Gümüş ekran....

Güncelleme Tarihi:

Gümüş ekran....
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 1997 00:00

Hırsların piriÖYLE ya da böyle, para hırsı üzerine o kadar çok film seyrettim ki, artık beni etkilemiyor. Hele soygun sonrası hesaplaşmaların yer aldığı filmler, kabak tadı verir.Bilirsiniz ve beklersiniz, ortaklar birbirini öldürecek, sonra hesaplaşma gerçekleşecek, sona kalan da ya yakalanacak ya öldürülecek. Acaba bunda bir mesaj da var mı?Kara paranın insana hayrı dokunmaz şeklinde anlaki bir sonuç çıkarabilirsiniz.Hırs Tuzağı'nda (City of Industry), ikisi kardeş dört hırsızın bir mücevherciyi soymaları anlatılıyor. İçlerinden en aç gözlülerinin diğer iki soyguncuyu öldürmesi olayı alevlendiriyor. Canını zor kurtaran hırsız ağabeyin hem intikam hem de para için katilin peşine düşmesi bir kaçıp kovalamacanın başlamasına neden oluyor.Harvey Keitel, benim pek sevdiğim, adını afişlerde gördüğümde sinamaya koştuğum adlardan biri değil. Hatırladığım filmlerdeki rolleri de (Smoke dışında) pek ahım şahım değildi.Buradaki rolü de hakkını (!) arayan bir soyguncu. İllegalin legalitesi olur mu demeyin.O dünyanın da bir hak arama sistemi vardır.Kavgalar, kanlar, ölümler içinde, bir tane kadın var ki, onun ölümcül yaralarını iyileştiriyor, hiç kimsede bulamadığı şefkati onda buluyor. O da soygunda ölenlerden birinin eşi. Benim anlatmaktan usandığım, tahmin ederim ki sizin de görmekten usanacağınız bir sürü cinayetlerden sonra mutlu sona varılıyor.Nedir mutlu son?Paraları bir çanta içinde bu kadına bırakıyor. Çünkü iyi yaşasın, çocuklarını okutabilsin diye. Gerçi bir kısmı zaten miras yoluyla ölen eşinden ona kalıyordu.Ben böyle iyi yürekli, duygulu katilleri severim. Biz sanırız ki adam bir kaç kişiyi öldürünce yüreği taş kesiliyor.Yok canım, burada hakkını arıyor. Bu uğurda da elbet biraz zalimane davranacaktır.Soygun ve cinayet filmlerinin sıradan olanında ne varsa bu filmde de bulabilirsiniz.Onlara eklenecek yeni bir şey yok galiba.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!