Güncelleme Tarihi:
Alışılmadık bir keşfedilme hikâyeniz var...
- Evet, her şey kafamdaki bir hikâyeyi her gün parça parça blog’uma yazmamla başladı. Bir önceki kitabım ‘Yumurta’ da böyle doğdu ‘Marslı’ da...
Kitapta Mars’ta mahsur kalan kahramanımız, aslında bir botanikçi ve hayatta kalmak adına kendi sebzesini ekmeye başlıyor. Mars’ta hayat mümkün mü?
- Kitapta okuduğunuz teknik bilgilerin neredeyse tamamı gerçek. Okumayanlar için sihri bozmayalım, çok detaya girmeyelim. Son veriler, tuzlu suyun bulunması şunu gösteriyor: Mars’a seyahat sandığımızdan daha yakın.
Film gösterimiyle eşzamanlı çıkan “Mars’ta tuzlu su bulundu” başlıklarıyla şahane bir tesadüf olmalı...
- Bir anda gözler Mars’a dikildi! Şimdi, filmi başka bir gözle izleyecekler. Tuzlu su bulunması aslında yeni değil. Çoğu araştırmacı, Mars’ta su olduğunu yıllardır biliyor. Aslında yaşanabilir bir gezegen olduğunu da... NASA, bulgu paylaşırken temkinli davranmayı tercih ediyor. En son “İnsan vücudu Mars’a yolculuğu kaldıramayabilir” dediler. Bir yandan gizli gizli astronot hazırlıyorlar.
Yazdığınız hikâye bir gün gerçek olabilir yani..
- Neden olmasın?
GÜÇ, BİZ İNEKLERDE
Devir, nerd’lerin devri deniyor;sizce?
- Kesinlikle öyle. Farkında değil misin? ‘Nerd’ bundan 10-15 yıl önce ezik, inek gibi aşağılama lafı olarak kullanılırdı. Artık değil. Havalı olmak için iki kelimeyi bir araya getirmene, çok tarz giyinmene gerek yok. Şanslıyım! Şimdi, ‘inek’ yani ‘nerd’ olana kral gözüyle bakılıyor.
Neden?
- Yeni güç bizde, ‘inek’lerde. En vasat bir yazılım şirketinde işe yeni girmiş bir çaylak bile deneyimli bir beyaz yakalı kadar maaş alıyor. İnsanlar, para kimdiyse ona ilgi gösterir. Hatta, inanın, seksi bile bulur. Nerd’leri bile!
Her nerd, “Bir zamanlar o dalga geçtiğiniz çocuk var ya...” edebiyatı yapıp geçmişin popüler çocuklarından intikam almak ister mi?
- İstese bile beceremez ki... Hırs, intikam duygusu nedir bilmez. İnsanla değil bilgisayarladır derdi.