Depresyondan kurtulmak için ayrı bir depresyona girmeyin

Güncelleme Tarihi:

Depresyondan kurtulmak için ayrı bir depresyona girmeyin
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2002 01:49

Hayır, Göksel'in söylediği şarkıdan söz etmiyoruz ama onunla da ilgisi var elbet. Günümüzde artık her şey depresyon nedeni olabiliyor.

Dolayısıyla, modern toplumların en doğal hastalığı gözüyle bakabilirsiniz kendisine. Ama öyle işin kolayına kaçıp ilaçlara bel bağlamazsanız sizin için de, memleket için de daha hayırlı olur.

Depresyon son günlerde en çok teláffuz edilen kelimelerden biri. Depresyonu anlatan şarkılar, radyolarda en çok istek alan şarkılar oluyor. Ekonomik kriz sonrası bunalan halk depresyona girdiğini söylüyor. Oysa ekonomik kriz depresyonun ana nedeni değil. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, depresif bozukluklar dünyada dördüncü önemli hastalık sebebi. Yine Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2020 yılında depresif bozukluklar kalp hastalıklarının ardından ikinci sırada yer alacak.

Peki ama nedir bu depresyon denilen şey? Depresyon bir duygu-durum halidir. Normal duygu-durumda kişi zaman zaman iniş çıkışlar yaşayabilir. Ruh halindeki çöküş, üç ya da dört haftaya kadar devam ederse kişi depresyona girmiş demektir. Depresyona girmiş bir kişinin inişleri derinleşir yani üzüntüleri artar, çıkışları düşer yani sevinçleri azalır.

Aynaya bak kendini tanı

Kendini sürekli olarak keyifsiz ve boşlukta hissetme

Cinsellik dahil olmak üzere önceden zevk alınan günlük olayların zevk vermemesi ve bunlara olan ilginin kaybolması

Uyku bozuklukları (uykusuzluk, sabah erken saatlerde uyanma da ya da aşırı uyuma)

İştah bozuklukları (iştahın artması veya azalması, buna bağlı olarak kilo değişikleri)

Dikkati bir konuda toplayamama, hatırlama güçlüğü, karar vermede zorlanma

Suçluluk, değersizlik duyguları

Sinirlilik, kolayca ağlama

İntihar düşünceleri veya intihar girişimi

Baş ağrısı, eklem ağrıları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kalp ve dolaşım sistemi şikayetleri, aşırı yorgunluk ve halsizlik gibi bedensel şikayetler

Alkol ve ilaç bağımlılığı

Kimler tehdit altında

Kalıtımsal, biyolojik ve psiko-sosyal etkenlerden kaynaklanan depresyon herkesi etkileyebilir. Cinsiyetin, yaşın ve ırkın önemi yoktur. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla rastlandığı biliniyor. 25-44, depresyonun en çok görüldüğü yaşlardır. Mükemmelliyetçi, hassas, obsesif, fobileri ya da sağlık sorunu olanlar ve yaşlılar depresyona en yatkın olan kişiler.

Dünyada 100 milyon depressif var. Depresyon oranı bütün ülkelerde aynı. Kuzey ülkelerinde intihar oranı daha fazla ama bunun bu ülkede yaşayanların güneşi daha az görmelerine bağlı olduğu düşünülüyor. Depresyona giren birçok kişi intiharı düşünüyor. Şiddetli depresyon vakalarının altıda biri intiharla sonuçlanıyor. İntihar eden erkeklerin sayısı kadınlardan daha fazla.

Majörü de var, minörü de var

Major depresyon: Kişinin normal yaşamsal aktivitelerini sürdürme yeteneğini, çalışmasını, diğer insanlarla ilişkilerini etkileyen depresyondur.

Minör depresyon: Belirtileri major depresyonunki kadar ağır olmayan depresyondur.

Manik depresyon: Mani ve depresyon atakları ile karakterize olan depresyondur. Hastanın duygulanımı mani dönemlerinde neşe, depresyon dönemlerinde umutsuzluk ve çökkünlükle karakterizedir.

Psikotik depresyon: Ses duyma, hayal görme, akıldışı şüpheler vb. düşüncelerin olduğu depresyondur.

Mevsimsel depresyon: Güneş ışığının önemli ölçüde azaldığı sonbahar kış aylarında ortaya çıkan depresyondur.

Doğum sonrası depresyon: Bazı kadınların doğumdan hemen sonra içine düştükleri ruhsal çöküntüdür. Kadınlarda doğum sonrası depresyon geçirme oranı %10-%15 dolayındadır.

Kameramanlar riskli grup

Kameramanlar arasında yapılan bir anketin sonucunda kameramanların yüzde 33'ünün depresyonda olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni de kameramanlığın psiko-sosyal sorunların çok yaşandığı bir meslek olması. Sporcular ve futbolcular gibi fazla adrenalin salgılayan kişiler, depresyona eğilimli diğer bir grup. Stresli bir ortamda çalışan sanatçılar da depresyonun tehdidi altında.

Son yıllarda çocuklar ve gençler arasında depresyona girenlerin oranı oldukça arttı. Depresyon çocuklarda üç dört yaşından itaberen görülüyor ve nedeni tamamen psiko-sosyolojik. Ailevi sorunlar halledildiği zaman çocuklar yetişkinlerden farklı olarak tedaviye çok çabuk cevap veriyor.

Çocukları okul döneminde eğitmek çok önemli. Bu konuda öğretmenlere ve rehberlere büyük rol düşüyor. Bu amaçla yola çıkan International Hospital okullara yönelik ‘‘Eğitimde Psikolojik Sağlık’’ bilincini geliştirici ücretsiz eğitimler vermekte.

HADİ BİRAZ RAHATLAYIN

Psikoterapi: Tedavi hastanın iyileşme sürecine göre değişiyor.

İlaç tedavisi: Serotonin ayarlayıcı ilaçların kullanımı hastaya kontrol ve denge duygusunu yeniden kazandırıyor. İlaç tedavisi 5-6 ay sürüyor.

Kişisel çaba: Meditasyon, rahatlama teknikleri, egzersiz ve destek grupları kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!