Dağılması çok zor bir grubuz

Güncelleme Tarihi:

Dağılması çok zor bir grubuz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2005 00:57

Yaşları 30’lara gelip dayanmış bir ekip. İkisi kardeş, üçüncüsü kuzen, diğer ikisi de yakın arkadaş. 11 yıldır müzik yapıyor, bunca zamandır bildikleri yolda ilerliyorlar. Kendi deyimleriyle tarzlarının adı ‘melodik rock’... İlk albümlerinin çıkış şarkısı ‘Unut’la kısa sürede milyonlara ulaşan Gece Yolcuları, ikinci albüm arifesinde Kelebek aracılığıyla sevenlerine müjdeyi verdi: ‘Büyük bir anormallik olmadığı sürece çok zor dağılacak bir grubuz biz.’

- Grup kurulalı kaç yıl oldu?

Edis: Grubumuz kurulalı 11 yıl oldu. Uzun yıllardır beraberiz. Çocukluk arkadaşıyız. Murat ve Yasin kardeş, Uğur da onların kuzenleri olur.

Yasin: Bülent eltimiz!

Edis: İdealleri olan bir grubuz...

- Nedir idealiniz?

Edis:
Albüm ve müzik yapmaktı... Bunu da yaptık.

- Melodik rock tanımlamalı bir grupsunuz. Ne anlama geliyor bu?

Edis:
Özellikle 90’lı yıllardan beri müzikte iki kombinasyon var. Biri ritmik, diğeri melodik... Ritmik kombinasyon, Nirvana etkisinde kalan gruplarla birlikte dünyada çok ön plana çıktı. Fakat pek etkilenmedik bundan. Bizde müziğin melodik yönü ağır basıyor. Tercihimiz bu yönde... Arkadaşları kınadığımız falan yok ama bizim için giriş introları, ara melodiler ve şan melodileri daha önemli. Onun için melodik grubuz.

Uğur: Biz sonuçta rock yapıyoruz. Dünyadaki örneklerine baktığınız zaman evrensel bir rock orkestrasıyız. Yaptığımız müziğin sound’u da, yaklaşımımız da öyle...

- Rock’ın felsefesi ve alt tanımları hep konuşulur...

Uğur:
Zaten son dönemlerde müzik dergilerine bakarsanız, en büyük tartışmalardan biridir bu... Şimdi rock’ın üzerinde tanımlama yapılmasını bir yana bırakın, başka müzik tarzları da diğer omurga müziklerle birleşiyor. Elektronik rock’çılar, numetal vs... Biz, evimize gitmişiz müzisyen olarak, bir şeyi başka bir şeyle sentezleyip müziğimizi üretmişiz. Biz bunun adını sorgulamıyoruz. Tabii dinleyici, medya ve müzik eleştirmenleri bu adı önemsiyorlar. Bir isim takmaya çalışıyorlar. Bunu doğal karşılıyoruz. Ama bir süreden sonra bu geçecek, çünkü artık insanlar da sıkılacaklar bu kadar isimden. Gece Yolcuları denildiğinde anlayacaklar tarzı, bunu istiyoruz.

Edis: Dinleyicilerimiz bize Türkiye’nin duygusal rock grubu diyorlar. Çünkü hep duygusal parçalarımızla lanse edildik.

- 11 yıl nasıl geçti? Buraya gelmek için çok çabaladınız mı yoksa rahat bir süreç miydi?

Edis:
Biz hep tırmalayan ekiptik. Müziğe emanet enstrümanlarla başladık. Bir de şunu kimse söylemez ama, Türkiye’de müziğin kırılma noktası Romen gitarlarıdır. Bir dönem herkeste bir gitar müptelalığı vardı ve hep Romen gitarlarıyla başlanmıştı. O dönem belli akımlar geldi. Biz 2004 itibariyle bu işi kıran gruplardan biri olduk. Satış, konser ve insanların bize gösterdiği teveccüh anlamında da böyle. Gerçi biz bu zamana kadar da aslında vardık. Ama bu adamlar ne yapıyorlar diye kimse ilgilenmemişti. Çok kötü sözleşmelerle gelenler bile vardı.

- Nasıl kötü sözleşmeler?

Edis:
Ağır sözleşmeler yani... Herkesin başının belası olmuştur bunlar. Biz zaten bir grubuz ve beraber yaşıyoruz. O tip anlaşmalarla mutsuz olacağımız açıktı. Bu yüzden direndik. Sonunda da istediğimiz gibi oldu her şey.

Uğur: Türkiye bugün çok büyük sorumluluklar alıyor, Eurovision, Nato zirvesi, Formula1 gibi bir sürü şey yapıyor. Eskiden hep ‘Bu kafayla gidersek bir şey olmaz’ derdik. Bir grup da vardı ki, onlar ısrarla ‘Olacak, her şey güzel olacak’ derdi. Onlara zavallı Pollyannalar gözüyle bakardı toplum. Hakikaten bir süre lazımmış hayallerin gerçekleşmesi için... Müzikte de bu oldu. Ajitasyon yapmaya gerek yok, evet ciddi bir 10 yıl kaybettik. Ama bu 10 yılda çok büyük tecrübeler kazandık. Müzikal olarak geliştik. Bugün çok büyük bir anormallik olmadığı sürece çok zor dağılacak bir grubuz biz. Hop diye endüstrinin içine girip de bu kadar sevilecek grupların yaşayacağı negatifliklerle karşılaşmıyoruz. Mesela grup prodüksiyonu nedir bilinmiyordu 10 yıl önce... Çok badireler atlattık, doğru. Bunu Athena ya da bütün diğer gruplar da söyler. Ama bir gün olacağına inananlar, şimdi bizimle beraber başarılı işlere imza atıyorlar.

- ‘Batı rock sound’u üzerine Türkçe söz yazınca, bu rock olur mu’ tartışması var bir de... Gerçi siz melodik rock yapıyormuşsunuz. O durum sizi ilgilendirmiyor olmalı...

Uğur:
Yoo, tam tersi çok ilgilendiriyor. Seyirci değiliz ki öyle bakalım. Biz gülüyoruz buna... Türkiye’de rock müziğinin iyi kitlesel konserler yapabilmesi, iyi satış grafikleri yakalayabilmesi, prodüksiyon olarak başarılı olabilmesi için mücadele eden, hatta bu mücadeleyi en önde veren gruplardan biriyiz. Bir kitle de var ki, bu ihaleyi üzerlerine alıp sanki kendileri yaşatmışlar, büyütmüşler ve kendileri bir yere getiriyorlar falan gibi konuşuyor. İşte bu bizi delirtiyor. Tribünden hemen sahaya inmek istiyoruz. Bizi ilgilendiriyor tabii. Türkçe sözlü rock olur mu, tabii ki olur. Batı sound’unun üzerine sözler yazılır, hatta birebir kopyalanıp, kendi müzisyenlik yeteneğine göre bir takım çizgiler çekilip, yeni bir müzik akımı bile yaratılır. Yıllarca herkes evinde yapmaya çalıştı rock müziği... ‘Yok canım bizi kimse dinlemez Türkiye’de... Burası üçüncü sınıf insanlarla dolu, rock’ı ne anlarlar’ dendi.

- Ama rock ciddi bir yükselişte artık...

Uğur:
Türkiye’nin her yerindeyiz biz. İnanın küçük yerlerde, büyük şehirlerdekinden bile fazla ilgi var. ‘Aman ağabey yiyin beni, yırtın, öldürün’ ilgisi de değil hani... Çok seviyeli, beğenmediklerini derhal dışlayan gençler onlar...

Edis: Biz albüm öncesinde de üniversitelerde, festivallerde çaldık. Albüm sonrasında tabii ki çok farklı oluyor ilgi, ama şunu söyleyebilirim ki rock dinleyicisi olarak çok ateşli ve coşkulu bir gençlik var. Küçücük ilçelerden büyük şehirlere kadar.

- Geceleri mi yolculuk yapıyorsunuz?

Edis:
Yüzde 90 öyle oluyor. Bir çocuk doğduğunda isim koymak zordur, bizim grubumuz için de böyle oldu.

- Gecenin karanlık yüzü müsünüz?

Edis:
Değiliz aslında. Ama müzisyen bir insan, hayatının yüzde 90’ını gece yaşar. Çoğunlukla işiniz gece biter, gece müzik yaparsınız. Hayatınızla ilgili bütün çıkarımları gece düşünürsünüz. İlham geceleri gelir. Gruba isim ararken, uzun süre sonunda ortaya bu çıktı işte...

Uğur: Biz yaşantımızda çok aydınlığız aslında. Öyle hayatın negatif taraflarıyla uğraşmıyoruz ve dışarı da bu resmi vermiyoruz.

- TMC’ye geçtiniz ve ikinci albümü çıkaracaksınız. Neden böyle bir değişiklik yaşandı?

Edis:
Kendimize uygun insanlar aramakla geçti ömrümüz. İlk albümümüzden sonra ikinci albüm için Mustafa Karan gibi bir beyefendiyle tanışmak, bizim için mutluluk verici. Çünkü kendilerini çok sevdik. Birçok firmadan bizi çağırdılar ama bizim mayamız burasıyla buluştu.

Gece Yolcuları’nın künyesi

Edis İlhan (Vokal-Perküsyon)

Bülent E. Albayrak (Davul)

Uğur Arslantürkoğlu (Ritm gitar-Geri vokal)

Yasin Arslantürkoğlu (Bas gitar)

Murat Arslantürkoğlu (Solo gitar)

TÜRKÇE OKUDUĞUMUZ İÇİN KÜÇÜMSEDİLER

Edis: Yıllarca Beyoğlu ağırlıklı çaldık. Biz Uğur’la Trakya Üniversitesi mezunuyuz. O yüzden Edirne bölgesinde de uzun süre çalıştık.

Uğur: Barları yıkılmayan tek yerdir Beyoğlu ve biz de orada tamamen Türkçe yapan bir grubuz. Biz başladığımız günden beri Türkçe yaptık. Cover yaptığımızda bile Türkçe kullandık. Türkçe ürettik, en önemlisi Türkçeyi iyi kullanmaya çalıştık.

Edis: Çoğu grup ‘Neden İngilizce yapmıyorsunuz’ deyip küçük gördü bizi. Ama şimdi onların çoğu Türkçe söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!