Emrah Kaman: 'Ben mahşerin dört atlısındaki mahşerim'

Güncelleme Tarihi:

Emrah Kaman: Ben  mahşerin dört atlısındaki mahşerim
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2016 11:42

Uzun yıllar senaryo yazdı. Senaryoları kadar kendisinin de çok komik olduğu anlaşılınca Ahmet Kural’la ‘Kardeş Payı’nda rol aldı. Şimdi ‘Kaçma Birader’ filminin başrolünde. Mimiklerini çok iyi kullanıyor. Kendi esprilerini yazıp oynuyor ve küfürsüz güldürmeyi vaat ediyor. İşte mizahın son model yeni starı Emrah Kaman.

Haberin Devamı

Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ata Demirer ve Ahmet Kural-Murat Cemcir... Son dönem mizahta mahşerin dört atlısı. Peki siz?

Ben mahşerin dört atlısındaki mahşerim. Hepsi çok sevdiğim isimler ama aynı klasmanda olduğumuzu düşünmüyorum.

Ama tarzınız Ahmet Kural’a benzetiliyor.

10 senedir çok yakın arkadaşız Ahmet’le. Ama biz hiç benzetmeyiz kendimizi. Tavrımız, tarzımız çok farklı. 

Senaryo yazarken bir gün gelip bir sinema filminde başrol oynayacağınızı tahmin eder miydiniz?

Yok etmiyordum. Sonradan düştüm. Bir yönetmen arkadaşım, “Emrah, televizyona çıkmak kerhaneye düşmek gibidir. Kimseyi tanıyamazsın, herhangi biri sana müşteri olarak gelir. Sen düştün, artık çıkış yok” demişti. Doğruymuş.

Emrah Kaman: Ben  mahşerin dört atlısındaki mahşerim

Haberin Devamı


Mizahınızı nasıl tanımlarsınız?

Halk neye güler diye düşünüp, yazan biri değilim. Aslında abim Murat Kaman ile kendi güldüğümüz şeyi yazıyoruz ama etkilendiğim insanlar var. Yıllarca Cem Yılmaz’ın ‘Bir Tat Bir Doku’sunu dinleyerek uyudum. ‘Kaçma Birader’ filmimizin galasına geldi Cem Yılmaz ve tam arkamda oturdu. Dönüp dönüp baktım, gülüyordu. Düşünsenize, çocukluğumdan beri beni güldüren adam o an bana gülüyordu. Bu inanılmaz bir şey.

Mizah denince akla argo ve küfürle güldürmek geliyor. Bu sizin mizahınızda ne kadar var?

Mümkün olduğunca az küfretme taraftarıyız ama yeri gelince de evet, etmek istiyoruz. Öyle zamanlarda kıymetli oluyor. Türkçenin fonetiğinden herhalde, bizim küfürler şöyle dolu dolu edilince kulağa güzel geliyor.

Haberin Devamı


En kıymetli küfrünüz hangisi?

Hepsi çocuklarım gibidir, hepsi benim için çok kıymetli.

Peki neden mizahınızda siyaset yok?

Siyasetin özü de insan değil mi? Bu yüzden siyaset yerine insanı ele alıyoruz.

YAKIŞIKLI ADAMLARIN KOMİKLİĞİ BANA DEĞERLİ GELMİYOR

Emrah Kaman: Ben  mahşerin dört atlısındaki mahşerim


Girdiğiniz her ortamda sizden komik olmanız mı bekleniyor?

Sosyal hayatımda değil ama sokakta benimle fotoğraf çektiren insanlar bunu bekliyor. “Sen de çok ciddiymişsin be abi” diyenler oluyor. Ama sabah sokağa çıkıp, akşama kadar insanları güldüre güldüre gezemem ki!

Komedyen değil de jön olmak ister miydiniz?

Hiçbir zaman ‘jön’lüğü önemsemedim. “Tarık Akan mı, Kemal Sunal mı” deseniz, ben Kemal Sunal ya da Halit Akçatepe’yi tercih ederim.

Haberin Devamı

Yani fiziken kendinizi yeterli mi görmüyorsunuz?

Belki de. İç sesim bana, “Boş ver kanka, sen bulaşma oralara, bu taraftan yürü” dedi. Ayrıca komedide iyi görünmeyi, fit olmayı filan çok doğru bulmuyorum. Mesela ‘Kaçma Birader’ için özellikle kilo aldım. Yakışıklı adamların yaptığı komiklik bana çok değerli gelmiyor. Komedi çirkinlikler, aptallıklar, sakarlıklar üzerine gider. İnsanları güldürmeyi o kadar seviyorum ki kadınların gözünde nasıl algılanırım, ekranda iyi mi görünüyorum gibi durumları düşünmek bana çok vasat geliyor.

Komedyenler genelde hayatlarının bir döneminde modellerle birlikte oluyor. Kadınlar komik adamları seksi buluyor galiba?

Haberin Devamı

Vallahi bana hiç denk gelmedi. Buluyorlarsa da bana çaktırmıyorlar.

BİR BÖLÜM DİYE GİRDİĞİM DİZİ 35 BÖLÜM SÜRDÜ

Emrah Kaman: Ben  mahşerin dört atlısındaki mahşerim


Kaybedeni çok iyi oynuyorsunuz. Siz hayatta kaybedenlerden mi kazananlardan mı oldunuz?

Aslında hayatımın büyük bir kısmı kaybetmekle geçti. Hep çok uğraştım. Zordu yani!

Neden zordu?

Ankara’da doğdum. Üç erkek kardeşiz... Ben ortanca. ‘Ortanca çocuk kompleksi’ diye bir şey var. Bütün semptomlarına sahiptim. Hep dikkat çekmeye çalışıyor, beceremiyordum. Siliktim, içime kapanıktım. Babamın en büyük hayali, benimle birlikte çalışmaktı. Bu yüzden hiç istemesem de 17 yaşımda Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni kazanıp İstanbul’a geldim. Abimle Çırağan’da Abdülhamit’in eski arabacıbaşısının evini tuttuk. İçi harabeydi. Akreplerin falan dolaştığı bir ev...

Haberin Devamı

Mizah mezbelelikten doğdu yani?

Aslında hep mizah yazıları yazardım. Bir gün tiyatrocu üst komşumuz sayesinde abimle beraber senaryo da yazmaya başladık. Yine komşumuz vasıtasıyla ilk hikâyemizi Yüksel Aksu’ya götürdük. Yüksel Abi bize bazı numaralar verdi ve kontaktlar sağladı.

Oyuncu yanınızı kim keşfetti?

Arkadaşlarımızla ‘Hanımın Çiftliği’nin senaryosunu yazdık. Sonra ‘İbret-i Alem’ ve ‘Kardeş Payı’ geldi. Yazarlıktan memnundum. Ama ‘Kardeş Payı’nın yönetmeni Selçuk Aydemir bir senaryo toplantısında “Ben sana bir şey yazdım” dedi. Yazdığı karakterin adı da ‘Emrah’tı. Bir bölümlük bir rol... “Dünyanın en özgüvensiz adamıyım, yapamam. Başaramazsam yüz nakli olmam bile gerekebilir” dedim. Israr etti. Bir bölüm için diziye girdim. O gece Twitter’da ‘trend topic’ olmuşum. Rolüm 35 bölüm uzadı.

Emrah Kaman: Ben  mahşerin dört atlısındaki mahşerim


‘Kaçma Birader’de hikâyeniz Yozgat’ta geçiyor. Neden Yozgat?

Senaryoyu yazarken hangi ilde geçeceğini planlamamıştık. Yozgat’ta Hasan diye bir çocukla tanıştık. Hasan, “Hava durumu tahminlerinde bile Yozgat’ın kaç derece olacağını söylemezler. Kimse burada havanın nasıl olduğunu dahi merak etmiyor” dedi. Hem bir yalnızlık durumu vardı hem de bununla eğlenmeyi biliyorlardı. O zaman ‘Yozgat olsun’ diye karar verdik.

Filmin bir yerinde boxer’la görüyoruz sizi...

Bundan üç sene önce biri bana bunu söylese, “Kafayı yemişsiniz” derdim. Çünkü plajda mayoyla gezerken bile “Ay bacaklarıma mı bakıyorlar” diye utanan biriyim. Ama sette bir anda her şey değişiyor. 

Karakteri siz yazdınız. ‘Erdinç’, 26 yaşında ve bakir. O noktada ne kadar siz varsınız?

Anladım ne sorduğunu... Karakteri yaratırken kendimden yola çıktım ama başına gelen şeylerin benimle çok ilişkisi yok. Evet, utangacım filan ama o kadar da değil.

EMRAH KAMAN’LA İLGİLİ BİLMENİZ GEREKEN 3 ŞEY

Emrah Kaman: Ben  mahşerin dört atlısındaki mahşerim

1) Müzik dinlemiyorum. Bu hayatımıza dışarıdan etki gibi geliyor. Mesela İbrahim Tatlıses hanımlarından birinden ayrılmış, ben niye onu dinleyip kendimi harap edeyim? 

2) Hayatımdaki hiçbir şey planladığım gibi gitmedi. 31 yaşımdayım ve şunu anladım: Ben ya plan yapamıyorum ya da hiçbir şeyi doğru tahmin edemiyorum. 

3) ‘Aşk Yozgat’ta Yaşanıyor’ şarkımız Youtube’da 1.5 milyon tıkı geçti. Albüm teklifleri almaya başladım ama hiç öyle bir iddiam yok. 

 

BAKMADAN GEÇME!