne günleri mesela... İlk zamanlar yetişmek için kendimi kaybettiğim çok olurdu, her şeye yetişemeyeceğimi kabullenince bunlarla baş etmek kolaylaştı. Geçen yıllarda oğlum kardeş istemişti ve ben de tek başıma yapamayacağımı açıklamıştım. “Bence sen istersen yapabilirsin” demişti. Çocuklarımın gözünde bu noktada olmak müthiş güzel.

Haberin Devamı

* Toplumda ‘dul kadın’ algısı çok fazla ‘etiket’ yaratan bir bakış. Benzer etiketlenmelere maruz kalan kadınlara ne söylemek istersiniz?

Umursamamanın yanında bir de enerjim varsa had bildirmeyi görev edindim... Bunun tam tersi de çok büyük iyilik. Bir yerde sıra beklerken gözünüzü bulan bir çift anlayışlı bakış, kapınızı merakla değil şefkatle çalan bir komşu... Bunlar da o mücadeleyi çok kolaylaştıran şeyler.

Ayrı balkonlarda olabiliriz ama yalnız değiliz

Kadın kadının yurdudur

* Annelik herkesin kendi eşsiz deneyimi olduğu halde bu konuda herkesin bir fikri var. Bu halle nasıl başa çıkabiliriz?

“Kadın kadının yurdudur” cümlesini çoğaltmayı seviyorum. Tüm bu karmaşanın içinden ancak dayanışmayla geçip gidebiliriz. Birbirimizi en iyi ve derinden yine biz anlayabiliriz. O kadim kadınlık bilgeliğini ancak içimizdeki o derin yerden çıkarıp bulabiliriz.

Haberin Devamı

* Sizinle konuşacağımı söylediğim üç anne arkadaşım, “Çocukları nereye bırakıyormuş, onu sor!’ dedi iç geçirerek... ‘Çocuklu, boşanmış kadın’ etiketi hazırda beklerken yeniden âşık hissetmek nasıl?

‘Yeniden bekâr’lığımın üzerinden neredeyse bin yıl geçti, çokça başarısız teşebbüs de oldu. Çocuklarla flört işleri zor ama zamanla rayına oturuyor. Çocuksuz arkadaşlar bu konuda daha iyi destek verebiliyor, anne olmayanlar bazen annelerin halinden çok daha iyi anlıyor ve o nefes ihtiyacına alan yaratmakta yardımcı oluyor.

Ayrı balkonlarda olabiliriz ama yalnız değiliz


 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!