Bugün, müziğin sustuğu gün...

Güncelleme Tarihi:

Bugün, müziğin sustuğu gün...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2016 10:35

Evet, müzik iyileştirir. En azından biz öyle bildik. Ama, sözün bittiği yerde müziği durdurduk. Cumartesi gecesi yaşadıklarımız böyleydi.

Müzik iyileştirir… 

Vodafone Freezone festivali ve sonrasında Zorlu’daki gece uzun zamandır beklediğimiz arkadaşlarımızı görmek için planladığımız etkinliklerdi. Müzik yazarı, moda yazarı gibi eş dost kemik kitle, önce Maslak’ta bulunan Volkswagen Arena’ya gitme kararı aldık.

Kalben’le başladı gece… ‘Saçlar’ı seviyoruz, ‘Haydi Söyle’ ile devam ediyoruz. Gençlerin enerjisi yerli yerinde, herkes keyifli, vestiyerdeki genç kız ‘Ergen enerjisi burayı sağlam ısıttı’ diyor, gülüyoruz, müzik güzel, az sonra Teoman var…

 

Bugün, müziğin sustuğu gün...

 

Teoman çıktığında sahne yıkılıyor. O gece hiç olmadığı kadar formunda. Orhan Atasoy’un klasik ‘Gemiler’ini öyle bir söylüyor ki, ayağa fırlıyoruz. Genç gitarist Tolga Akyıldız’ı işaret ediyor arkadaşım Zeynep, gerçekten heyecan verici. Uzun zamandır duymadığım ‘O’yu bile söylüyor Teoman… Bu gece gerçek mi?

Ne yazık ki ‘Güzel bir gün ölmek için…’ satırı gerçek. MFÖ çıkıyor. Çok heyecanlıyız, ‘Ele Güne Karşı’ başlıyor. Derken…

Patlama haberini alıyoruz.

 

BUGÜN NASIL İYİLEŞECEĞİZ?

Bugün, müziğin sustuğu gün...

 

O geceye dair hatırladıklarım sonra kopuk kopuk. Müzik susuyor. Annem  üzülmesin diye mesaj atıyorum. Sesi titriyor.  Maslak’ta bulunan Vodafone Freezone festivalinin yapıldığı Volkswagen Arena ile patlamanın yaşandığı Vodafone Arena (eski İnönü stadı) birbirine karışıyor. Ya annem benden haber alamazsa? Ya oradaki gençlerin aileleri?

Yarım saat içinde patlamanın yaşandığı bölgeden geçiyoruz. Arkadaşımızın Feriköy’deki evine doğru, birbirimize sığınarak. Müzik susuyor. Kaos içinde kornaya abanan adamın kırmızı arabasının üstünde gülümseyen bir emoji var ama o kornaya abanıp binmeye çalıştığımız taksiyi engelliyor. Kavga çıkıyor. O bize bağırıyor, gençler dışarı atıyor kendini, biz ona bağırıyoruz, tansiyon yükseliyor…

Kendimizi eve atıyoruz. İlk kez Facebook’taki ‘Güvendeyim’i işaretlemem ‘gerekiyor’ galiba. Hiç sevmedim. Sabaha karşı uyanıp, yakınlarıma bakıyorum, ölmüşler midir? Hayır, ölmemişler… Rahatlıyorum, kendimden utanıyorum.

Ve dün sabah haber geliyor. Bir arkadaşımızı patlamada kaybettiğimizi öğreniyoruz.

İşte bugün… Müzik susuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!