‘Çölaşan'a Mektuplar’

Güncelleme Tarihi:

‘Çölaşana Mektuplar’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2002 00:00

SEVGİLİ okuyucularım, bu gazetecilik mesleğinde nice mutlu, duygulu anlar yaşadım. Aynı duyguları bugün de yaşıyorum. Elimde bir kitap var. ‘‘Çölaşan'a Mektuplar. Okurun Arşivlerde Kalmış Sesi’’. (Ümit Yayıncılık). Kitabı yazan Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ali Murat Vural.Şimdi size bu olayın öncesi anlatayım. Önüme her gün çok sayıda okurumdan mektup, faks, e-mail gelir. (Bundan sonra belge diyeceğim). Elbette kesin bilmiyorum ama sanırım Türkiye'de okurlarından en çok belge alan gazeteciyim. Ben bunların hiçbirini bugüne kadar çöp tenekesine atmadım. Hepsini tek tek okudum, düzenli bir biçimde biriktirdim, bazılarını yazılarımda değerlendirdim. Ama hepsinden bir şey öğrendim, ufkum açıldı. Bu belgeler aslında Türk toplumunun nabzı. Okurun gazeteciye içini dökmesi, sorunlarını, dileklerini, yakınmalarını, yolsuzlukları iletmesi, onu övmesi, eleştirmesi. Okurla bir gazeteci arasında kurulan sıcak bağların somut göstergesi.*Bu belgeleri biriktiriyordum ama sonunda ne olacaktı? Birilerinin bu bulunmaz ‘‘hazineyi’’ değerlendirmesini istiyordum. Bunlardan nice bilimsel araştırma, doktora tezi çıkardı. Konuyu 11 Ocak 2000 tarihli yazımda dile getirdim ve üniversitelerden ‘‘ciddi taliplerin’’ başvurmasını istedim. Başvurular oldu. Aralarından Eskişehir Anadolu Üniversitesi'ni seçtim. Bunu da 2 Şubat 2000 tarihli yazımla buradan duyurdum. 1996-1999 yıllarını kapsayan 4 yıllık arşivimi onlara teslim ettim. Rektör Prof. Dr. Engin Ataç, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Ünlü, öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Atıf Bir ilgilendiler. Arşivi değerlendirmek için yaklaşık 20 milyar liralık araştırma fonu ayrıldı, Yard. Doç. Dr. Ali Murat Vural başkanlığında 15 öğrenciden oluşan bir ekip kuruldu ve çalışmalar başladı. Bir tek koşulum vardı. Belgelerdeki imzalar açıklanmayacaktı. Bana 81 il ve 36 ülkeden gönderilen yaklaşık 15.500 okuyucu belgesi tek tek okundu, değerlendirildi. Bilimsel çalışma yaklaşık 2 yıl sürdü. Sonra kitap okuyucusuna fazla teknik gelecek bazı tablolar ayıklandı, basitleştirildi...Ve ortaya tarafsız, emek ve alın teriyle ve en önemlisi, bilimsel disiplin içerisinde hazırlanmış bu kitap çıktı. Bir gazeteciye okurlardan gelen belgeleri irdeleyen böyle bir çalışma Türkiye'de ilk ve tek. Belki dünyada bile yoktur. Bu kitap bir İletişim Fakültesi ile gazetecinin ve halkın buluşması oldu. Çalışma biterken, kitabın yazarı Ali Murat Vural doçent oldu. Kitabın önsözünü ben yazdım. Benim için bir onurdu.‘‘Çölaşan'a Mektuplar’’ birkaç gün önce elime ulaştı. Hemen açıp ‘‘bir yabancı gibi’’ okumaya ve bana sizlerden gelen belgelerin bugüne kadar topluca yapmaya hiç fırsat bulamadığım değerlendirmesini öğrenmeye koyuldum.Doç. Dr. Ali Murat Vural'a bu kez 2000, 2001 ve 2002'nin ilk yarısının belgelerini verdim. On binlerce mektup, faks ve káğıda çekilmiş e-mail. Aynı ekip şimdi yeniden kurulacak ve o belgeleri kitap yapacak.*Türk toplumu en çok kimlerden şikáyet ediyor, kimleri eleştiriyor? Liderleri!Sonra? Medyayı! Sonra en çok yakınma, yolsuzluklardan geliyor. Kitaba konu olan yaklaşık 15.500 belge, gerçek bir kamuoyu araştırması. Onların içinde belki sizin gönderdiğiniz de var. Eskişehir Anadolu Üniversitesi yetkilileriyle birlikte, bu belgelere göz nurunu, alın terini döken herkesi kutluyorum ve teşekkür ediyorum.‘‘Çölaşan'a Mektuplar’’ kitabını kaleme alan Doç. Dr. Ali Murat Vural'a özellikle ‘‘ellerine sağlık’’ diyorum. Ben bu belgeleri saklamakla çok iyi yapmıştım ama Eskişehir ekibi de bu kitapla Türkiye'de bir ilk'i gerçekleştirdi.Diğer köşe yazarı arkadaşlarıma da bir öneride bulunmak istiyorum. Kendilerine gelen belgeleri saklasınlar ve günün birinde toplumun hizmetine şu veya bu biçimde mutlaka açsınlar. Onları çöpe atmak yazık olur, günah olur. Bizi okuyanlara saygısızlık olur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!