Bu otopark arabanızı sizin yerinize park ediyor
Güncelleme Tarihi:
Miraç Zeynep ÖZKARTAL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2004 09:59
Levent’teki Miltaş Otomatik Otoparkı, arabanızı sizin yerinize park ediyor. İçine giriyorsunuz, park edecek yer arıyorsunuz. Hep aynı kat, üstelik park edecek bir yer yok, U şeklinde bir koridordan ibaret.
612 araç alabilen otoparkı en çok kadın sürücüler tercih ediyor.
Yalnız kepenkleri kapalı birtakım kapılar var. Belki yukarı buradan çıkılıyordur düşüncesiyle önüne geldiğinizde kapı açılmaya başlıyor ve bir garaja giriyorsunuz. Garaj dediysem, tek arabalık, ev garajı gibi. Yerde mavi bir platform var ve belli ki arabanızı onun üzerine bırakmanız bekleniyor. Platform, tamircilerde bulunan, lastikleri üzerindeki yollara denk getirmeniz gerekenlerden. Ama burada ‘Abla, sağ yap, topla gel’ diyecek kimse yok, onun yerine önünüzdeki ekrandan okuyorsunuz: ‘Arabanız çok sağda’. Arabayı tam yerine bıraktıktan sonra ekran yine buyuruyor: ‘Arabayı stop edin, el frenini çekin.’ Araba platforma yerleştiğinde arkanızdaki kapı kapanıyor ve o garajın içinde kalıyorsunuz.
Arabayı bırakıp ara kapıdan geçiyor ve kola makinesi benzeri bir makinenin önüne geliyorsunuz. Yine bir ekran: Arabayı stop ettiniz mi? Evet. İçerde kimse kaldı mı? Hayır. Bu soruları geçtikten sonra onaylayan tuşa basıyorsunuz ve makine size bir jeton veriyor. Jetonun düşmesiyle birlikte dışarı çıkacağınız kapı açılıyor.
Araba orada kaldı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Siz çıkar çıkmaz odanın içinde ikinci bir kapı açılıyor ve o mavi platform dönmeye başlıyor. 90 derece dönüp, yine platformun üzerinde o kapıdan geçiyor ve bir asansöre yükleniyor. O asansörse arabanızı 19 kattaki 612 bölmeden birine yerleştiriyor. Bu işlem en fazla 90 saniye sürüyor. Aracınızı almaya geldiğinizde gişeye jetonu veriyorsunuz ve ücreti ödeyene kadar araç bıraktığınız odaya gelmiş oluyor.
KADIN SÜRÜCÜLER İÇİN BİREBİR
2002 Nisan’ından beri hizmet veren Miltaş Otopark’ta minibüs, cip gibi yüksek araçlar için 200 santimlik 144 bölme ve binek araçları için dünya standardı olan 155 santimlik 468 bölme var. Siz kapıdan girerken algılayıcılar aracınızın yüksekliğini tespit ediyor ve buna göre de uygun bölmeye yerleştiriyor. Anteni çıkarmanız şart, çünkü standart bir araba 155 santimlik bölmeye girdiğinde antenin kırılma tehlikesi var. Ama her şeyin en büyüğünü isteyenler bunun da çözümünü bulmuş. Kapıdan girerken camı açıp kollarını havaya kaldırıyorlar, böylece de büyük bölmeye giriyorlarmış...
Bu otoparkı en çok kadınlar tercih ediyor. Çünkü park etmek, manevra yapmak gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Kaza ve hırsızlık riski de yok. Hatta birçok kişi anahtarını arabanın üzerinde bırakıyor.
Otoparka giriş 3 milyon, her saat için 500 bin lira alınıyor. Otoparkın maliyeti düşük, çünkü yerden kazanıyor, havalandırma ve temizlik masrafı yok. Tek masraf, bir aracın park edilmesi sırasında yakılan elektrik. O da 180 bin lira.
Jetonunuzu kaybetmemeniz önemli, çünkü o jeton saat kaçta, nereye park ettiğinizi ve aracınızın plakasını taşıyan bir belge. Jeton olmadan 612 aracın arasında sizin aracınızı aramak gerekiyor. Bu gibi durumlarda arşivlenen plakanız yardıma yetişiyor.
Yalnız kepenkleri kapalı birtakım kapılar var. Belki yukarı buradan çıkılıyordur düşüncesiyle önüne geldiğinizde kapı açılmaya başlıyor ve bir garaja giriyorsunuz. Garaj dediysem, tek arabalık, ev garajı gibi. Yerde mavi bir platform var ve belli ki arabanızı onun üzerine bırakmanız bekleniyor. Platform, tamircilerde bulunan, lastikleri üzerindeki yollara denk getirmeniz gerekenlerden. Ama burada ‘Abla, sağ yap, topla gel’ diyecek kimse yok, onun yerine önünüzdeki ekrandan okuyorsunuz: ‘Arabanız çok sağda’. Arabayı tam yerine bıraktıktan sonra ekran yine buyuruyor: ‘Arabayı stop edin, el frenini çekin.’ Araba platforma yerleştiğinde arkanızdaki kapı kapanıyor ve o garajın içinde kalıyorsunuz.
Arabayı bırakıp ara kapıdan geçiyor ve kola makinesi benzeri bir makinenin önüne geliyorsunuz. Yine bir ekran: Arabayı stop ettiniz mi? Evet. İçerde kimse kaldı mı? Hayır. Bu soruları geçtikten sonra onaylayan tuşa basıyorsunuz ve makine size bir jeton veriyor. Jetonun düşmesiyle birlikte dışarı çıkacağınız kapı açılıyor.
Araba orada kaldı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Siz çıkar çıkmaz odanın içinde ikinci bir kapı açılıyor ve o mavi platform dönmeye başlıyor. 90 derece dönüp, yine platformun üzerinde o kapıdan geçiyor ve bir asansöre yükleniyor. O asansörse arabanızı 19 kattaki 612 bölmeden birine yerleştiriyor. Bu işlem en fazla 90 saniye sürüyor. Aracınızı almaya geldiğinizde gişeye jetonu veriyorsunuz ve ücreti ödeyene kadar araç bıraktığınız odaya gelmiş oluyor.
KADIN SÜRÜCÜLER İÇİN BİREBİR
2002 Nisan’ından beri hizmet veren Miltaş Otopark’ta minibüs, cip gibi yüksek araçlar için 200 santimlik 144 bölme ve binek araçları için dünya standardı olan 155 santimlik 468 bölme var. Siz kapıdan girerken algılayıcılar aracınızın yüksekliğini tespit ediyor ve buna göre de uygun bölmeye yerleştiriyor. Anteni çıkarmanız şart, çünkü standart bir araba 155 santimlik bölmeye girdiğinde antenin kırılma tehlikesi var. Ama her şeyin en büyüğünü isteyenler bunun da çözümünü bulmuş. Kapıdan girerken camı açıp kollarını havaya kaldırıyorlar, böylece de büyük bölmeye giriyorlarmış...
Bu otoparkı en çok kadınlar tercih ediyor. Çünkü park etmek, manevra yapmak gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Kaza ve hırsızlık riski de yok. Hatta birçok kişi anahtarını arabanın üzerinde bırakıyor.
Otoparka giriş 3 milyon, her saat için 500 bin lira alınıyor. Otoparkın maliyeti düşük, çünkü yerden kazanıyor, havalandırma ve temizlik masrafı yok. Tek masraf, bir aracın park edilmesi sırasında yakılan elektrik. O da 180 bin lira.
Jetonunuzu kaybetmemeniz önemli, çünkü o jeton saat kaçta, nereye park ettiğinizi ve aracınızın plakasını taşıyan bir belge. Jeton olmadan 612 aracın arasında sizin aracınızı aramak gerekiyor. Bu gibi durumlarda arşivlenen plakanız yardıma yetişiyor.