Güncelleme Tarihi:
“Dünyanın en yakışıklı erkeği” unvanlı Tolgahan Sayışman, kariyer yapacağı alanı seçti, podyumlardan dizi setlerine geçiş yaptı.
Şimdilerde “Elveda Rumeli”deki Tıbbıyeli Mustafa rolüyle beğeni toplayan, kariyerine kısa zaman içinde “Aşk Tutulması” adlı bir de sinema filmi ekleyen Sayışman, Kelebek’in sorularını yanıtladı.
Oyunculuğa nasıl başladın?
- Ben üniversite yıllarından önce de oyunculuğa çok meraklıydım. Küçüklüğüm sinema ve futbol maçı izlemekle geçti. ıkisini de çok seviyordum. Tabii sinema benim için bir hayaldi. şartlar üniversite yıllarında beni mankenlikle tanıştırdı. O işi de çok sevdim. O zaman bütün enerjimi modelliğe aktardım. Çok da güzel işler yaptım. 2002-2003 yıllarında dizi sektörü çok gelişti. Birçok dizi yayınlandı ve bu yüzden sektörde oyuncu açığı doğdu. Ben de bunu fırsat olarak gördüm. Zaten yapmak istediğim şey oyunculuktu. Altyapımı doldurmaya çalıştım. Mankenlik yaparken de oyunculuk dersleri alıyordum. Manhunt International’da Dünya Erkek Güzeli seçilince, teklifler birbiri ardına geldi. Bunları değerlendirdim, mankenliği tamamen bıraktım.
“Elveda Rumeli” dizisi Makedonya’da çekiliyor. Orada yaşayanlardan nasıl tepkiler alıyorsun?
- Oraya gideli 1,5 yıl oldu ve ben bir dergiye kapak oldum bile! Balkanlar’da yaşayan yaklaşık 500 bin kadar Türk var. Onlar unutulduklarını düşünüyorlarmış. Biz “Elveda Rumeli”de onları canlandırdık. Bundan ötürü çok mutlular.
Orada enteresan olaylar yaşıyorsundur...
- Hem de çok... Mesela, bizim dizide Ispanak Namık karakterini canlandıran Caner isimli arkadaşımın ağabeyi geldi, bana kılıç dersleri verecekti. Çekim yaptığımız köye gittik. Sadece çiçek, böcek sesleri duyarken bir anda gürültü koptu. Kafamı bir çevirdim, yüzlerce kız bana doğru koşuyor. Alper o manzarayı görünce “Allah’a emanet ol” dedi bana...
ızleyici ve bazen de medya, aynı dizide rol alan oyuncular arasında hep bir yakıştırma yapar. Berrak Tüzünataç ile sen de bu duruma düştünüz mü?
- Evet, bu tür şeyler çok oluyor. Diziyi takip edenler karakterleri çok seviyor ve birbirine yakıştırıyorlar. Hatta Berrak’ın bir yakını ona “Bak ne güzel çocuk. Normalde de birlikte olun” diyormuş.
Diziyi takip ediyor musun peki?
- Tabii ki kendimi görmek açısından izliyorum.
Kendini eleştiriyor musun?
- Hem de çok acımasızca eleştiriyorum.
Dizi için bıyık bıraktın. Bıyık biraz da maçoluğu simgeliyor. Senin içinde de bir maçoluk var mı?
- Muhafazakar bir yapıya sahibim ve açık söyleyeyim maçoluk bende de var.
“Aşk Tutulması” filminde Fenerbahçeli bir karakteri canlandırdın ve gerçek hayatta da fanatik bir Fenerbahçelisin. O filmdeki karakter Galatasaraylı olsaydı, aynı başarıyla oynayabilir miydin?
- Bence bu kadar etkili olmazdı.
Daha önce futbol oynamışsın. Neden bıraktın?
“Elveda Rumeli” dizisi benim için dönüm noktalarıdır.
Hayatında biri var mı?
- Hayır yok.
Kendi yanına nasıl birini yakıştırırsın?
- Vakit ilerledikçe insanın görüşleri değişiyor. Yıllardır fiziki açıdan belli özelliklere sahip kızlarla çalıştığım için kız arkadaşımın da güzel olması benim için önemli. Bazı insanlar için bu geçerli olmayabiliyor. Fiziki özelliğinden çok o kişinin hayata bakış açısı etkileyebiliyor. Hayata bakış açısı, oturuşu kalkışı, kültürü ne kadar iyi olursa olsun beni çok fazla etkilemez. Bir de güzel olup boş olması var. O daha da kötü. Ben zor bir şey istiyorum. Oturup kalkmasını bilen, hayatı erken yaşta kavrayabilmiş, kültürlü, aklı başında bir kız yakıştırıyorum yanıma. şu an sadece yakıştırıyorum. ıleride nasıl biriyle birlikte olurum bilmiyorum.
FAHRıYE ıLE ÖPÜşÜRKEN ÖZCAN DENıZ’ı DÜşÜNMEDıM
Fahriye Evcen ile olan öpüşme sahnesinin çekimi sırasında Özcan Deniz’in nasıl tepki vereceğini düşündün mü?
- Hiç düşünmedim. Sonuçta ben orada rol yapıyordum ve tamamen işime konsantre olmuştum.
Zorlandın mı?
- Evet, zorlandım. Kamera önünde böyle bir şeyi ilk defa yaşadım. Beni ilk etapta “Nasıl olacak” düşüncesi biraz gerdi.