Çet daha çekici Ali tam bir fırlama ben ideal erkeğim

Güncelleme Tarihi:

Çet daha çekici Ali tam bir fırlama ben ideal erkeğim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2010 00:00

Birkan Sokullu sezonun en çok konuşulan dizilerinden Küçük Sırlar’da iyi niyetli, dürüst, romantik delikanlı Demir’i canlandırıyor. Çizdiği ‘evlenilecek erkek’ portresiyle genç kızların gözdesi. Hayranları dizinin en yakışıklısının o olduğunu savunuyor. Gözleri Kıvanç Tatlıtuğ’a, yüz hatları Kenan İmirzalıoğlu’na benzetiliyor. Gerçek hayatta da canlandırdığı Demir karakterine benziyor. Ama bir yandan da çok sosyal ve fiziğinin farkında olan bir adam

Birkan Sokullu (25) Bosna Göçmeni bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 30 yıllık kuaför olan babası küçüklüğünde saç stiline damgasını vurdu. Bu yüzden çok istese de ilkokul ve ortaokul yıllarında saçlarını uzatamadı. Hayalindeki modelleri saçlarına veremedi ama bir başka hayaline yine o yıllarda ulaştı: Basketbol. Okuldan boş kalan zamanlarında alt yapıdan spora başladı. Ortaokul ve lise yıllarında okul takımında oynadı. Birinci ligde Tekel Spor için sahaya çıktı. Bu sporun ona en önemli getirileri düzgün vücut hatları ve 1.88’lik boyu oldu.
Üniversiteye hazırlanmaya başladığı yıllarda eğitimle sporu birarada götüremeyeceğine karar vererek profesyonel baskete ara verdi. Maltepe Üniversitesi Radyo Televizyon bölümünü kazandı. Bir yandan da harçlığını çıkarmak için tanıdıkları aracılığıyla modellik yapmaya başladı. İlk işi bir markanın mayo defilesine çıkmaktı.
Ama hayatında her şey yolunda gitmedi. 20 yaşında onu zor günler bekliyordu. Hiç ummadığı bir anda damar tıkanıklığı yüzünden geçirdiği beyin kanamasında annesini kaybetti. Toparlanması çok zaman aldı. Bu süreçte kendi adına yeni kararlar aldı. Ailesine çok daha fazla kenetlendi. “Keşke annem de bugünleri ve oyunculuğumu görseydi” diyor genç oyuncu.

İDEAL, EVLENİLECEK, ROMANTİK BİR ADAMIM

Zor günlerin ardından defilelere devam etti. Ve bu iş ona hiç aklında olmayan oyunculuğun kapılarını araladı. ATV’de yayınlanan, başrolünde şarkıcı Keremcem’in oynadığı ‘Elif’ adlı diziden teklif gelince Dolunay Soysert’ten oyunculuk eğitimi almaya başladı. Kendi deyimiyle oyunculuğa aşık oldu. ‘Küçük Kadınlar’ ve ‘Melekler Korusun’ dizilerinde rol aldı. Üniversiteyi bitirince bu sefer yeni işini daha profesyonelce yapmak için İstanbul Aydın Üniversitesi’nin drama oyunculuk bölümüne girdi. Ve bu sezon ‘Küçük Sırlar’daki rolüyle ekrana gelmeye başladı.
‘Küçük Sırlar’ın yaptıkları arasında en çok keyif aldığı iş olduğunu söylüyor. Canlandırdığı Demir karakteri kısa sürede kendine has bir hayran kitlesi yarattı. Birkan Sokullu, karakterinin bu kadar sevilmesini, sürekli iyi tarafta duran adam olmasına bağlıyor: “Tek kötü yanı aşkı uğruna ailesiyle arasını bozması. Bunun dışında karakterim ideal, evlenilecek erkek. Yemek yapıyor, ailesinin yanından ayrılmıyor. Romantik ve süper bir adam.”

AŞKTAN BAHSEDERKEN KIZARIYORUM
/images/100/0x0/55ea816ef018fbb8f8846046


Fiziğiniz için rol kaptığınızı düşündünüz mü?
- Bir rolü dış görünüşünüzle almak mümkün. Ama sadece o kadarsa bir süre sonra silinip gidersiniz. Kalıcı olmak için iyi bir altyapınız olması lazım. Ben de ilk önce fiziğimle iş almış olabilirim ama sonra rolü beceremeseydim bugün karşında olmazdım. Önemli olan yakışıklı ya da güzel olmak değil, kendini geliştirmek.

Canlandırdığınız Demir karakteriyle benzer yönleriniz var mı?
- Tek başıma yaşadığım halde Demir gibi düzenli bir hayatım var. Uç noktalarda yaşamayı sevmiyorum. Dengeli ve disiplinliyim. İşim olduğu günler her şeyi geri planda bırakırım.

O zaman siz de Demir gibi evlenilecek erkek misiniz?
- Kadınına bağlı (Gülüyor).

Nasıl kadın olmalı?
- Anlayışlı, işime saygı gösteren, ufak tefek şeylerden problem çıkarmayacak bir kadın olmalı. Sarışın olsun, esmer olsun gibi takıntılarım yok. Zaten şimdiye kadar hayatıma giren kadınlar hep birbirinden çok farklı insanlar oldu. Önemli olan vücut yapısının orantılı olması. Bir de güzel olmak için çaba sarfetmemeliler. Beni bir kadında ilk etkileyen kesinlikle gözler.

Dizide sevdiğinin peşinden sonuna kadar koşan bir adam var. Siz hiç öyle bir aşk yaşadınız mı?
- İnsanın hayatında farklı dönemler olabiliyor. Bazen aşkın büyüsüne kapılıp aşk uğruna birçok şey yapılıyor. Sonuçta aşk insanı besleyen ve hayatına anlam katan bir şey. Bir yandan da hastalık gibi. Ama ben öyle büyük bir aşk yaşamadım. Çok zor aşık oluyorum. Hoşlandığım ve birlikte olduğum kadınlar oldu ama hayatımın aşkı henüz karşıma çıkmadı.

ÇET, ALİ VE BEN FARKLI KADINLARIN HOŞUNA GİDECEK ADAMLARIZ

İlişkiler konusunda siz de kızkardeşinizden yardım alır mısınız?

- Kafama koyduğumu yaparım. Zaman içinde de amacıma ulaşırım.

Öyle diyorsunuz ama aşktan bahsederken kızarıyorsunuz...
- Biraz utangaçım ama kızarmamın sebebi güneş sanırım (Gölgede oturuyoruz). Belki özel konular konuşulduğu zamanlar kızarıyorumdur (Gülüyor).

Dizide başrol oynayan üç erkek var. Aranızda hanginizin hayranı daha çok konuşmaları geçiyor mu?
- Tabii. Biz çok iyi arkadaş olduk. Set dışında da sık sık görüşüyoruz. Üçümüz bir yere gittiğimizde hepimizin seveni ayrı. Çetin daha çekici ve kadınları peşinden sürükleyen bir adam, Demir sempatik ve ideal erkek, Ali tam bir fırlama. Farklı kadınların hoşuna gidecek adamlarız.

Sizi için internet forumlarında Arap ülkelerinin yeni favorisi deniyor...
- Okudum. Ama olur muyum bilmiyorum! O taraflarda bulunmadığım için zevkleri konusunda fikrim yok.

Sizin gibi mankenlikten gelen Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Tolgahan Sayışman gibi yeni nesil jönler var. Siz de bu isimlerin arasına isminizi yazdırır mısınız?
- Benim için yakışıklı yerine “bu çocuk iyi oynuyor” densin istiyorum.

SAAT TAKINTIM VAR

Hayatta belli başlı takıntılarım var. Örneğin saatler. Çok zor beğenirim. Ama beğendiğim saati mutlaka gider alırım. Bakkala giderken bile saatim olmalı. Saatle uyumam ama dışarıda kesinlikle kolumda onu hissetmeliyim.

VÜCUT HATLARIMI BEĞENİYOR OLABİLİRLER

Asla soğuk bir adam değilim. Hatta fazla güleryüzlüyüm. Sosyal bir adamım. Kadınlar da sanırım samimi görüntümü beğeniyor. Bir de şu meşhur üstsüz fotoğrafım var. Sette de muhabeti dönüyor. Belki de vücut hatlarımı beğeniyorlar. Çok maço değilim ama gereksiz kıskançlıklarım olur. Romantik olmayı seviyorum. Sevgilimle başbaşa oturup film izlemek, başbaşa mum ışığında şarap içmek güzel. Romantizm zaten benim için insanlardan kopuk ve bağımsız olmak. Kalabalığın içinden ayrılmak. Örneğin İstanbul’un dışında bir yere gidip kafa dinlemeyi isterim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!