Çaktırmıyorsa kutlarım

Güncelleme Tarihi:

Çaktırmıyorsa kutlarım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 1999 00:00

Haberin Devamı

Muhterem Nur-Müslüm Gürses çiftinin basına yansımayan ‘‘boşanma(ma) hikayesi’nin tüm ayrıntıları.

Öyle güldürdü, öyle hüzünlendirdi ki...

Herkes yıkıldı. Çünkü ansızın bir dedikodu yayıldı: Muhterem Nur ve Müslüm Gürses ayrılacaktı! Doğru muydu değil miydi? O manken kız kimdi? Klipteki kız mı, derken, sesler yükseldi, bu işin aslı var mıydı? Varsa, Müslüm Baba bunu nasıl yapardı? Çünkü o jiletçi fanatiklerini delirten sesi kadar, ‘‘zirveden çukura’’ bir hayatın simgesi Muhterem Nur'la olan birlikteliğiyle de yıllar yılı prim toplamıştı. Türkçesi, o bir hayat kurtarmıştı! Çünkü Muhterem Nur, bir dönemin starıydı. Hem de ne star! Elizabeth Taylor Hollywood için neyse, Yeşilçam için Muhterem Nur işte öyleydi. Ama gün geldi, parayı elinde tutamadı, borç, harç ve binbir türlü sefalet içinde kaldı. İşte o zamanlarda Müslüm Gürses sahneye çıktı. İyi kalpli kadını kaptı ve ‘‘düzgün adam’’, ‘‘düşmüş kadın’’ı kurtardı. Ama yoksa aradan yıllar geçince öteki normal erkekler gibi, o da hayatına başka kadınlar mı sızdırmıştı? Yani acıklı başlayan ama mutlu sonla noktalanması gereken Kemalettin Tuğcu öyküsü, mutsuz sona mı terkedilmişti? Bu tabii hiç birimizin hoşuna gitmedi. Bir de Gürses-Nur çiftinin gerçekte evli olduğu hikayeye eklendi. Oysa birlikte yaşadıkları düşünülüyordu. Ama işin aslı öyle değildi. Biliyor musunuz, işin aslı tam nedir hiç bilinmez. Zaten bu ilişki denilen şeye de akıl sır ermez! Ama Muhterem Nur çocuk gibi. İnsanı öyle güldürüyor, ama aynı zamanda da öyle hüzünlendiriyor ki...

Siz bu adamı çok mu sevdiniz?

- Hangisini?

Müslüm Gürses'i!

- Sevdim, karakterini beğendim. İyi bir insan.

Peki elinizle gösterin ne kadar çok sevdiniz?

- Göstermekle ifade edemem.

Hep işler yolunda mı gitti?

- Ben daima mutlu oldum. 18 yıldır böyle. Gene yolunda gidiyor. Önce olayları çok küçük büyüttüm.

Neydi peki mesele?

-Ben alınganlık yaptım. ‘‘Acaba Müslüm benden uzaklaştı mı?’’ diye düşündüm. Son zamanlarda çok sus pus duruyordu. Bir şey sorduğumda mesela sesini çıkarmıyor, bana cevap vermiyor. ‘‘Olabilir, normaldir, insanlar birbirlerinden bıkabilir, uzun seneler oldu’’ diye düşündüm.

Bu 18 yıl sevgiyi hep sürdürebildiniz mi?

- İnsanlar önce bir hevesle birbirlerine yaklaşıyorlar. Sevgiyi çok abartmamak lazım. Romeo-Jülyet yok bu asırda. Bilmem, belki ben öyleyim. Ve hep devam etsin istedim. Çünkü o tam bana göre bir insan. Ama son zamanlarda, ‘‘Bıkkınlık mı duyuyor? Ayrılmak istiyor da söyleyemiyor mu?’’ duygularına kapıldım. Bundan on gün evvel de ‘‘Müslüm ayrılalım’’ dedim. O da şurada oturuyordu, başına bile çevirmeden cevap verdi: ‘‘Ayrılalım’’. Öyle deyince, ee ben bu sözü beklemiyordum, şoke oldum, sinirlendim, onunla münakaşa etmeyi hiç düşünmedim ama kararımı verdim: Bir arkadaşımı aradım. İkimizin de dostudur, biz ayrılıyoruz dedim. Sonra bir baktık ki, alt yazı geçiyor televizyonda: Muhterem Nur, Müslüm Gürses'ten ayırılıyor diye. Bilmiyorum belki de Müslüm'den bir şey duymuş da olabilirler.

KARŞI ÇIKTILAR

Yoksa o güvendiğiniz dostunuz mu söylemiş?

- Canım aynı gece içinde, afişe etmeye zamanı var mıydı ki? Acaba? Bilmiyorum ki. Sormadım.

Neden?

- Ne bileyim. Kendi kendime ‘‘Durum artık böyleyse, avukatıma söyler ben de boşanırım’’ dedim. Sonra, baktım Müslüm pek oralı değil. Bu arada bütün Türkiye bizi boşanıyor biliyor, üzülüyoruz diyenler, nasıl olur, mümkün değil diye karşı çıkanlar. Hayranlarımız da arıyor...

Ve tabii sizin aklınız gelip, gidiyor!

- Tabii. Ama yine de yüzde yüz ayrılmaya karar verdim. Gerçi, aile dostları yeni anlaşmış olduğumuz plak şirketi hep itiraz etti. Hayranlarımız da. En büyük tepkiyi de ailemden gördüm. Baskı olunca da ‘‘Bari devam edeyim’’ dedim.

Yani insanlar izin vermedi diye mi boşanamadınız!

- Evet kimse izin vermedi.

Peki Allahaşkına siz ne istiyorsunuz?

- Ben düşündüm taşındım, bir çıkış yolu bulamadım. Ama bir daha yaparsa kesin ayrılacağım! Gerçi ben hiç bir şeye dönüş yapamam, evli bir hayata alıştım, serbest bir hayat beni rahatsız eder.

Bu boşanma hadisesi Müslüm Gürses'in imajını zedeler diye de mi ürktü çevrenizdekiler.

- Bir zamanlar çok yardımcı oldum, işlerini organize ettim, ama şimdi görüyorum yalnız da yapabiliyor.

Yani size ihtiyacı yok mu artık?

- Yok.

Üçüncü kadın çıktı diye kendinizi kırılmış hissediyorsunuz değil mi?

- Üçüncü kadın yok.

Peki sizi üzen, bir daha yaparsa ayrılırım dediğiniz olay nedir, ben anlayamadım?

- Ben Müslüm'ün ilk karısıyım. Benden önce birisiyle nikahlıymış ama formalite olarak, Avrupa'ya uçabilmek için. Kadın yedi yıl nikahında kalmış, Tarsus'ta nikahlanmışlar, tesadüfen biz Hollanda'da karşılaştık.

Anladım da şimdiki huzursuzluğun sebebi neydi?

- Suskunluğu. Kadın konusu asla olamaz.

Bir derdi vardı herhalde. Ne kadar sürdü bu suskunluk?

- 20-25 gün. Tabii ben düşünemedim kaset çalışmaları yüzünden olabileceğini, firmayı yeni değiştirdik. Ben ona niye konuşmuyorsun deyince, o bana sinirli bakınca, ben çok alıngan oldum. Ama kadın konusunu asla düşünemem. Neden bir kadın olsun? Herşey ikimiz arasında var. Yani bunun dışında bir şeye ihtiyacı yok. Olsa gider. Ben gurursuz bir kadın değilim ki, arkasında balta gibi dolaşacağım.

DÖRT DAİRE ALDI

İyi böylelikle insanları aydınlatmış oldu.

- Evet iyi oldu.

Müslüm Bey zor bir adam mıdır, derdini söylemez mi?

- İç dünyasında tamamen sessizdir. Biz kadınlar çocuk gibiyiz değil mi, hep ilgi istiyoruz kocalarımızdan. Bazı problemleri olabilir ama kötü düşünmemek lazım.

Hayatınızda Müslüm Gürses olmaz ise çok güvensiz hissederbilirsiniz kendinizi, değil mi. Açıkta kalmış gibi...

- Müslüm benim hayatımı garantiye almış. Dört daire almış. Güzel bir hesabım var bankada.

Peki bir gün gerçekten boşanmak isterseniz, siz ya da Müslüm Bey, değişen bir şey olmayacak, yine herkes karşı olacak, siz hiç boşanamayacaksınız!

- Evet. Hiç kimse istemiyor. Kesinlikle! Bir de reklam ayrılığı dediler. Eğer biz reklamı düşünsek, çekim yapmak isteyen herkese buyrun deriz, oysa biz hep çekimlerden kaçmışızdır. Bir de şöyle yazmışlar: ‘‘Müslüm Gürses'in 69 yaşındaki eşi!’’ Diğer arkadaşlarımız gibi yaşımı küçültmedim ama 69 da değilim. Eşimle aramda, 16 sene var. Üstelik ruhen 16 sene küçüğüm ben ondan!

Haklısınız her kadın kızar böyle bir şeye!

- 38 doğumluyum ben, evet gene büyüyüm kocamdan ama 23 yaş değil. Hem 30 sene de büyük olabilirdim. Onlara ne! Beni sevmedikleri için böyle yapıyorlar. Dokuz sene daha yaşamak istiyorum ben, izin verirlerse! Bir de ben toplum arasına girmek istiyorum. Avrupa'da çok güzel yaşıyoruz, neden Türkiye'de böyle değil. Onsekiz yıldır bizim eşimle dışarı çıktığımzın sayısı 20'yi geçmez.

Neden, Müslüm Bey hoşlanmıyor mu?

- İnsanların biri gidiyor, biri geliyor. Ondan yani. Sıkılıyor. Ama insan bir lokantaya gitmek, deniz kenarına gitmek, müzik dinlemek ister, değil mi? Bizde yok.

Evli olduğunuzu neden gizlediniz?

- Sansasyonu sevmiyorum ondan. Eşimle 81'de evlendik. Önce dört yıl onu denedim. Yedi yıl bir önceki kadınla formaliteden evli kalmışlar. Hatta ben ona bir daire alalım diye düşünüyordum. Bir de üçyüz milyon lira para vermeyi. Ama o arada bir celp geldi: ‘‘Müslüm Gürses karısıyla hiç beraber olmamış, elini bile ellememiş, zaten şimdi de Muhterem Nur'la berabermiş’’ diye. Yani kadın ayrılmak istiyormuş. Ayrıldılar. O başkasıyla evlendi. Biz daire almaktan vazgeçtik. Sonra da biz evlendik.

Benim bildiğim insanlar ilan etmek isterler evlendiğini, siz neden sakladınız?

- Çevirmiş olduğum bütün filmlerde gelin oldum, o hevesimi aldım. Hem gelinlik giyecek yaşta da değildim. Üstelik ben gizlemeyi önerdim Müslüm'e.

Bunda Müslüm Bey'in hayranlarının da etkisi olabilir mi?

- Biraz. Ama Müslüm'ün hayranları çok fanatik. Evli olup olmaması ilgilendirmiyor ki onları. Bu arada ben kimseye söylemedim evli olduğumuzu.

Siz ona hayatımı verdim diyorsunuz, o size ne verdi?

- O bana yeniden hayat verdi. Ama o bana benim ona yaptığımın on mislini yaptı. Evde mesela paradan sorumlu benim. O bilmez. Kaç arabası var, kaç dairesi var. ‘‘Git al’’ der. Hiç ilgilenmez. Ben de canım sıkıldıkça bir daire, arsa alıyorum. Canım sıkılınca bir araba daha alıyorum.

Bunları kimin üzerine alıyorsunuz?

- Müslüm benim üzerime atıyor. O istemez. Kendi üzerime alıyorum. Ama Allah yazdıysa bozsun, ayrılırsak onun hiçbir şeyini istemem, bir daire alırım o kadar.

DIR DIR YAPMAYACAKSIN

Şu anda evlilik kurumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Herkesin eşi benimki gibi olsa, herkese evliliği tavsiye ederim. Evli erkeklerin sadece yüzde biri karısını aldatmaz. Benimki onlardan biri.

Formül var mı sizce, bu adamları elde tutmak için?

- Şüpheci olmayacaksınız. Dır dır yapmayacaksınız. Çamaşır değiştirince, ‘‘Neden çamaşır değiştiriyorsun, o kadına mı gidiyorsun?’’ Yeni bir elbise giyince ‘‘Neden bunu giyiyorsun?’’ demeyeceksin. Hata! Aksine ona en güzel şeyleri giydirip, dışarıya yollayacaksın.

Gerilla taktiği gibi. Hayatı zindan et ama...

- Evet çaktırmadan!

Peki bu manken kız hikayesi doğru olsaydı ne yapardınız, sineye mi çekerdiniz?

- Hayır. ‘‘O mu, ben mi?’’ derdim. Ve biliyorum bütün erkekler eşlerini aldatır.

Ama Müslüm Bey yapmaz diyorsunuz.

- Ben görmediğim için mutluyum. Belki de yapmıştır. Ben kesinlikle bilmiyorum. Beni aldatıyor ve belli etmiyorsa onu kutlarım.

Ben anladım, siz bu Müslüm Baba'yla ölene kadar birlikte olmayı kafaya koymuşsunuz.

- Allahtan tek bir şey istiyorum: İkimizden biri ölecekse, ayrı ayrı gitmeyelim. Demek istiyorum ki, ikimiz birden ölelim!

Manken meselesi!

‘‘Ne mankeni canım. Bundan birbuçuk sene evvel bir klip çekildi. Önce sadece kadınsız Müslüm'ü çekmek istediler. Ben de dedim ki, ‘‘Tek olmaz, ben güzel bir kadın istiyorum, genç bir kadın’’. Bunlar da ‘‘Peki Muhterem Hanım’’ dediler, ‘‘siz nasıl istiyorsanız’’. Yönetmenle konuştum, sahneler bir kotrada geçecek, iki sevgili olacaklar, şarkı öyle ya, kızla Müslüm öpüşecek. Oya Başar diye bir kız bulundu. İç çamaşırı mankeniymiş. Ertesi gün klibi çekmeye gideceklerdi. O arada da gazeteciler çağrılmış klibin reklamı yapılsın diye, benim de gelmem istendi, ama ben Müslüm'ü rahatsız etmemek için gitmedim. Sahnede çalışırken arkasındayım, çünkü parasal konulara giriyorum. Müslüm paraya değer veren bir insan değil, ‘‘yarın veririz’’ dediler mi inanır, ben ise aksini yapıyorum, parayı alıp onu sahneye çıkarıyorum. Ama herhangi bir klip setine kesinlikle gitmem. Ama ertesi gün gazetelere bir bakıyorum, ‘‘Müslüm Gürses bir mankenle beraber’’ diye yazıyorlar. Galiba o eski şirket tarafından organize edilmiş. Yalan yani. Hem afedersiniz bu mankenler orta malı mı ki, her klip çektikleri adama aşık olsunlar. Benim Müslüm'ü kıskanmam için sebep yok. Hem onaltıncı senede mi yapar insan? Daha önce yapmaz mı, değil mi ama? Bu klip yüzünden skandal yarattılar, son olayı da ona bağladılar. Ben ruhen bir rahatsızlığa girdim. Ama yemin ediyorum kadın konusu değil. Benim kocam çok sessizdi. Böyle duruyor, konuşmuyor. Bir şey soruyorum cevap vermiyor, 24 saat bir tek kelime etmiyoruz.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!