Mahmut Tuncer: Yakında Halay Partisi kuracağım

‘Altın Dişli Hayriye’ sayesinde midir, ‘Bakkal Amca’ sayesinde midir bilinmez, türkücülerin en komiği oldu. 2002’den beri 1500 kişiyi evlendirdi, evlilik programı sunucusu oldu. Programda hem evlendirip hep eğlendirdiği, ülke gündemi ne olursa olsun halay çekildiği için müstakbel Halay Partisi’ne genel başkan oldu.  En son, Türk animasyon filmi ‘Fırıldak Ailesi; Batsın Bu Orta Dünya’da çizgi karaktere ses oldu. Mahmut Tuncer’e “Olmadığınız ne kaldı?” diye sormaya gittik.

Sizin çocukluğunuzda, Urfa’da çizgi film var mıydı? Sizin süper kahramanınız kim? Süperman mi, Batman mi?
- Zagor tabii ki bacım. Biz Tommiks Teksas biliriz.
‘Fırıldak Ailesi’ne nasıl dahil oldunuz?
- İki sene evvel bizim hanımı aramışlar, çizgi filmde rol teklif etmek istiyoruz demişler. Biri bizle kafa buluyor dedik. Şaka zannettik, çizgi mizgi... Üst üste metin gönderdiler de inandık.
Peki sizce neden sizi istediler?
- Kendisine sorun ama ben tahmini görüşümü söyleyeyim. İnsanların içinde birer tane kahraman vardır, kahramanın dışında sevilen tipler vardır. Bence Varol Yaşaroğlu sevilen tipleri birleştirmiş. Mesela Yılmaz Vural. Yılmaz Vural spor camiasında, gerek açıklamalarıyla gerek saha içindeki duruşuyla insanların kafasında yer etmiştir. Ben kendi üstüme alınmıyorum yani.
Alının canım. Siz de çok seviliyorsunuz. Anadolu’nun bağrı yanık türkülerini söyleyip aynı zamanda bu kadar güldüren bir siz varsınız...
- Karakterimden kaynaklanıyor. Ben eğlenceyi, eğlenmeyi, gülmeyi, güldürmeyi seven bir adamım. Kara mizah insanı değilim, olduğum yerden bir espri uydururum.
Ağır fırlamaydım
Fakir bir aileden geliyorsunuz. O zamanlar da hafif fırlamalık yaparak mutlu olan bir çocuk muydunuz?
- Hafif, hafif kalır. Ağır fırlamaydım. Yaş 55 oldu. Gönlümdeki yaşım 25. Geçen gün bir çekime gittim, baktım çocuklar oynuyor. Ben de oynamak istedim, aralarına almak istemediler. “Siz üçünüz olun, ben tek olayım, beni yenerseniz para vereceğim” dedim, kabul ettiler. Para bütün insanların aklını çeler.
Nedir sizdeki bu para tutkusu? 20 yılı aşkın süredir önünüze çıkan herkesten 20 TL toplamanızla meşhursunuz mesela. Sıkı pazarlıkçı olduğunuz da söyleniyor.
- Para nedir? Parayı itin önüne at, yüzüne bile bakmaz. Para o kadar fazla önemli bir şey değil. Ben parayı çok dillendiriyorum ama insanlara “Paranızın kıymetini bilin” demek istiyorum. Çalışırım, kazanırım, elimi paraya sürmem.
Kim sürer?
- Karım Işıl. O alır, anlaşmayı da o yapar zaten.
Kaç yıllık evlisiniz?
- Epey var. Dört çocuk var. İkinci emekliliğe dönüş yaptık.
Nasıl tanıştınız Işıl Hanım’la?
- Yav işte tanıştık.
Nasıl?
- Normal bir vatandaş gibi. Bir düğün esnasında.
O gün bugün tam teslimiyet yani...
- Nasıl kendini bu kadar kaptırdın mı diyorsun? Yahu niye kaptırmayayım? Ama bu teslimiyet değil. Güvendik, imza attık bir kere. Bir de uzun süredir evliysen karı-koca bir süre sonra yer değiştiriyor. Sen erkeksen yüzde 50 kadın oluyorsun, kadın da yüzde 50 erkek. Işıl Hanım yıllardan beri zaten mesleğin içinde. Bir ara İbo Show’u yaptı. Seda Sayan ile çalıştı.

Yıllar önce milletvekili olmanızı da o engellemiş. “Sen halkın adamısın” diyerek...
- Evet. Dedi ki “Mahmut Tuncer olarak sen bu işe 35 seneni verdin. Halk seni seviyor. Şimdi bir yere girdiğin zaman çizgin belli olacak, istesen de istemesen de, kuvvetli bir partiden girmek zorundasın. Onu seven de olacak, sevmeyen de. Fakat seni yıllardır herkes seviyor, ne gerek var...”
Bende 20 değişmez
Doğru demiş. İyi ki olmadınız. Siz Halay Partisi Genel Başkanı’sınız, bize de yetiyor bu.
- Halay Partisi’ni kuracağım, yakındır. En güzeli.
Bence de. Her zaman halay. Öyle karanlık günlerden geçiriyoruz ki gülümsemeye, rahatlamaya ihtiyacımız var. Onu da sizinle, sizin programlarınızla yapabiliyoruz.
- Halay meditasyondur, birliktir, beraberliktir. Şimdi ne var? Evetçiler var, hayırcılar var. Biz evetçilerin eskiden hayırcı olduğunu bilen adamız; hayırcıların da bir zamanlar evetçi olduğunu biliyoruz. Bunların hiçbiri sürekli aynı çizgide durmuyor. Halayın çizgisi hep net. Sağa sola oynamaz.
Hâlâ insanlardan 20 TL mi topluyorsunuz? Enflasyondan etkilenmedi mi?
- Bende 20 değişmez.
Ben 50 olmuştur diye düşünmüştüm.
- İstersen sen 50 ver.
Önemli bir sözünüz var: “Azrail aldığı canı geri vermez, ben de aldığım parayı geri vermem.”
- Vermem. Bu yüzden adımı ‘Yürüyen Bank’ koydum. 20’lik esprisi zaten halkın sevdiği bir espri. Burada önemli olan, kafamın nasıl çalıştığı. Şimdi 50 istesen herkeste olmayabilir. Ama 20 illaki vardır. Boşuna gülme, senden de alacağım. Kırmızı ışıkta, “Abi nasıl herkesten 20 alıyorsun” diye soran adamdan bile aldım. “Bak, ver bir 20” dedim. Çıkardı verdi. “İşte böyle alıyorum” dedim.
Filmi izlediniz mi?
- Daha izlemedim. Galada göreceğim.
Fragmanlarda halk en çok size gülüyor. Çok samimi geliyorsunuz insanlara... Mahmut Tuncer’in gıcık ve zor taraflarını sormak istiyorum.
- Herkesin gıcık olduğu, gıcık aldığı taraf vardır. Ben mesela birini sevmediysem, aman yaRabbi, korkunç bir adam oluyorum. Bir de insanların içinde kala kala, insan sarrafı olmuşuz. Bakarım karşımdakine, gıcık tarafını keşfederim, keşfettiğim zaman o zaten yandı.
Hanımdan korkmayan mı var?
Nasıl bir babasınız?
- Ben arkadaş gibiyimdir. Anneleri daha disiplinlidir.
Anne biraz sert anladığım kadarıyla. Hadi itiraf edin, Işıl Hanım’dan korkuyor musunuz?
- Ya ondan korkmayan mı var? Hiç duydun mu? Evde bir kavga çıktı diyelim. Hanım söyleniyor. Hemen köşeme
çekilirim, hiç duymamazlığa gelirim.

Cumhurbaşkanı’na halay projesi götürdüm

İlk mendili 80’li yıllarda salladım, sonra yavaş yavaş gelişti. Halayda en güzel şey mimiklerdir, yani bakarken karşıdaki insana keyif vereceksin. Eğlendiğini, eğlenmekten kendinden geçtiğini kaşınla gözünle, gülüşünle karşındakine hissettirdin mi tamamdır. Halay meditasyondur. Kalkıp oynayanın aklına kötü bir şey gelmez asla. Cumhurbaşkanı’na halayın birleştirici yönüyle ilgili projede götürdüm. “Yedi bölgeden uzun uzun halaylar yola çıksın, oynaya oynaya Ankara’da birleşsin” dedim.