Gensoru yemedi Bensoru’yu deneyelim bari

Güncelleme Tarihi:

Gensoru yemedi Bensoru’yu deneyelim bari
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2004 00:00

Sizin öyle aranızdan birileriyle ilgili gensorulara, hatta gazetecilerden gelen basit ve temel sorulara pek tahammülünüz yok; biliriz...Yine de sormadan edemeyeceğiz:Siz müminsiniz değil mi? Yani içinizde Allah korkusu, insan sevgisi var; olmalı, değil mi? Bunlar iyi bir Müslüman olmak için olmazsa olmaz şartlar, değil mi?Peki nasıl oluyor da 38 kişinin hayatını kaybettiği vahim bir kaza söz konusuyken, bir milletin suratına baka baka dalganızı geçebiliyorsunuz?Nasıl oluyor da; ‘Bu kestiğim, racon değil de belki kabir azabına doğru hızlandırılmış sefer biletimdir?’ diye korkmuyorsunuz?Kem gözlerin nazarıymış!.. AKP adına konuşan Nusret Bayraktar öyle dedi: ‘Ülkemiz güzel ülke, icraatlarımız güzel icraatlarla dolu. İktidarımız ve partimiz güzel ama güzelliklere ne derler; ‘Allah sizi kem gözlerden korusun’ derler. Bu olay aslında kem gözlerin bir nazarıdır. İlahi tecelli bu şekilde tecelli etmiştir.’ Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kazanın sebebini ‘Allah’ın takdiri’ diye açıklamıştı.Bayraktar pişkinlikte el artırdı, mevzuyu muhalefetin kem kem bakan gözlerine havale etti.‘Allah sizi kem gözlerden korusun derler’miş! Ah, ve fakat, iktidara, kem gözlerin nazarı değmiş.Demek ki Allah sizi kem gözlerden korumuyor. Neden acaba?.. Neden dersiniz?..Allah’ın takdiri sorgulanmaz. E, ne yapalım? Belki siz de CHP için ‘kem kem bakıp bakmadıklarına’ dair bir gensoru önergesi sunabilirsiniz?Taş gibi bir tekelsiniz işte... Hatta prosedürü ilerletir, 320 milletvekiliyle basarsınız düğmeye, mevzuyu ‘İktidarın şeker pembesi icraatlarına kem kem bakılmayacak, melül melül, hülyalı hülyalı, máşuk máşuk bakılacak’ şeklinde kanun hükmünde bir karara bağlamaya kadar vardırabilirsiniz.O kazada ihmalden, görev suiistimalinden insanlar öldü. Ve nazar değe değe size mi değdi?Hiç mi utanmıyorsunuz?O akıllara seza konuşmayı yaptığı sırada Nusret Bayraktar’a bir bakmışım ki... Yakasına nazar boncuğu, cebine muska falan kesmez, alnının ortasına at nalı çaksa, yeridir yani... Siz müminsiniz değil mi? İçinizde Allah korkusu var, değil mi?E, peki nasıl yani? Bir ara 10 dolara cennet tapusu satıyorlardı hani... Onlardan mı aldınız? Cennette tapunuz mu var? Neye güveniyorsunuz?Bu Hande Yener aşar biziHiç üşenmedim, yerimden kalktım, magazin bölümünün oraya gittim. (Aramız toplasanız 20 metre, bendeki üşengeçliğin boyutlarını varın siz hesap edin!) Taraştırmacı bir gazeteci, sormadan soruşturmadan öyle yazı mazı döşenmez ey okur! Böyle de işinin hakkını veren bir muharrireyim. Sema’yı (Denker) bulup ille ki bir şey sormam lázım... Buldum nitekim...‘Ya’ dedim, ‘sen şu Hande Yener’le yaptığın röportajda hiç oynadın mı abi? Hani ne bileyim, röportaj uzun gelmiştir?.. Cümleleri öyle birbirine ekleştirdiğinde, sıkışmıştır, tıkışmıştır; o yüzden o laflar o kadar sırıtmış olabilir?’‘Yok’ dedi Sema; ‘Ne okuduysan o...’ Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor adlı üçüncü albümünü çıkaran Hande Yener dile gelmiş:* Ben paramı işime ve çocuğumun iyi bir eğitim alması için ona harcıyorum. Arkamda hiçbir güç olmadan, hayata sıfırdan başladım ve bugün bu noktadayım. Tıpkı rahmetli Sakıp Sabancı gibi...* ‘Nasıl olsa Hande Yener oldum’ diyerek durmuyorum. Dünyadaki starları kendime örnek alıyorum. Son yıllarda hiçbir şekilde Türkçe müzik dinleyemiyorum. * Her an aşk yaşamaya hazırım. Korkmuyorum... Çünkü erkekleri artık çözdüğüme inanıyorum. Eskiden, kendi kendime sevip, aşkı kendi dünyamda ilahlaştırıyordum. Şimdi partnerimin böyle yapmasını istiyorum. * Hayatımı bir kitap háline getirmeyi düşünüyorum. Bunu birisine yazdıracağım. Benim hayatım 24 saat içinde çok değişir. Bu kitap öyle magazinsel içerikli olmayacak. HÖ? Nasssı’yaaani? Hande Yener’in geçenlerde buyurduğu ‘Beni artık entelektüeller dinleyecek’ lafı boşuna değilmiş; benim anladığım budur.Bu cümlelerden, varsa eğer bir anlamı, anlam çıkarmayı, ancak ve ancak hakikatli bir entelektüel becerebilir. Aşmış bişi yani... Aşar biz sıradan vatandaşları, biz Hande Yener felsefesini kavrayamayan fanileri.Belediye baksınMüthiş vecizeleri sayesinde, siyasi gaflar tarihine adının, Tansu Çiller’in bile önünde bir yerlere, altın ‘kaplama’ harflerle yazılacağını tahmin ettiğimiz TBMM Başkanı Bülent Arınç, yine kelámın şeyini, eee dalağını, şey etti; yardı yani...Yahu, birisi gün gelip Tansu Çiller’i hoş bir şekilde yád edeceğimi söyleseydi gülerdim. Gülmesem iyi edermişim.Tansu Çiller’in potlarını özledim. Onun saçmalamaları, sürçmeleri, istisnasız komikti en azından. Bir yandan hayret eder, bir yandan da eki-eki kikirderdiniz. Hatta kahkahalarla koltuklardan düşerdiniz.Arınç’ınkiler ise en hafif tabiriyle çirkin... Kötücül...Bülent Arınç, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) milletvekilleri için site yapma girişimiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken ne dese beğenirsiniz?: ‘TOKİ moki diye kafanızdan bir şeyler çıkarmayın. Bakın TOKİ moki derken, adamın Pako’su öldü. Meclis açılacak, ona bakın.’Bunlar galiba bu yaklaşımı, kapalı kapılar ardında toplaşıp, parti politikası olarak belirlemişler: ‘Biz kafamızın estiğini yaparız. Üstümüze gelmeyin, ne yaparsak yapalım bizi sorgulamayın. Sonra üstünüze ilahi güçleri salarız. Çarpılırsınız alimallah. Sonra bir beddua ederim, kıymetlinizi kaybedersiniz; karışmam bak.’Böyle bir sözün karşısında ancak ve ancak; ‘Size belediye baksın,’ denilebilir.Hani Pako’nun itlaf ekiplerine karşı ömrü billah mücadele ettiği belediyeler...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!