Gürültüye dikkat!...

Hem psikolojik, hem de fiziksel rahatsızlıkların gerçekleşmesinde gürültünün katkısı az değil. Şehir insanı için tehlike çanları gürültü kirliliği ile çalıyor.

Yapılan araştırmalara göre şehir insanı, köy insanına oranla çevreden daha çok etkileniyor. Özellikle gürültü, şehir insanını hem fizyolojik, hem de psikolojik açıdan etkiliyor. Gürültü insanlarda sinirlilik, gerilim ve strese bağlı olarak psikolojik olumsuz etkiler de yaratıyor.

Trafik başlı başına bir gürültü kirliliği yaratıyor. Gelişmiş sanayi bölgelerinde bu oran daha da üstlere tırmanıyor. Seslerin uyumsuz, rahatsız edici olması ve düzensizliği, gereğinden çok yükselmesi ile meydana gelen gürültü insan sağlığını tehdit ediyor.

Şehir kesiminde bu tür gürültülerin fazlalığı ve sesten bilinçli olarak korunulamaması duyma oranında zaman içinde kayıplara neden oluyor.

Eğlence yerlerinden gelen gürültülere, inşaat yapımı ve bakımı sırasında çıkanlar ekleniyor. Satıcıların bağırışlarına, motorlu taşıtların sesleri ve klaksonlar da katılınca şehrin kendine özgü gürültüsü kendiliğinden oluşuyor. Bu arada elektrikli ev aletlerinin sesleri de gürültü kirliliğini tırmandırıyor. Şiddeti 120 desibelin üzerine çıkan sesin, kulağa fiziksel zarar verdiği biliniyor. Bu şiddetdeki ses, işitme kaybına yol açtığını gibi acı da veriyor. Gürültünün sadece kulak ile işitme merkezi arasındaki ilişki ile sınırlı kalmadığı ortaya çıkıyor. Sinir, dolaşım, solunum, kas sistemlerinde de gürültü büyük ölçüde değişime neden oluyor. Yüksek volumlu ses kalp atışlarında, adrenalin salgısının artmasında, tansiyon yükselmesinde büyük rol oynuyor.