Size abi diyebilir miyim?

Güncelleme Tarihi:

Size abi diyebilir miyim
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2017 15:25

Milenyum kuşağı çocuk sahibi oldukça aile içinde bilinen figürler değişiyor. Artık evde ‘Play Station babaları’nın yeni kuralları geçiyor. Yeni sürüm babalar, mercek altında…

Haberin Devamı

Yeni nesil, bilinen ve tüketilen tüm modellerle birlikte ‘babalık’ kavramını da çöp tenekesine atmış olabilir mi? Çocuğun üzerine titreyen, tek bir bakışla korku dağlarını dikebilen, “Bu evde benim dediğim olacak” diye esen, dediğim dedik ama hep çocuk için en doğrusunu isteyen babaların soyu tükendi mi? Bugün 21-35 yaş arası baba olan erkekler, babalığa farklı bir anlam mı yüklüyor?

Google’ın, araştırma şirketi İpsos ile ortaklaşa çalıştığı, dünya çapında 1982-1990 arasında doğan ‘yeni baba’lar üzerine yaptığı araştırmanın sonuçları sürprizli: Milenyum babaları, hayattaki asıl mutluluğu çocuk sahibi olmakta buluyor, kariyerini çocuğu ve evi etrafında örmekte  sakınca görmüyor. Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV), Türkiye’de babalık üzerine yaptığı son araştırma, yüzde 92’nin sevdiği, istediği ve mutlu olacağı için baba olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

10 BABADAN SEKİZİ ÇOCUĞUYLA KANKA

‘Baba iş seyahatinde’, ‘anne hâlâ ofiste’ açıklamalarıyla büyüyen bir kuşak bu. Çocukluk çağında anne ve babadan hep bir adım uzakta olmak nedir iyi biliyor, bu yüzden kariyerini ev, aile, çocuk etrafında kuruyor. Bunda değişen iş modellerinin, yükselen girişimcilik dalgasının da etkisi büyük. Aynı araştırmaya göre 10 milenyum babasından sekizi çocuğunu hayattaki en yakın arkadaşlarından biri olarak görüyor, ‘kanka muhabbeti’ yapabiliyor ki, bu da ebeveyn buluşmalarının en hararetli tartışmasını yeniden alevlendiriyor: “Çocukla arkadaş olunur mu, olunmalı mı?”

Toplumun dayattığı ‘yetişkin birey’ rolünü üstlenmek yerine ‘büyümeden’ kendi ‘yetişkin hayat’ modelini kurmaya kararlı bir nesil var artık. ABD kökenli, Boston Üniversitesi çıkışlı, ‘yeni baba modeli’ne dair bir başka araştırma, 22–35 yaş arası erkeklerin geleneksel kalıpları nasıl da yıktığını gösteriyor.

KUŞAKLAR ARASI FARK AÇILIYOR

Özetle: Sağlıklı ve mutlu bir çocuk yetiştirmek için ille de ‘babadan kalma’ kurallara, sınırlara, kalıplara sığınmak gerekmiyor. Play Station’ı kaldırmadan, pizza siparişlerini azaltmadan da ‘yeterince iyi’ bir baba olabilirsin. “Erkeğin, kendi karakterinden ödün vermeden babalık yapabildiği model, çocuk için en faydalı olandır. Hayatının kısıtlandığını düşünen erkek, o mutsuz haliyle istediği kadar uğraşsın faydalı bir baba olamaz” diyor, araştırmayı inceleyen New York Üniversitesi sosyoloji profesörlerinden Kathleen Gerson.

Haberin Devamı

XSIGHTS’ın yaptığı araştırmanın sonuçları, Türk toplumunda yıllardır baskın olan, neredeyse ‘baba olmak’la eş tutulan ‘tatlı sert baba’ modelinin günümüzde yavaş yavaş azaldığını gösteriyor. Hâlâ yüzde 35’lik bir oranla Türkiye’de görülen en yaygın model olsa da, onu yüzde 34’lük bir oranla takip eden yeni babalık, değişimin öncüsü: Çocuğunun isteklerini kendi isteklerinin önüne koyabilen, çocuğa da söz hakkı, seçme şansı tanıyan, kontrol etmekten çok destek veren, anket şirketinin ‘yumuşak başlı’ olarak etiketlemeyi uygun gördüğü ‘yüksek şefkat’ ve ‘destek’ abidesi babalar.

BEZ DE DEĞİŞTİRİR, FENOMEN DE OLUR

Yeni baba, egosunu dindirebilip çocuğunu özgür bırakmasını bilirken, ‘evin işlerini de yapan baba’ rolünden de rahatsız olmuyor. Selfie kuşağının başyapıtı olarak tarihe geçmiş ‘Kavgam’ın yazarı Norveçli Karl Ove Knausgaard, onu uluslararası fenomen statüsüne taşıyan satırlarını İsveç’teki evinde, üç çocuğuna bakarken, bebek bezi değiştirip iç çamaşırı katlarken yazdı, kitabında tüm bunları tek tek paylaşırken ‘erkek’ duruşu yara almadı, aksine ‘kahraman baba’ ilan edildi. Henüz 33’ünde olmasına rağmen üç çocuk babası olan ‘Thor’ Chris Hemsworth’dan yeni aksiyon yıldızı Chris Patt’e, Justin Timberlake’ten Ryan Gosling’e, genç, parlak ve popüler Hollywood erkekleri, her Instagram paylaşımında, her basın demecinde babalığın duygusunu övüyor, kutsuyor, göklere çıkarıyor!

 

BAKMADAN GEÇME!