Evlilik sorusu bıktırdı

Güncelleme Tarihi:

Evlilik sorusu bıktırdı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2007 00:00

Özgü Namal, altı yıldır birlikte olduğu Oktay Kaynarca ile ne zaman evleneceğinin sorulmasından bıktığını söyledi.

Haberin Devamı

InStyle dergisine konuşan Özgün Namal, herkesin evlenip çocuk yapmak zorunda olmadığını belirtti: “İnsanların 'Ne zaman evleneceksiniz' sorusundan öyle çok sıkıldık ki. Herkesi belirli kalıplara sokmayın. Çünkü herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değil. İlişkimiz bu kadar zamandır devam ediyorsa, bunun en önemli sebebi onu çok iyi

Evlilik sorusu bıktırdı
korumamızdır." "Kurtlar Vadisi"ndeki ’ağır avukat’tan sonra "Mutluluk" filminde mağdur aşık oldu. Son günlerde ise festivallerin değişmez yüzü haline gelen Özgü Namal, kariyer planlarını ve Oktay Kaynarca ile ilişkisini InStyle dergisine anlattı.

Haberin Devamı

Saraybosna’daki bir otelin lobisinde, üzerinde pijamalarla yanına yaklaşıp merak içerisinde "Siz kimsiniz, bu kadar genç yaşta festival jürisinin arasına nasıl katıldınız?" diye soran kadını görünce epeyce heyecanlanmış Özgü Namal. Belki bu kişi sadece bir seyirci olsa çok daha rahat olabilirmiş ama sabah sabah Fransız oyuncu Juliette Binoche’u karşısında görmek beklemediği bir şeymiş. Geçen aylarda jüri üyesi olarak katıldığı Saraybosna Film Festivali’nde yaşadığı bu hikayeyi anlatırken yüzünde, bir süredir "Güldür Bakalım" ve "Koca Kafalar" adlı komedi programlarını sunarken gördüğümüz, ona has gülümseme var.

Sanki yaşı yokmuş gibi Namal’ın. Karşınıza geçip de "16 yaşındayım" dese itiraz etmezsiniz. "Hadi belki taş çatlasa 18’dir" diye düşünebilirsiniz. Ama 28 yaşında... Ve 20 yıl sonra da muhtemelen aynı yaşta görünecek. Bu özellik aileden miras. Geçen yıl çekilen 30’a yakın Türk filminden üçünde ("Beynelminel", "Mutluluk" ve "Polis") rol aldığı halde, herkeste "Nereye baksam Özgü Namal" hissini uyandıran güzel oyuncu, "Demek ki akılda kalmışım" diyor. Aynı dönemde "Kurtlar Vadisi"ndeki rolü devam ettiği için epey yorulmuş Namal. Bu yılı ise sakin geçirmek istiyor.

Namal, sadece Türkiye’de değil yurtdışında da dikkat çekmiş olmalı ki pek çok festivalden davet almış. Jeremy Irons ile aynı jüri koltuğunu paylaştığı Saraybosna Film Festivali’ni Montreal, Moskova, Kopenhag, Barcelona izlemiş. "İstanbul Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldıktan sonra İKSV’nin yöneticilerinin tavsiyesi üzerine davet aldım Saraybosna’dan..." diyor.

Haberin Devamı

Hollywood imkansız değil

Bu açılımlar Namal’ı bir yabancı filmde görmemizi sağlar mı acaba? Mesela bir Hollywood yapımında... "Bu imkansız

/images/100/0x0/55ea44aaf018fbb8f875028f
değil ama zor. İyi bağlantılar kurmak gerek... İki yıl önce en iyi yabancı film Oscar’ını alan Sırp yönetmenle aynı masada oturduk festivalde. Yani Sırp bir yönetmen de Oscar alabiliyor. Yeterince zeki bir hikayeniz varsa, kimse teknolojiye bakmıyor" derken henüz "Mutluluk"un Altın Küre’de en iyi yabancı film dalında aday adayı olacağından haberi yoktu.

Aklımıza Oktay Kaynarca ile altı yıldır devam eden ve hakkında kimselere bir açıklama yapmadıkları ilişki geliyor. "İnsanların ’Ne zaman evleneceksiniz’ sorusundan öyle çok sıkıldık ki" diyen Namal şöyle devam ediyor: "Herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değil." Onlar ilişkiden söz etmedikçe, ilişkilerinin inandırıcı bulunmamasına ve dedikodulara, "Hakkımızda yüzlerce şey yazıldı. Bunların neredeyse yüzde 90’ı yanlış. Konuşmadığımız zaman da deliriyorlar. Ama ilişkimiz devam ediyorsa, bunun en önemli sebebi onu çok iyi korumamızdır. Gaza gelip birbirimiz hakkında demeçler vermeyeceğiz. Ne devam ederken, ne de bittiği zaman" diyor.

Haberin Devamı

Annem bana ’modern çöpçü’ diyor

Yaklaşık 300 çift ayakkabısı var Namal’ın. En büyük problemi ise bu ayakkabıları hiç kimseye verememesi. Çünkü kıyamıyor. Biriktiriyor. Sadece ayakkabıları değil her şeyi. Dedesinin 60 yıllık koltuklarından annesinin genç kızlığında giydiği pantolona kadar... "Teyzemin banka önlüğünü bile saklıyorum. En az 35 yıllık. Annem ’modern çöpçü’ diyor. Ayrıca filmlerde kullandığım aksesuvarları da saklıyorum" diyen Namal’ın hayali ise 35 yıl sonra bunları bir açık artırmayla satıp çocuklara bağışlamak. Bir diğer özelliği de set fotoğrafı çekmek. "30 yıl sonra hepsi çok değerli olacak" diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!