Ekranda Asena kavgası

Dansöz Asena ile aşk ilişkisi olduğu iddiaları üzerine 18 yıllık hayat arkadaşı Derya Tuna tarafından terkedilen, İbrahim Tatlıses telefonla katıldığı canlı yayında Show TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Reha Muhtar ile tartıştı. Tatlıses ile Muhtar arasındaki konuşmaya Amerika'da bulunan Derya Tuna katılarak Tatlıses'i yerden yere vurdu. Tuna canlı yayında Asena'yı çocuğu gibi sevdiğini söyleyen Tatlıses'e ‘‘Senin 5 tane çocuğun var önce onları sev. Herkesin önünde cereyan eden bu olayı yutmayacağım’’ dedi. Tuna'nın bu sözlerine sinirlenen tatlıses ise Muhtar'a ‘‘Sizin yüzünüzden Derya hanımı, o saygın kadını kaybetmiş durumdayım’’ diye çıkıştı. Bu andan sonra Derya Tuna'nın kendisi için sıfır olduğunu söyleyen Tatlıses ‘‘Artık kabası feriştah olsa, daha benim için sıfır. O çıkıp şu anda konuşmamalıydı. Benim çocuğum şu anda televizyonun başında. O terbiyesiz kadın nasıl konuşur şimdi. Ya beni kapatın, ya onu kapatın’’ dedi. Canlı yayında yaşanan tartışma Derya Tuna’nın telefon etmesiyle alevlendi.

İbo, Derya, Asena

Bir erkek. İki kadın. Biri eski biri yeni. Ve artık kanıksadığımız hikaye. Eskiye güle güle yeniye merhaba.

Neredeyse her kadın iki konumdan birini mutlaka yaşar oldu günümüzde. Bazen aynı kadın bir konumdan diğerine geçebiliyor seneler sonra. Tıpkı Derya Tuna gibi.

Evet, hikaye tanıdık olduğu gibi kahramanlar da tanıdık. İbrahim Tatlıses, Derya Tuna, Asena.

Kamuoyu olarak bir süredir yakından izliyorduk. Nihayet, dün akşam televizyonda canlı yayında 18 senelik ilişkiye Derya Tuna'nın son noktayı koyuşuna da şahit olduk. Son nokta derken şimdilik demekte fayda var. Kadın erkek ilişkisinde gelinen nokta neresi olursa olsun geri dönüş vardır. ‘‘Karı koca arasına şeytan bile girmez’’ derler ya bu sebepten olmalı.

İbrahim'i tanıyan herkes bilir, sadık koca rolünün ona göre olmadığını. Ama biraz Derya'nın hoşgörüsü, biraz İbrahim'in ilişkilerini kaçamaktan öteye götürmemesi, beraberliklerini 18 sene sürdürdü.

Dün akşam TV'de çok sinirliydi İbrahim. En başından beri. Kahkahalarının zoraki olduğu belliydi. ‘‘Asena'yı seviyorum’’ derken yaptığı kelime oyunu da çok açıktı. Belli ki her iki kadının da gönlünü almak istiyordu. İkisinden de geçmek istemiyordu. Dedim ya bildik hikaye. Bir yanda güven, alışkanlık, öteki tarafta taze heyecanlar. Zekasıyla bu işin de üstesinden geleceğine inanıyordu İbrahim herhalde. Belki de başarır. Henüz herşey bitmiş sayılmaz. İbrahim, Derya'yı çabucak gözden çıkaramaz. Derya da İbrahim'i. Birbirlerine olan katkılarını ikisi de inkar edemezler. Zaman içinde İbrahim, Derya'nın gönlünü almayı başarabilir. Ama Asena ile ilişkisi de hemen yarın bitecek bir ilişkiye benzemiyor. Zira benim tanıdığım İbrahim hiç bu kadar ileriye gitmezdi. Asena ise... Kapalı kutu. Gerçekten aşık toy bir kızcağız mı, yoksa...

Zaman, sadece zaman.

Beni 18 yıllık kadınımdan ettin

İbrahim Tatlıses, Reha Muhtar’a bağırdı:

Derya Tuna'nın sözlerinden sonra Reha Muhtar yayına Tatlıses'le devam etmek istedi. Muhtar, Derya Tuna'ya ''Siz hatta kalır mısınız'' diye rica ettikten sonra İbrahim Tatlıses'le arasında gergin ve zaman zaman seslerin de yükseldiği şu konuşmalar geçti:

Tatlıses: Ya beni kapatın, ya da Derya Hanımı kapatın,

Muhtar: Pardon anlayamadım.

Tatlıses: Ya beni kapatın, ya da Derya Hanımı kapatın, ikimizden birini kapatın. Ben kapanmayı tercih ederim.

Muhtar: Biz aramadık, Derya Hanım şu anda yayında.

Tatlıses: Bağlamamanız daha doğru olurdu Reha Bey.

Muhtar: Böyle bir durumda, taktir edersin ki sen de bir yayıncısın...

Tatlıses: Reha Bey...

Muhtar: Yayına almamak gibi bir şey olamaz. Efendim.

Tatlıses: Bağlamamanız daha doğru olurdu. Yani Derya Hanım arıza var. Bakın, sizin yüzünüzden, sizin derken, sadece sizin değil, medyanın yüzünden şu anda, Derya Hanımı kaybetmiş durumdayım. Kabası feriştah olsa daha benim için sıfır biliyor musunuz? O çıkıp şu anda konuştu ya benim için sıfır. Benim çocuğum şu anda televizyonun başında. O terbiyesiz kadın nasıl konuşur şimdi? Ya beni kapatın, ya onu kapatın. İkimizden birini kapatın. Ben ona cevap vermek istemiyorum.

Muhtar: Ben böyle bir aile tartışmasına girmek istemiyorum.

Tatlıses: Düzeni bozdunuz. Yemin ediyorum düzeni bozdunuz

Muhtar: Öyle bir şey yok sevgili İbrahim Tatlıses..

Tatlıses: Beni 18 yıllık kadınımdan ettin.

Muhtar: Yahu, sen bunları yaparken düşünecektin İbrahim Tatlıses.

Tatlıses: Ben bir şey yapmadım. Ne yaptıysanız siz şu anda yaptınız.

Muhtar: Ben ne yapacağım.

Tatlıses: Şu anda ona her türlü şeyi söyleyebilirdiniz. Bu reyting gibi bir şey değil.

Muhtar: Hoşuma mı gidiyor? Ne reytingi ya.

Tatlıses: Olmaz ki Reha abi ya.

Muhtar: Bir saniye müsaade edin. Derya Hanım...

Tatlıses: Niye bağlıyorsunuz ki?

Muhtar: Biz mi sizi aradık?

Tatlıses: Aramadınız, ben diyorum ki.... (Telefonu kapattı)

Derya Tuna: Ben bir şey söyleyip kapatmak istiyorum. Bu düzeni hiç kimse bozmadı, bu düzeni İbrahim Tatlıses bozdu. Bir daha da zaten ne İbrahim bey, ne basın, ne başka bir şey, Ben bu olayı bitirdim. Bu düzeni ne basın, ne insanlar bozdu, bu düzeni İbrahim Tatlıses bozdu.

Ben bunu yutmam

İbrahim bey sevgi gösterisinde bulunduğunu söylüyor, evladı gibi, kızı gibi.. Ona soruyorum, 5 çocuğu var, bu sevgiyi ona göstereceğine 5 çocuğundan bir tanesine gösteremez miydi? O bayanın herhalde baba sevgisine daha çok ihtiyacı olduğu için ona daha şevkatli davranmaya çalışıyor. Kendisine söylerken gülüyor, ‘‘mani olamaz kimse’’ diyor. Zaten kimsenin mani olduğu yok. İbrahim Bey bana yakıştırmıyormuş, tabi ben kendime yakıştırmıyorum ama İbrahim bey'e de hiç yakıştıramadım. İşini çok iyi yapıyordu diyor. başka bir dansöz bulamaz mıydı, soruyorum, bu kadar yanında çalışan eleman var, hangi birini koruma altına almış? Onun bir lafı var; ‘Herkesin başı selamet olsun' ben aynı şeyi ona söylüyorum. Allahın selameti başına olsun. Sizin dediğiniz gibi, ben bunu yutmayacağım Reha bey. Ben bu açıklamayı yaparken ben 18 senedir, sürekli 'İbrahim Tatlıses'e, evet çapkınlık yakışıyor, erkeğe çapkınlık yakışıyor, diye savunmalar yapıyordum. Ama hiç bir şey bu kadar aleni değildi. Mademki bu kadar koruma altına almış, 'seviyorum' diyor zaten. Kimse zaten mani olmaya çalışmıyor. Gönül bu, ota da konar... Ne yapacağını o kendi bilir.