Fransızcanın bir alımı çalımı olsa gerek

Güncelleme Tarihi:

Fransızcanın bir alımı çalımı olsa gerek
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2012 22:33

Başta Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Paris Seyahati’yle etkin halde hayatımıza giren Fransız kültürel ve sosyal yaşam şekli bir süre sonra İmparatorluğun resmi ‘Batılılaşma’ hamlesinin de temelini oluşturacaktır. İlerleyen yıllarda Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile daha da geniş bir alana yayılacak ve Türk topraklarındaki Fransız rüzgârı, sadece devrimin getirdiği ‘özgürlük’ anlayışıyla değil; siyaset, edebiyat, sanat alanlarında ve sosyal yaşamda da kendini fazlasıyla gösterecektir.

Haberin Devamı

Öyle ki, başta İstanbul olmak üzere birçok büyük şehirde Alman, İtalyan, Avusturya ve sonra Amerikan liseleri faaliyet gösterse de, Türkiye’de en etkin olanları her zaman Fransız liseleri olacaktır. Uzun lafın kısası, yaklaşık iki yüz yıldır bu topraklarda önce devlet eliyle, sonra bireysel olarak ‘Frankofon’ kültür ve anlayışın etkisi görülür.
20 Mart tarihinde, Notre Dame de Sion Lisesi sergi salonunda, Enis Batur ve Norgunk Yayıncılık işbirliğiyle, ‘Metinde Fransızca/ En Français Dans le Texte’ adlı bir sergi açıldı. Sözünü ettiğimiz sergide, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren mektuptan şiire, tiyatrodan akademik makaleye kadar metinlerini Fransızca yazan Türkiyeli yazarlar ve Fransızca metinleri yer alıyor. 13 Nisan’a kadar, Pazar hariç her gün 11.00-18.00 saatleri arası ziyaret edilebilecek sergiyle ilgili Enis Batur’la konuştuk. Hem sergiye hem de Frankofoniye dair cevaplar verdi Batur…

Haberin Devamı

/images/100/0x0/563ca882f018fb32c8ec80dc

Sergi fikrinin ve hazırlık aşamasının; “Serginin başlangıcında sahaflarda geçen yıllar, saatler, kitap toplama tutkusu var,” diyerak aslında yıllar evveline dayandığının altını çizen Enis Batur sonrasını şöyle anlatıyor. “Zaman içinde karşıma çıkan, Türk yazarlarının yabancı dilde yazdıkları metinleri toplar oldum ve bir aşamada bu az bilindiğini gördüğüm toplamı ilgililerin önüne çıkarmak istedim. Notre Dame de Sion Lisesi’ni olağanüstü bir başarıyla yenileyen Müdür Yann de Lansalut’ye fikri açtığımda bir saniye bile duraksamadı.”
Fransızcanın, Fransa dışında etkili olması, Kanada’dan Afrika ülkelerine hattâ daha geniş coğrafyalara yayılması, bilhassa 19. yüzyılda doruğa çıkmıştır. Frankofoni’nin bizdeki yansımasına sözü getirdiğimizde Enis Batur, meselenin kültürel olduğu kadar da siyasi bir temeli olduğuna değiniyor: “Osmanlı şairi, yazarı, mütefekkiri beş yüzyıl boşyunca Türk-Arap-Acem üçgeninde ve o kültürleri taşıyan dillerden yola çıkmıştı. 19. yüzyılın ikinci yarısından, ola ki biraz daha geriden, Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa seyahatinden başlayarak bu denklem çözülmeye koyuldu. Bunda 1789 Devrimi’nin ve onu hazırlayan Aydınlanma projesinde ansiklophedistlerin Kartezyen felsefeden, Jakoben anlayışa ve ötesine uzanan gelişmelerin payı büyüktü.
Osmanlı aydını, Fransa’yı özgürlüğün simgesi olarak görmüş, Fransız diline ve kültürüne en çok bundan yakınlık duymuştur. İlk önemli siyasi sürgünlerimizin Paris’i tercih etmelerinde de bunun payı gözlemleniyor. Edebiyatımızın öncüleri de öyle: Şinasi’den, Fikret’ten Yahya Kemal’e ve ötesine Fransız dili ve edebiyatı başroldedir…”
Osman Hamdi’den başlayıp Nedim Gürsel’e kadar uzanan çizgide birçok Türkiyeli yazarın, farklı türlerde eserlerini Fransızca yazmasının sebebini ise, yurtdışından örneklerle; “bir ülkenin diline, edebiyatına ait bir yazarın yabancı bir dili o dilde yazabilecek ölçüde öğrenmiş olması, sanırım çağırıcı bir durum doğurabiliyor. Conrad, Beckett, Kundera, Nabokov gibi pek çok çağdaşımızda sonuçlarını gördüğümüz bu eğilime Türk edebiyatçılarının da zaman içinde ayak uydurmuş olmalarında şaşılacak bir yan yok,” diyerek açıklıyor. Devamında da, son yarım asırda etkisini artıran İngilizce ile Fransızcanın mukayesesini yapıyor ve Fransızcanın daha alımlı olduğunun altını çiziyor. “Fransızca, özellikle son yarım yüzyıl içinde, İngilizce karşısında epey alan yitirdi. İleride, İngilizce yazmayı deneyecek yazarlarımızın sayısı artabilir. Fransızcanın biraz daha alımı çalımı olsa gerek, yoksa 40 yıl Londra’da yaşayan Feyyaz Kayacan Fransızca şiirler yazar mıydı?!”
Sergide yer alan kitapların büyük çoğunluğu en başta da belirttiği üzere Enis Batur’un kişisel arşivinden çıkmış olsa da, başka kitap tutkunu yazar ve araştırmacılardan da yardım almış Batur, “Başta Emin Nedret, Ferit Edgü ve Selçuk Altun gibi kitap tutkunu dostlarımdan ciddi yardım gördüm. Ayrıca, bu sergiyi tasarlayan ve kuran Norgunk’lu arkadaşlarım da malzemeye ulaşmamız konusunda canla başla çalıştılar. Sergi işi kollektif çaba gerektiriyor, görsel açıdan Yurdaer Altıntaş’ın katkısı canalıcıydı örneğin,” diyerek bu önemli serginin arkasında, bir ekip çalışmasının olduğunu belirtiyor.

Haberin Devamı

Sergide metinleri yer alan isimler

Osman Hamdi, İzzet Melih, Aziz Ben-Aiad, Abdullah Cevdet, Ahmet Hâşim, Rıza Tevfik, Asaf Hâlet Çelebi, Nahid Sırrı Örik, Ömer Seyfettin, Bilge Karasu, Feyyaz Kayacan, Reşit Saffet Atabinen, Said Naum-Duhani, Abidin Dino, Nejad Devrim, Yüksel Arslan, Adile Ayda, Suat Sinanoğlu, Süheyla Bayrav, Tahsin Yücel, Berke Vardar, Bülent Nuri Esen, Osman Necmi Gürmen, Gentille Arditty-Puller, Willy Sperco, Zeyneb Aksel, Turhan Doyran, Fikret Elpe, Necdet Sander, Tarık Yenisey, Hatice Hanım, Kemal Türen, Zühtü Feran, Edip Ayel, Nimet Arzık, Hıfzı Topuz, Nedim Gürsel.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!