Halsizliğe, dikkatsizliğe doğal ilaç su

Güncelleme Tarihi:

Halsizliğe, dikkatsizliğe doğal ilaç su
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2000 00:00

Haberin Devamı

Vücudumuz günde ortalama iki litre su kaybediyor. Yeterli miktarda su içilmediğinde halsizlikten konsantrasyon bozukluğuna, solunum zorluklarından böbrek yetmezliğine kadar birçok sorun ortaya çıkıyor.

Araştırmalar özellikle modern toplumlarda insanların birçoğunun, yeteri kadar su içmemesi nedeniyle hafif derecede ‘dehidrate- vücudun susuz kalması’ olduğunu ortaya koyuyor. Boğaziçi Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bike Kocaoğlu, susama mekanizmasının çok iyi çalışmaması, suyun tadını pek sevmememiz, çok sık içmememiz, aşırı egzersiz ve aşısı sıcaklar gibi çevresel faktörlerin dehidratasyona yol açtığını belirtti. Prof. Dr. Kocaoğlu, su kaybının fizyolojik sorunlara ve performans düşüklüklerine yol açtığını da söyledi.

Yüzde 2'lik su kaybı bile önemli

Yetişkin bir kadının günde ortalama 2.2 litre, erkeğin ise 3 litre su içmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kocaoğlu, suyun havadan sonra en gerekli olan ancak bir o kadar da ihmal edilen besin ögesi olduğunu vurguladı. Su kaybının bazı sorunlara yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Kocaoğlu, ‘‘Vücuttan yüzde 2'lik bir su kaybı bazı fizyolojik sorunlara ve performans düşüklüğüne yol açıyor. Vücut suyunun yüzde 3'lük kaybı sonucunda kan hacmi, fiziksel performans azalıyor ve konsantrasyon bozukluğu ortaya çıkıyor. Vücut suyu kaybı arttıkça hayati tehlike artıyor. Yüzde 8 kayıp olursa soluma güçlüğü, yüzde 10 kayıpta kas performansı bozuluyor ve böbrek yetmezliği oluşabiliyor’’ dedi.

Belirtileri farkedebilirsiniz

Vücutta oluşan su kaybının bazı belirtileri bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Kocaoğlu, ‘‘İdrarın miktarı azalır, konsantrasyonu artar. Derinin elastikiyeti azalır. Eller ve ayaklarda soğuma başlar. İleri hallerde de bilinçsizlik bile görülebilir’’ dedi.

Suyun birçok işlevi bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Kocaoğlu, besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelerde taşınması, bu besinlerin hücre içindeki metabolizmada oluşan başka maddelerin vücuttan atılması, vücut ısısının denetiminin ayarlanması, eklemlerin kayganlığının sağlanması, hücre içi ve dışı sıvılar içindeki elekrolitlerin dengede tutulmasını sağladığını söyledi.

Herkesin su ihtiyacı farklı

NORMAL koşullarda vücut suyunun azalması kanın iyon yoğunluğunu azaltıyor. Bu beyinde susama merkezini uyarıyor. Susuzluk duygusu gelişiyor. Ancak ishal ve kusma gibi durumlarda olduğu gibi aşırı su kaybının yanısıra tuz kaybı da olursa o zaman susuzluk duygusu gelişmeyebiliyor. Bu da son derece önemli bozukluklara yol açıyor. Su ihtiyacı yaşa göre de değişiyor. Bebek vücudunda bulunan su oranı yetişkinlerden daha fazla. Zamanında doğmuş bebeklerde vücudun yüzde 80'i sudan oluşuyor. Bu bebeğin vücudunda çok az miktarda yağ bulunmasından kaynaklanıyor. Yağ oranı arttıkça, su miktarı azalıyor. Gebelerin de kilo artışına bağlı olarak suya duydukları ihtiyaç artıyor. Günde 3-3.5 litre su içmeleri öneriliyor. Emziren kadınların da su ihtiyacı fazla. Yaşlılar yağ dokusu azalsa bile günde 2-2.5 litre suya ihtiyaç duyuyorlar. Egzersiz yapanların su ihtiyacı artıyor. Egzersizin başında, yaparken ve sonrasında su içilmesi ihmal edilmemeli.

SUYU TERCİH EDİN

Sıcak hava, soğuk hava, aşırı egzersiz, ağır sporlar, fazla tuzlu gıdalar, fazla proteinli gıdalar, fazla kafein ve taninli içecekler, alkol su ihtiyacını artırıyorlar. Bol bol kahve, çay içerek su ihtiyaçı karşılanmaz. Tam tersi artar. Su ihtiyacı yine su içilerek karşılanabilir. Kaybedilen suyun yerine yenisi konulmalı. Bir günde ortalama, idrar yoluyla 1.5 litre, solunumla 350 mililitre, cilt yoluyla 500 mililitre, dışkıyla 50 mililitre su kaybediliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!