Çocuklar da depresyona girer

Güncelleme Tarihi:

Çocuklar da depresyona girer
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2003 00:00

Yetişkinlerin ruh sağlıklarının bozulması için bir düzine neden sıralayabiliyoruz. Peki ya çocuklar?..Bu soruya belki de ‘‘Çocuklara ne olmuş?’’ şeklinde şaşkınlığınızı belirten bir soruyla cevap vereceksiniz. Çocukların da sorunları olabiliyor. Daha önemlisi, bu sorunlar çözümlenemediğinde çocuğun ruh sağlığı üzerinde kalıcı etkiler yapıyorlar.Depresyon gibi önemli bir ruhsal sorunu doğrusu çocuklara yakıştırmak çok zor. Ancak tüm dünyada yapılan araştırmalar 5-15 yaş grubundaki çocuklarda depresyon vakalarına giderek daha sık rastlandığını gösteriyor. Son yılların moda hastalığı depresyon, yetişkinler gibi çocukları da pençesine almış durumda. NEDEN GİRERLERAslında çocuklarda ve yetişkinlerde depresyon nedenleri çok karmaşıktır. Özellikle çocuklarda hayata başlayış koşulları çok büyük önem taşır. Yeni doğan bir bebek, dünyada geçirdiği ilk haftalarda ebeveynlerinden gerektiği gibi ilgi göremezse, bu durum çocuğun ruhsal sağlığında kalıcı olumsuz etkiler yaratabilir. Anne adayının doğum öncesi depresyonu ve çevreden destek görememesi, daha sonra bebeğiyle iyi ilişki kurmasını engeller.Ayrıca aile içinde ölümler, büyüklerin sık sık tekrarlanan azarlamaları, sınav stresi, anne baba kavgaları ve boşanma, çocukta depresyonu tetikleyen belli başlı nedenlerdir. Çocukların duygusal dengesizlik ve endişe gibi sorunlarının olması sağlıklı kuşaklar yetiştirmeyi zorlaştırıyor.BELİRTİLERİ NELERDepresyonun erken saptanması, bu sorunun çocukta kalıcı olmasını önler. Bu nedenle anne ve babaların çocuklarını dikkatle izlemeleri ve şu belirtileri dikkate almaları gerekiyor:Sürekli somurtmak, huzursuzluk, çok çabuk üzülüp ağlamak.Sevdikleri arkadaşlarına ve hobilerine karşı ilgisiz kalmak.Arkadaşlarla ve aile fertleriyle birarada olmaktan hoşnut kalmamak.Kendinden nefret etmek, işe yaramaz, budala ve istenmeyen kişi olduğunu düşünmek.Çoğu zaman mutsuz, sıkıntılı ve yalnız olduğunu düşünmek.Arkadaş edinmekte zorlanmak.Uykuya dalma güçlüğü çekmek ya da çok erken uyanmak.Sürekli olarak yorgunluk hissetmek ve enerjisizlikten yakınmak.PSİKOLOG YARDIMIBu arada ergenlik çağına gelen çocukların sorununun depresyon mu yoksa normal ergenlik sorunu mu olduğunu ayırdetmek kolay değildir. Eğer ergenlik çağına gelen bir çocuğun yukarda saydığımız özellikleri iki aydan fazla sürerse, psikolog yardımı ihmal edilmemelidir. YORUMLAR-KATKILARSomya yayı üreticisi bile tıbbi malzeme satıyorHani ‘‘Pisliği karıştırdıkça kokusu çıkar’’ diye bir deyim vardır ya, SSK'nın son uygulamaları bu hali aldı. Ben konuya değinince çok sayıda mesaj almaya başladım. Yer kısıtlılığı nedeniyle sadece bazı örnekleri aktarabiliyorum. Kalple ilgili rezalete değinmiştim. Şimdi de adı bende saklı olan bir doktorun, SSK hastanesinde çalışan bir ortopedi uzmanının mektubundan bazı bölümleri sizlere sunuyorum:BAŞIBOZUK ÜRETİM‘‘...ortopedi ve travmatoloji bilim dalı genelde malzemeli ameliyatların yapılmasını gerektiren bir tıp dalı olup ameliyatlarımızın hemen tümünde bir tür sıhhi sarf malzemesi kullanılmaktadır. Bu malzemeler, basit bir tel, vida, plak gibi malzemelerden, kalça, diz, omuz vb. protezi ve omurga cerrahisinde kullanılan materyellere kadar geniş bir yelpaze içermektedir. Bu tür malzemelerin tümü yabancı bilim adamları tarafından belirli bir emek tarafından geliştirilmiş olup, bu tür malzemelerin benzerleri Türkiye'deki yerli üretici firmalar tarafından üretilmektedir. Bu tür malzemelerin ülkemizde üretilmesinin ekonomimize çok yönlü katkıları olduğunu düşünmekteyim.Fakat ülkemizde belli standartlara göre ortopedik tıbbi sarf malzemesi üreten firma sayısı bir ikiyi geçmemektedir. Şu an ise üretimleri hiçbir standarta uymayan birçok firma türemiştir. SSK'nın ihale sistemine geçmesinden sonra pompalı tüfek, buzdolabı yedek parçası, somya yayı üreticisi, basit torna atölyesi gibi birçok firma ortopedik sarf malzemesi üretimine yönelmiş ve bu ürünler ihale mevzuatındaki en ucuzu alınır görüşüne göre SSK hastanelerindeki satın alma komisyonları tarafından alınmakta ve hiçbir standardı olmayan bu malzemeler SSK Genel Müdürlüğü genelgeleri gereği hastalara kullanılmaktadır. İlerde bu ürünlerle ilgili sorunlar çıkarsa -ki çıkması çok muhtemel- bundan kimin sorumlu olacağı bilinmemektedir.TSE ONAYLI MALZEMEİhale sistemine göre her hastane farklı ihale yapmakta bir hastanede FDA onaylı bir malzeme alınırken diğer bir hastanede yalnızca TSE onaylı bir malzeme alınmaktadır. TSE onaylı bir malzemenin ne kadar kaliteli olduğu ise ayrı bir tartışma konusudur. Kızılay'ın depremde yırtılan çadır bezlerine de bu kurum onay vermiştir.Yapılan ihalelerle ilgili olarak da diğer bir ilginç durum söz konusudur. Bir hastanede aynı firmaya ait aynı malzeme örneğin bir liradan alınırken başka bir hastanede üç liradan alınmaktadır. Bundan SSK kurumunun ne kárı olduğunu ben şahsen anlamış değilim...'Devletin kár etmediği aşikár. Böyle olunca bu uygulamanın sürdürülmesi ile hangi amaca hizmet edildiği anlaşılamıyor. Ancak bilinen bir gerçek var ki, insanların hayatı ile oynanıyor. Birilerinin bu gidişe acilen dur demesi gerekiyor.HASTA OKULUİstanbul Üniversitesi, hastalar, hasta yakınları ya da ilgilenen kişiler için oluşturduğu ücretsiz eğitim programlarını sürdürüyor. 30 Nisan çarşamba günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde saat 14-16.30 arasındaki uygulamanın konusu Meme Kanseri. Risk faktörleri, tanı, cerrahi, plastik cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi, tedavi yan etkileri, tarama ve takip konuları üniversitenin öğretim üyeleri tarafından anlatılacak, sorulara cevap verilecek. Aynı gün, aynı saatte Çapa'daki İstanbul Tıp Fakültesi'nde ise Lösemili Çocuklar konusu ele alınacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!