Haydi Sezen!

SORUMLULUĞU ben üstleniyorum, haydi Sezen!On dokuz, yirmi, yirmi bir Eylül, İstanbul Açıkhava Tiyatrosu'na...Ve Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Rumca, İbranice, evrensel gökkuşağı şarkısına...Sırf ben değil Türkiye'nin ezici çoğunluğu sorumluluğu üzerine alıyor, haydi Sezen!* * *EVET, Ertuğrul Özkök yerden göğe kadar haklıdır ve provokasyon gerçekleşebilir.Efes'teki konser tarihine ilişkin olarak ‘‘yüksek yerden’’ ‘‘sitem’’, mozağin mevcut olmadığına dair de MHP'den fetva geldi geldi ya, her boydan ve her soydan provokatörler bundan aldıkları cesaret ve cüretle, tatatava çıkartabilirler.N'apalım, çıkartırlarsa çıkartsınlar...Hem bir kaşık suda tükürükle boğulurlar, hem de devirdikleri çamın altında kalırlar.Haydi Sezen, şimdi provaları sürdür, sonra podyumdaki mikrofonun başına!* * *N'OLUYORUZ, statüko zaptiyeleri ‘‘höt’’ dediğinde yine derhal tıs pıs mı olacağız?Hemen yelken mi mayna edeceğiz? Göndere teslim bayrağı mı çekeceğiz?Bugün susarsak, yarın nasıl konuşacağız? Çocuklarımıza ve torunlarımıza hangi yüzle ‘‘çıktın açık alınla’’ diyebileceğiz?Yapılan şey alt tarafı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde yaşayan insanların kardeşliğini ve bölünmezliğini pekiştirmek için, onların ana dillerinde de şarkı söylemektir.Müziğin sembolizminde, ülkenin çok sesli notalarını tek bir koroda terennüm etmektir.Daha şimdiden, bu bile ‘‘çizmeyi aşmak’’ olarak mı addediliyor?Daha şimdiden, ‘‘ağzınıza zehir zıkkım biber sürerim’’ ihtarı mı geliyor?O halde, halk iradesini temsil eden TBMM ‘‘AB uyum pakedi’’ni neden onayladı?Eğitimden televizyon yayınına, özgürleşme müjdeleyen teorik kararların pratiğe geçmesi onlar henüz solfej aşamasındayken tırpanlanacaksa, söz konusu kararlar niçin alındı?Dostlar alışverişte görsün diye mi? Mostralık niyetine tezgaha koyup, sonra yine eski tas eski hamam, bildiğimizi mi okuyacağız? Dünyayı kandırdığımıza inanacak mıyız?Ve, konser takvimlerini MGK'ye, mozaik tonlarını ise MHP'ye mi onaylattıracağız?Fakat sonra da, Brüksel Komisyonu Genişleme Sorumlusu Günter Verheugen ‘‘kağıt üzerinde her şey iyi güzel ama, şunun birazcık da uygulamasını görelim’’ dediğinde, ‘‘alçak, kalleş, yalancı’’ diye küplere bineceğiz.Dünyayı kandıramayınca, nihai çare olarak kendimizi mi kandıracağız?* * *HAYDİ Sezen Aksu, sorumluluğu Türkiye halkının ‘‘kahir ekseriyeti’’ adına ben üstleniyorum, on dokuz, yirmi ve yirmi bir Eylülde İstanbul Açıkhava Tiyatrosuna.Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Rumca, İbranice, evrensel gökkuşağı şarkısına.Şimdi provalarını sürdür, konser akşamı da mikrofondan ortak kardeşliğimizi haykır!Haydi Sezen, sen ki bütün öncülüklerinle hep meydan okumaların insanı oldun, teoriyi pratiğe ve ve ütopyayı gerçeğe dönüştüren yeni öncü misyonunu devam ettir!Ve de, muhtemel provokatörlere yine meydan oku!Haydi Sezen Aksu, sen zaptiyelere ve provokatörlere meydan oku ki, senin sayende, demokratik ve özgür Türkiye insanı o çok sesli koronun, o çok renkli notalarında aynı şarkıyı tek bir ağızdan ve tek bir yürekten okuyabilsin...