Havaş otobüsü Çiçek Bar'ın kapısından mı kalktı

Güncelleme Tarihi:

Havaş otobüsü Çiçek Barın kapısından mı kalktı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2006 13:14

Sinema dünyası geçtiğimiz haftayı Adana'da geçirdi. 13. Altın Koza Film Festivali'ni izlemek için ben de güneye inenlerdendim. Havaalanında uçağa bindiğimde gördüğüm manzara karşısında gayrı ihtiyari şöyle bir cümle ağzımdan: "Havaş otobüsü galiba Çiçek Bar'ın kapısından kalkmış."

Haberin Devamı

Festivale katılanların konaklama mekanı bu yıl Hilton Oteli'ydi. Ve otelin en renkli yeri tabii ki lobisiydi. O yüzden size bu hafta lobiden fragmanlar aktarayım.

Kadir İnanır, 13. Altın Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali’nde, Türk Sineması' nda Bir Usta Oyuncu: Kadir İnanır bölümüne katılmak için gelmişti. Selvi Boylum Al Yazmalım'ın galasına da katıldı.

Kalan zamanını genellikle lobide geçirdi. Etrafındaki kalabalık ise bir an bile eksilmedi. Adanalı sevenleri kendisini yalnız bırakmadılar anlayacağınız.

Festival kapsamında bir konser veren Özcan Deniz ise lobiye ancak şöyle bir uğrayabildi. Oturup dinlenmesi ne mümkün. Bir lisenin mezuniyet töreni mi ne varmış, bir anda etrafı öğrenciler tarafından öyle bir sarıldı ki, odasına nasıl kaçacağını şaşırdı.

Haberin Devamı

Gelelim ulusal yarışmanın ve kısa film yarışmasının jüri üyelerinin durumuna. Sabahtan akşama kadar film izlemekten bitkin düşen ekibin akşamları en büyük eğlencesi otelin barında hep beraber şarkı şöylemeleriydi. Garo Mafyan piyanonun başına geçiyor; Gülriz Sururi, Ceyda Düvenci, Lale Mansur, Işıl Özgentürk, Mehmet Güleryüz, Selma Güneri ve Savaş Ay'dan oluşan ünlüler korosu da başlıyor şarkı söylemeye... Hatta daha sabahtan akşamki repertuvar tartışılıyor.

Festival yetkilileri yarışmalar sonuçlandıktan sonra aman bir tatsızlık olmasın düşüncesiyle sanırım, jüri üyeleri ve sinemacıların İstanbul'a dönüşlerinde ayrı uçaklarda olmalarını sağlamış. Jüri üyeleri bu sabah dönecekler, sinemacılar ise akşama.

Gelelim festivalde nelerin olduğuna...

Festivalin onur ödüllerinin verildiği gace ise büyük bir skandal yaşandı. Çünkü salonda jüri üyelerine masa ayırmayı unutmuşlardı. Herkes ayakta kalınca da diğer masalara dağıtmak gibi bir yola başvurdular.

Babam ve Oğlum'un yokluğunda öne çıkan film Beş Vakit'ti ama sonrasında kulislerde ona Dondurmam Gaymak ve Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü de eklendi.

En büyük fiyasko ise belgesel türündeki Oyun adlı filmin Ulusal Yarışma'da kurmaca filmler arasında yarışıyor olmasıydı.

Gelecek yıl festivalin uluslararası boyuta taşınacağı konuşuluyor. Konuştuğum sinemacılar ise Adana'nın ulusal kimliğini korumasını ve ulusal yarışmaya ağırlık vermesini istiyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!