Eller temiz olunca hastalıklar uzakta

Güncelleme Tarihi:

Eller temiz olunca hastalıklar uzakta
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Depremden sonra sokakta yaşamını sürdüren vatandaşların beslenme biçimlerine ve çöplere çok dikkat etmeleri gerekiyor.

İepremin yarattığı şoku atlatamayan vatandaşlar, afetin üzerinden 10 gün geçmesine rağmen sokaktan eve giremediler. Yaşadıkları, depremin asıl vurduğu Adapazarı, İzmit, Gölcük, Derince, Değirmendere, Yalova, Çınarcık’ta yaşananlar kadar ağır; evleri İstanbul’un Avcılar, Halkalı gibi 'çöken' bölgelerinde olmasa da sokakta yaşamaya devam ediyorlar. Sokakta, en ilkel koşullarda sürdürülen hayatın insan sağlığını nasıl etkileyebileceğini, buna karşı nasıl önlemler alınması gerektiğini Halk Sağlığı Profesörü, İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü Aile Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Ayşen Bulut anlattı.

Prof. Bulut’a göre depremden sonra sokakta yaşayanların en çok dikkat etmesi gereken şeylerin başında beslenme geliyor. Bir de beslenmek için kullanılan gıdaların atıkları, 'çöplerimiz.' Buna bir de insan atıklarını eklemek gerekiyor. Profesör Bulut, Türkiye’de beslenme konusunda bir sorun olmadığını, hatta 'fazlası' olduğunu, bunu göçük altında uzun süre beslenmeden yaşayabilen insanlardan anlayabileceğimizi söylüyor. Bu nedenle acil durumlarda, konforumuz bozulduğunda, fazla beslenememenin çok zararlı bir şey olmadığını, hatta yararlı sayılabileceğini ifade ediyor. ‘Bir süre aç kalmamız korkunç bir şey değil. Ölmeyiz. Hatta, her şeyi yemediğimiz için mikroplardan korunabiliriz, zamandan tasarruf edip başka şeyler yapabiliriz ve en önemlisi temizlik, her şeyi yemediğimiz için daha temiz yaşayabiliriz.’

Yediklerinize dikkat edin

Yani Prof. Bulut, sokakta yaşayan insanlara 'çok seçici' şeyler yemelerini öneriyor. Çünkü toplu beslenmeler, çok kişiye yemek veren mutfak düzeninin kurulması, bu mutfakta çıkan bulaşıkların yıkanması vs. en hijyenik durumlarda bile sorun olan, büyük organizasyonlar gerektiren durumlar. Çünkü tek bir bakteri, bir mutfak ortamında on saatte milyarlara ulaşıyor! Üzerinde kurumuş yağların bulunduğu tabakların bakteri üretmesine izin vermek yerine, ekmek peynir yemeyi ve yanında kutu meyve suyu, kutu süt içmeyi öneriyor Bulut. Ya da karpuz gibi yıkanmasına gerek olmayan bir meyve. Mümkün olduğunca suyun, ellerimizin karışmadığı gıdalarla beslenmeyi öneriyor. Bir süre ayrı kalınsa sorun yaratmayacak olsa da, illa ki proteinsiz kalmayayım diyenlerin de haşlanmış yumurta yiyebileceklerini anlatıyor. ‘Sonra, zeytin oldukça temiz bir yiyecek, bulursak yoğurt yiyebiliriz. Gerçekten de ekmek arası peynir, kutu meyve suyuyla rahatlıkla bir öğün geçirebiliriz.’

Bir başka önemli nokta, su tüketimi. ‘Sürekli su tüketmeliyiz, çünkü özellikle stres durumlarında çok su kaybediyoruz, hava da sıcak, üstelik de travmaların yarattığı tahribatı suyla hafifletebiliriz. Günde en az sekiz on bardak su içmeliyiz’ diyor.

Salgın hastalıklar

Bir de salgın hastalık tehlikesinden sözediliyor. Prof. Bulut’un anlattığına göre yaz günlerinde, açık havada olunduğu için solunum yoluyla geçebilecek bir salgın hastalık yok. Asıl hastalıklar dikkatsiz bir şekilde alınabilecek gıdalarla oluşuyor. 'Gıdalar da kendi kendine ağzımıza girmiyor biz onları elimizle alıyoruz. Yıkarken, pişirirken kaşıkla birşeyler koyuyoruz. Afet bölgesinde toprakla uğraşıldığı için tırnaklar pis oluyor. Klor, kireç kaymağı dökmekten daha önemli olan ellerimizin temiz olması' diyor.

Sokakta yaşamanın ortaya çıkardığı büyük sorunlardan bir başkası da tuvalet. Prof. Bulut, ‘Eğer tuvaleti olmayan bir yerde yaşamak zorundaysak, bir çukur açmalıyız, üzerine iki tahta koyup, rahatlıkla ihtiyacımızı giderebiliriz.’diyor.

Yiyecek atıklarına gelince... Bir kere az çöp çıkarmalı.. Pet şişeleri, meyve suyu ve süt kutularını bir zahmet sıkıştırıp, levha haline getirmeli. Konserve kutularını bile. Ve doğada çözümlenebilen insan ve yiyecek atıkları gibi organik çöplerle, pet kutular, naylonlar gibi inorganik çöpleri ayrı yerlere koymalı. Çöpler, yokedilemiyorsa, üzerinden gerekli zaman geçtikten ve kuruduktan sonra yakılabilir.

Sokakta yaşayan insanlar terlemeyi önleyecek, soğuktan koruyacak pamuklu giysiler giymeli. Üstüste giyinmek yerine, tek parçayı tercih etmeli.

Ellerin temizlenmesi şart:

Suyun altında avucun içini, elin sırtını ve parmak aralarını ayrı ayrı yıkamak, ıslatıp köpürttükten sonra 15’e kadar sayıp sonra durulamak, eğer sabun yoksa, kolonyalı mendil kullanmak gerekiyor.

Giysilerin temizlenmesi de zor olduğu için, özellikle iç çamaşırları geçici bir süre için kullanılıp atılabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!