Düğün Şarkıcısı başlıyor

Güncelleme Tarihi:

Düğün Şarkıcısı başlıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2008 00:00

Kanal D'de 1 Haziran akşamı "Düğün Şarkıcısı" adlı yeni bir dizi başlıyor.

Televizyon izleyicisinin pazar akşamları renkleniyor, Kanal D'de 1 Haziran akşamı "Düğün Şarkıcısı" adlı yeni bir dizi başlıyor.
Bu eğlenceli yapımın iki genç oyuncusu Umut Kurt ve Oya Okar, izleyicilerin bu dizide çok daha steril bir aşk hikayesine tanık olacaklarını söyledi: "Gelişen teknoloji yüzünden insanlar artık cep telefonu ya da internet aracılığıyla aşk yaşıyor. Günde 35 saat konuşuyorlar birbirleriyle. Bayram ile Çiçek'inki ise öyle değil. Daha steril..."

Televizyon izleyicisinin pazar akşamları renkleniyor, Kanal D’de 1 Haziran akşamı yeni bir dizi başlıyor. "Düğün Şarkıcısı" adlı bu eğlenceli yapımın iki genç oyuncusu Umut Kurt ve Oya Okar, projeden çok umutlu olduklarını söylediler: "Aslında yaptığımız tam bir mahalle dizisi. Çok bizden, keyifli ve enteresan bir iş oluyor."

Haberin Devamı

Düğün Şarkıcısı başlıyor
Umut Kurt (Bayram): Dizide şarkıları kendim söylüyorum

Bayram nasıl bir karakter?

- Beş günlükken Çocuk Esirgeme Kurumu’na bırakılmış. Bir bayram günü bulunduğu için de adı Bayram... Urfa’ya gittiğimizde, erkek çocuklarının 13 yaşına kadar yurtta kaldıklarını, sonra Mardin’e gönderildiklerini gördük. Çünkü erkek yurdu yok. Bayram da 13 yaşına kadar orada kalmış, sonra anne-babasını bulmak umuduyla kaçmış. Bulamayınca "Sesin güzel, yarışmalara girsene" diyen arkadaşlarının sözüne uymuş. Amacı anne-babasını bulmak olduğundan "Sen ünlü ol, onlar seni bulur" diyenlere inanıp soluğu İstanbul’da almış. 23 yaşına kadar sokaklarda kalmış, her türlü işi yapmış, tek derdi ailesini bulmak olan bir genç Bayram... Yani aslında şöhret olmak umurunda değil.

Haberin Devamı

Farklı ve ilginç bir karakter gibi...

- Evet, daha önce yer aldığım dizide iddialı bir karakteri oynuyordum. Bayram ise öyle değil. Herkese boyun eğen, ama aynı zamanda çok kurnaz olan bir adam...

Sokaklarda mı öğreniyor bu kurnazlığı?

- Sokakta büyüyen insan ile evde büyüyen arasında çok fark var. Ben de sürekli sokakta olan bir çocuktum. Annemin de babamın da dükkanı vardı. Orada dururduk, ama sürekli kaçardık. Sokakta büyümek insana çok şey katıyor. Bayram da bu elekten geçmiş.

Rol için Urfa’ya gittiniz galiba...

- Evet, orada üç gün geçirdik. Gitmediğimiz yer, tanışmadığımız insan kalmadı. Urfalılar’ın çok büyük saygı ve sempatileri var insanlara karşı. Hálá onlarla telefonda konuşuyoruz.

Urfa’da ilginç bir anınız da varmış...

- Orada gezerken bir dönerciye girdik. Dönerci "Abi sen neden buradasın, amacın ne?" diye sordu. Yanımdaki arkadaşlar da beni yormamak için dizide oynamak için geldiğimi söylediler. "Abi senin benden farkın ne? Televizyon var, internet var, hatta benim Facebook’um bile var" dedi. Balıklı Göl’e gittik. Üç dilde anlatabilen bir rehberimiz vardı. "Geçen sene buraya lağım bulaştı, 500 tane balık telef oldu. Ama sonra temizlendi. Bir kadının takma dişleri düştü, balık adamlar çıkarttı, yıkamadan da ağzına taktı. O kadar temiz" dedi. Dizilerde Urfalılar’ın yanlış tanıtıldığından bahsettiler. Biz de bu naifliği koruduk. Onların da diziyi çok beğeneceklerini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Dizideki şarkıları kendiniz söylüyormuşsunuz. Önceden var mıydı böyle bir yetenek?

- Türkü söylemek aileden geliyor. Ailemde herkesin sesi güzeldir, hatta türkü söylemeyeni döverler! Aslen Erzincanlı’yım. Herkesin elinde bir bağlama var. Okula gelince; zaten müzikal oyunculuğu yapabilmek için de belli bir şan eğitimi alıyorsunuz. Ben orada biraz şarkı söyleme meselesine asıldım. Bugüne kadar dört müzikalde oynadım. Oynarken de settekilere bakıyorum. Gülüyorlarsa eğer, olmuştur diyorum.

Oya Okar (Çiçek): Bizimkisi daha steril bir aşk

Düğün Şarkıcısı başlıyor
Oyunculuğa başlayalı ne kadar oldu?

- 22 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden geçen sene mezun oldum. Televizyonda üç yıldan beri çalışıyorum. Aynı zamanda konservatuvarda yüksek lisansımı sürdürüyor, bir yandan da asistanlık yapıyorum.

Haberin Devamı

Aileniz oyunculuğu seçtiğinizde ne tepki verdi?

-Güzel Sanatlar Lisesi müzik bölümü mezunuyum. Kayıp vakaydım zaten. Obua bölümündeydim. Tiyatro okumasaydım müzisyen olacaktım. Bu yüzden çok da tepki göstermediler. Anne-babalar da haklı aslında. Sabah 9, akşam 6 gittiğin sigortalı bir iş değil bizimkisi... Sürekliliği de yok. Ama iyi ki bana güvenip, destek olup yol göstermişler.

Bu, "Dağlar Delisi"nin ardından ikinci başrolünüz. "Yeni ekibi nasıl buldunuz?" diye sorayım önce...

- Ekibimiz çok tatlı. Oyuncu kadrosu muhteşem. Erkan Can, Hatice Aslan, Umut Kurt, Sezai Alptekin, Can Kolukısa; hepsi çok şekerler. Ayrıca yönetmenimiz ve teknik kadromuz da çok iyi... Umarım bu sinerji ekran başındakilere de yansır. Böyle bir ekibin içinde olduğum için çok şanslı görüyorum kendimi... Erkan Abi ve Hatice

/images/100/0x0/55ea7f30f018fbb8f883cd6d
Abla’nın sahnelerini izlerken hayran hayran bakıyorum. Öte yandan Umut da çok iyi bir oyuncu ve onunla karşı karşıya oynama fırsatı bulduğuma memnunum.

Haberin Devamı

Sizin oynadığınız Çiçek nasıl bir karakter?

- Çiçek, Uğurlu Düğün Salonu’nun sahibinin torunu... Şükran’ın büyük kızıyım. Nostaljik bir düğün salonumuz var, ancak artık kapanması yakın, kendini zor çeviriyor. Bir gün yolu, Urfa’dan gelen Bayram ile bir otobüs yolculuğunda kesişiyor. Böylece tesadüflerle gelişen imkansız bir aşk hikayesi doğuyor. Çünkü çok ayrı dünyaların insanları. Ayrıca Çiçek’in bir nişanlısı var ve evlenmek üzereler. Çok iyi niyetli, kimseyi incitmek istemeyen saf bir şehirli kız Çiçek... Üniversite mezunu olmasına rağmen o saflıktan kurtulamamış.

Çiçek ile Bayram’ın aşkı nasıl gelişecek?

- Gelişen teknoloji yüzünden insanlar artık cep telefonu ya da internet aracılığıyla aşk yaşıyor. Günde 35 saat konuşuyorlar birbirleriyle! Bizimki öyle değil. Daha steril... Aile ilişkileri bakımından da Çiçek benim özendiğim bir karakter.

Haberin Devamı

Umut Kurt: İbrahim Tatlıses varken kahraman olmak zor

Bayram ile Çiçek arasında neler olacak?

- Bayram, Çiçek ile otobüste tanışıyor. Önce biraz çekiniyor. Derken Urfalılar’ın insani yanı da burada ortaya çıkıyor. İstanbul’a yeni gelmiş, bir yer bilmiyor, ama buna rağmen kızın bavullarını taşıyor, onu yalnız bırakmak istemiyor. Böyle davranınca kızın hoşuna gidiyor. Bayram da içten içe bir aşk beslemeye başlıyor.

Belli ki Urfalılar ile çok iyi anlaşmışsınız. Milli kahraman olmayasınız orada?

- Yok, İbrahim Tatlıses varken orada kahraman olmak çok zor!

Düğün Şarkıcısı başlıyor
Oya Okar: Gözyaşı dökmeyeceğime seviniyorum

Daha önce yaptığınız işlerle "Düğün Şarkıcısı"nı karşılaştırsanız, neler söylersiniz?

- Bu daha önce yaptıklarımdan çok daha farklı bir iş. Öncekiler dramaydı, birbiri ardına gelen ağlama sahneleri vardı. İlk defa eğlenceli bir işin içindeyim. Bu benim için gerçekten çok keyifli. Sürekli ağlayan karakterleri oynadığımdan, artık ağlamak istemiyordum. Neyse ki "Düğün Şarkıcısı" çok bizden, keyifli ve enteresan bir iş oldu. Biz çok eğleniyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!