Gelin makyajını abartmayın

Güncelleme Tarihi:

Gelin makyajını abartmayın
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2007 00:00

Her kadın düğününde en güzel olmak ister. Yakışan ve güzel bir gelinlik kadar makyaj ve saç da büyük rol oynar bunda. Her üçü için de profesyonellerinden yardım alınıyor. Ancak kontrolü tamamen onların eline bırakmaktan çok kendi zevkinizi ve tarzınızı ön plana çıkarmakta yarar var. Nıvea Beaute’nin dünyaca ünlü makyaj ve renk danışmanı Mario de Luigi, gelin makyajında abartıya kaçılmaması uyarısı yapıyor. İşte Luigi’nin gelin makyajı önerileri.

Düğün makyajında renk uyumu ve bütünlük çok önemli. Saçtan tırnağa her şey, aynı uyum ve zarafet içerisinde olmalı.
Düğün makyajında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, yüzün doğru yerlerini vurgulayarak doğal ve çekici bir görünüm yaratmaktır. Düğün makyajında aşırıya kaçmak doğalıktan uzaklaşmanın yanı sıra, fotoğrafların güzelliğine de gölge düşürür.

Makyajı gösteren yüzün berraklığıdır. Bu da ancak cilde pürüzsüz ve ışıltılı görünüm veren bir fondötenle olabilir. Fondöten seçiminde dikkat edilmesi gereken konu, boynun rengine uyan doğal tonların kullanılması. Böylece vücudun geri kalanıyla uyumlu bir ten rengi elde edilebilir.

Işıltı veren, hafif formüllü bir pudrayla tenin pürüzsüzlüğü sabitlenebilir.

Canlı ve sağlıklı görünüm için ise allık kullanmak gerekir. Açık tenliler pembe veya şeftali, koyu tenliler kızıl kahve tonlarını tercih edebilir.

ETKİLEYİCİ BAKIŞLAR İÇİN
/images/100/0x0/55eaaefbf018fbb8f890169a


Yüzde ilk dikkat edilen yer gözler. Doğru renkte makyaj ürünlerinin kullanımı etkileyici bakışlar yaratır. Gözkapaklarına doğal renklerde toz ya da krem farlar uygulanabilir.

Sarışınlar toprak tonlarında, esmerler pembe tonlarda far kullanabilir. Gözlerin belirginliğini artıran göz kaleminin, farın rengiyle uyumlu olmasına dikkat etmek gerekir.

Uzun, kıvrık ve hacimli kirpikler bakışlara anlam katar. Üç özelliği birden sağlayan uygun bir maskarayla, bakışlar çok daha etkileyici hale gelebilir.

DUDAKLARA VURGU

Düğün makyajında gözleri ön plana çıkarıp dudakları sade ama çekici bir hale sokmak, göz kamaştırıcı bir tarz yaratır. Yapışkanlık hissi vermeyen, kalıcılığı yüksek, doğal tonlarda fırçalı rujlar tercih edilebilir.

Ruj rengi seçilirken, tenle ve makyajın geri kalanıyla uyuma dikkat edilmeli.

DETAYLAR ÖNEMLİ

Ve tabii ki eller unutulmamalı. Tırnaklar, makyajı tamamlayan bir diğer unsur. Gelinliğe ve makyajın rengine uygun, pastel tonlarda oje sürülebilir. Üzerine uygulanacak parlatıcı, tırnakları hoş bir şekilde vurgulayacaktır.

Yaza bronz ve altın tonlar yakışır

Makyaj mevsime göre değişir. Yaz aylarında bronzlaşmayı tercih ediyorsanız, makyaj malzemelerinde de bronz ve altın tonlar yakışır. Güzellik sırlarını "Sır" adlı kitapla paylaşan manken Tülin Şahin, "Süreceğiniz ürünü, elmacık kemiklerinize, burun ve çene kemiklerine sürün. Çünkü sedefli ürünler, kemikte ışığı daha iyi yansıtır. Böylece yüzünüzde hoş ışık oyunları yaratmış olursunuz" diyor. Yazın günlük makyajda cildin pudro ve fondötenle kapatılmaması öneriliyor.

Makyajın felsefesi: Az ve öz


Aslında makyajın da bir felsefesi var. Makyajla yapılan en iyi özelliklerin şekillendirilmesi ve vurgulanması. Yüzün düz bir yüzey olmadığını düşünecek olursak, gelişigüzel boyamanın ne kadar yanlış olacağını bir kez daha anlayabiliriz.

Simple Beaute’nin kurucusu ve başkanı Robert Jones, modern makyajın basit ve doğal olması gerektiğini söylüyor. Böylece insanlar makyajı değil, yüzünüzü keşfeder. "Bence kozmetik ürünler Tanrı’nın size bahşettiği özellikleri zenginleştirmek için kullanılmalı. Değiştirmek için değil. doğal makyaj, tam gün ortalıkta solgun bir yüzle gezinmek anlamına da gelmez" diyor.

Basit ve doğal makyajla kastetilen, makyaj paletlerinin ten rengine uygun olması. Hatta her mevsim ten rengenizdeki değişikliklere de uyması. Az ve öz yaklaşımı makyajın kesin kuralı. Makyaj güzel olmalı. Güzel makyajda en büyük faktör de seçilen renkler. Bu renklerin yüzün neresinde kullanılacağı. Kesinlikle ne kadar çok kullandığınız değil.

Yüzü suyla yıkamak yeter mi?

Gün içerisinde cilt üzerine yerleşebilen kirlerin çoğunluğu suda çözünür değil. Bu kirler cildin yüzeyinde salgılanan sebumun içerisinde birikir. Makyaj ürünleri de suda erimeyen yağlı maddeler içerir. Hatta zamana ve hava değişimlerine karşı daha fazla dayanmasını sağlanır. Kısacası sadece suyla yıkama yeterli değil. Suyla, yağlı kirler, sebum fazlası ya da makyaj kalıntıları uzaklaştırılamıyor. Cildin bütünlüğüne zarar vermeyen temizleyicilerden yararlanmak daha doğru bir seçim. Yine yüzü yıkamak için kullanılan su kalker içerebilir. Kalker ciltte gerilmelere neden olabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!