Erkeklerin de başı ağrır

Güncelleme Tarihi:

Erkeklerin de başı ağrır
Oluşturulma Tarihi: Şubat 15, 1998 00:00

Haberin Devamı

Sizinkinin testosteronu ne alemde?

Toplumun çoğunluğuna göre, insanın ruh dünyasındaki iniş, çıkışlar, hormonal değişimler ‘‘kadına özgü’’ ve ‘‘kadınların sık sık başı ağrır.’’ Son zamanların moda terimine göre de ‘‘kadın mooduna bağlı olarak seks yapar.’’ Halbuki yeni çalışmalar gösteriyor ki, ruhi duruma ve hormonal değişimlere bağlı cinsel yaşamdaki iniş, çıkışlar erkeklerde de mevcut. Üstelik değil dönem dönem, gün içinde bile değişiyor.

San Diegolu psikiyatrist Theresa Crenshaw, bu değişimin baş sorumlusunun erkeklik hormonu testosteron olduğunu söylüyor. Dr. Crenshaw, testosteron konusunda kapsamlı bir araştırmayı yürütüyor. Hormona bağlı değişimler özellikle kırk yaşından sonra ortaya çıkıyor ve gün içinde testosteron hormonu hızla yükselip, hızla alçalıyor. Bu hormon sadece seksüel isteği ve performansı etkilemekle kalmıyor, erkeğin kendini depresif, agresif, yalnız, mutsuz, isteksiz hissetmesine de neden oluyor. Yani kadında olduğu gibi erkekte de hormonların bir ritmi var. Bu ritm, her an değişebiliyor. Özellikle erkeklik hormonu testosteron karmaşık yapısı olan bir hormon ve henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil.

ALTI RUH HALİ

Testosteron üretimini etkileyen en önemli faktörlerden biri, gerginlik. Eğer kişi strese girdiyse, tansiyonu artıyor ve bu hormonun seviyesi düşüyor. İsveç'te yapılan bir araştırmada, erkeklerin yarısının stresle birlikte erkeklik hormonu seviyelerinin düştüğü belirlenmiş. Bu çalışmayı tamamlayan San Diegolu endokrinolog Ted Quigley, ‘‘aslında problem, erkeklerin ruhsal durumlarını göz önüne almadan cinsel performanslarıyla ilgili yorumlarda bulunmaları’’ diyor. Üstelik bunu arkadaşları ve aile üyeleriyle de paylaşmıyorlar. Testosteron üretimini etkileyen ruhsal durumlar altı başlık altında toplanıyor:

Anksiyete: Endişe hali olarak tanımlamak mümkün. Erkek evde ve işyerinde başarılı olamayacağından çok korkuyor. New York'taki Ailede Babalık Görevi ve Çalışma Enstitüsü'nün başkanı James Levine, erkeklerde başarısızlık korkusunun kadına oranla çok yüksek olduğunu belirtiyor. Bu ruh hali erkeğin daha fazla içki içmesine veya daha fazla çalışmasına neden oluyor. Ayrıca sindirim sistemi sorunları ve baş ağrısı ile karşılaşılıyor.

Hafif depresyon: Doktorlara göre, erkekler zaman zaman ‘‘görünmeyen boşluk’’lara düşüyorlar. Anksiyete ile arasında çok fazla fark yok. Depresyonda olan kişi ne yapıp, ne yapamayacağını bilemiyor ve kendini kötü hissediyor. Yalnız kalmak istiyor. Egzersiz yapmakta ve doğru beslenmekte fayda var. Özellikle yürüyüş ve bisiklet tavsiye ediliyor.

Yalnızlık: Özellikle tatil dönemlerinde bu ruh haliyle karşılaşılıyor. Anılar hafızada canlanınca, erkek kendini yalnız hissediyor. Enerjinizin düştüğünü hissettiğiniz anda kendinizi olumlu düşünmeye sevk etmelisiniz.

Kızgınlık: İçinde kızgınlıkları biriktiren erkek, giderek kendini kötü hissediyor ve depresyona giriyor. Ufacık şeyleri büyütüyor. Gerçek sorunun ortaya çıkarılması ve halledilmesi gerekiyor.

Efori: İnsanın kendini aşırı halde zinde hissetmesi anlamına geliyor. Arkadaş ve aile üyelerinin biraraya geldiği toplantılarda, yıllık primler dağıtıldığında aniden ortaya çıkabiliyor. Bir gecede üç partiye birden gidebilirler.

Romantizm özlemi: İlişkideki eski günleri de özleyebilir, yeni bir aşkı da.

Birlikte olduğunuz erkeğin ruh halini pek parlak görmüyorsanız, hormonlarından şüphelenebilirsiniz. Aşağıdaki mini testi yaparak, onun ne durumda olduğunu anlayabilirsiniz. Sorulara ‘‘Evet’’ veya ‘‘Hayır’’ diye cevap verin.

1. Seks yaşamınız giderek cansızlaşıyor mu?

2. Partneriniz son yıllarda ereksiyon problemiyle karşı karşıya mı?

3. Enerjisinde azalma var mı?

4. Gücünüz veya tahammülünüz azalmaya başladı mı?

5. Son yıllarda cinsel ilişki süreniz kısalmaya başladı mı?

6. Seks, zevk aldıklarınız arasından çıktı mı?

7. Sık sık kendinizi kötü hissediyor musunuz?

8. Spor yaparken sık sık yaralanmaya başladı mı?

9. Akşam yemeğinden sonra uyuyor mu?

10. İşteki verimi de düşüyor mu?

Değerlendirme: Eğer en az iki soruya ‘‘Evet’’ cevabı verdiyseniz, partnerinizin testosteron seviyesini ölçtürmek üzere doktora gitmesini önerebilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!