Her yüz kişiden biri şizofreni

Güncelleme Tarihi:

Her yüz kişiden biri şizofreni
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2004 00:00

Uzmanlar toplumda önyargılar nedeniyle tedavi edilemeyen sizofreni hastalığının her yüz kişiden birinde görüldüğünü bildirdi.Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Konya Şizofreni Gönüllüleri Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aşkın, bir beyin hastalığı olan şizofreninin, tedavisinin ilaç ve terapilerle yapılması durumunda hastaların üçte ikisinin tamamen iyileşebildiğini bildirdi. Aşkın, şizofreninin migren ya da epilepsi gibi bir beyin hastalığı olduğunu söyledi. Toplumda genellikle yanlış tanımlanan şizofreni hastalığının, bir matematik profesörünün hastalıkla mücadelesinin konu edildiği Oscar ödüllü “Akıl Oyunları” filmiyle son dönemde gündeme geldiğini anlatan Aşkın, “Bu filmle birlikte daha sık sözü edilmeye başlanan şizofreninin iyi anlaşılması ve tedavi edilebildiğinin bilinmesi gerekir” dedi. Hastalığın genellikle 16-25 yaş arasında ortaya çıktığını belirten Aşkın, ender de olsa ileri yaşlarda da görülebildiğini ifade etti. Şizofreninin kişiyi dış dünyanın gerçeklerinden kopararak, çoğunlukla içe kapanık bir durumla seyreden düşünce ve davranış bozukluğuna soktuğunu anlatan Aşkın, şunları kaydetti: “Şizofreni hastalarında en sık görülen belirti, düşünce bozukluğudur. Bu kişilerin kendilerini idare etmesini sağlayan günlük düşüncelerinde, verilen kararlarında hatalar ortaya çıkar. Kişi, çevrede olup bitenleri doğru biçimde değerlendirmekte zorlandığı için çevreye verdiği tepkide ve konuşmasında bozulma olabilir. Şizofreni hastaları arasında, takip edildiğine, çevresindekilerin kendisine kötülük yapmak istediğine, özel güçleri olduğuna ve düşüncelerinin okunduğuna inananlar da vardır. Sıklıkla da başkalarının işitmediği sesleri işittiklerini söylerler.” HASTALIKLA İLGİLİ ÖNYARGILAR TEDAVİYE ENGEL  Şizofreni hastalarıyla ilgili toplumda, bu hastaların insani duygularının yetersiz, zekalarının ise zayıf olduğu yönünde bir takım önyargıların olduğunu ifade eden Aşkın, “Onlar da hisseden, seven, sevinen, ya da üzülen insanlardır. Zeka düzeyleri de genellikle herkes gibidir. Kimisi fazlasıyla zekiyken, kimisi normal, kimisi ise zayıf bir zeka düzeyine sahip olabiliyor” dedi.    Her yüz kişiden birinde görülen bu hastalığın tedavisinin, ilaçla ve buna ek olarak grup terapileriyle yapılabileceğini belirten   Aşkın, bu şekilde bir tedavi yöntemiyle hastaların üçte ikisinin tamamen iyileşebileceğini kaydetti. Toplumdaki önyargılar nedeniyle, özellikle kırsal kesimde şizofreni hastalarının tedavi edilemeyeceği düşüncesiyle doktor yerine büyücülere götürüldüğünü vurgulayan Aşkın, şöyle devam etti: “Maalesef bazı aileler, hasta çocuklarını bir kez doktora götürüyor, ardından (bu iyileşmez, bunun doktorluk işi kalmadı) diyerek büyücülere, muskacılara gidiyor. Dolayısıyla tedavi edilebilecek bir kişi, bu tür önyargılarla sokaklarda gezen hasta insanlara dönüşebiliyor. Bu konuda toplumun yeterince bilinçlendirilmesi ve hastalara karşı yapılan tecridin önüne geçilmesi gerekiyor. Hastaların ikinci bir yıkım yaşamamaları için yanlarında, mutlaka onlarla konuşacak, eğlenecek, paylaşacak birileri bulunmalıdır.” Şizofreni hastalarının tedavisi için resmi bir rehabilitasyon merkezinin bulunmadığını belirten Aşkın, sadece sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler sayesinde bu tür yerlerin faaliyet gösterdiğini söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!