Boşanma sebeplerim hep makul

Güncelleme Tarihi:

Boşanma sebeplerim hep makul
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 1997 00:00

Haberin Devamı

Çok üzgündü çok

Üzgündü, hem de çok üzgündü. Onu öyle göreceğimizi hiç düşünmemiştik. Televizyon ekranlarından görmeye alışık olduğumuz neşeli yüzünü bekliyorduk. Ama o zaman zaman uzaklara dalıp gidiyor, zaman zaman gözyaşlarına boğuluyordu. Belli ki içi çok doluydu ama anlatamıyordu. İtiraf edelim, ilk defa duygularımıza kapıldık. Onu öyle görünce fazla üzerine gitmek doğru olmaz diye düşündük. Sonra teypler kapandı, dostluk ilerledi, Gönül Hanım yazılmamak şartıyla bir çok şey anlattı evliliğine dair. Ancak sayfamızda teyp açıkken ne söylediyse o var. Gönül Hanım 65 yaşında. Tek isteği her şeyini paylaşacak, biraz da ona sahip çıkacak bir erkek. ‘‘Şimdiki kocamın herşeyini anlatamıyorum. Bundan sonraki kocalarım ‘bak bu kadın kocaları hakkında konuşuyor' derler, kısmetim kapanır’’ diyor. Umarız aramaktan bıkmadığı mutluluğa kısa sürede kavuşur.

EN KISA BUYDU

Bu sefer çok sabrettim. Altı ay. Bu benim

için sabırdır. En kısa bu sürdü. Daha kısası olmadı. Zaten bir yıldan uzunu da olmadı.

Yıl dönümümde

kadeh tokuşturduğumu hatırlamıyorum.

Neden boşandınız?

- Bunun bir değil çok sebebi var. Birikimler oldu. Onlar üstüste geldi. Biz birbirimizi seviyorduk ve ikimiz de kötü insanlar değiliz. Ama ayrı ayrı iyi insanlarız. Bir araya gelince kötü olduk. Bir de saygı kalmadı, yüz göz olduk.

Altı ayda mı?

- Evet çoğunu da ayrı geçirdik.

Nasıl bu kadar kısa sürede yüz göz olunuyor?

- Valla bilmiyorum. Sen ben kavgası. İkimiz de aslan burcuyuz. Festan kerane şeyler. Bunun yanısıra ilerisi için bazı endişelere kapıldım. Geleceği iyi görmedim.

İlerisi için nasıl endişeleriniz olabilir ki? Dünyalığınızı yapmışsınızdır.

- Herkes öyle düşünüyor ama yorgana göre ayağı uzatmak gerek. Varlık bir yere kadar. Yenene ve yalana dağ dayanmaz. Hayat müşterek olursa iyi gider.

Hep sizden mi gidiyordu?

- Pek öyle bir şey demeyelim. Ayıp olur. Öyle bir şey olmadı diyelim.

Siz sorunlar başlayınca hemen çekip gider misiniz?

- Bu sefer çok sabrettim. Altı ay. Bu benim için sabırdır. En kısa bu sürdü. Daha kısası olmadı. Zaten bir yıldan uzunu da olmadı. Yıl dönümümde kadeh tokuşturduğumu hatırlamıyorum.

Gazetelerde, eşiniz köpeğinizi sevmediği için ayrıldığınız yazıyor.

- Bunu illa seveceksin diyemeyiz. O, evet sevmiyordu. Tek köpek yüzünden terk etmedim. Nihayetinde kızıma verirdim, birine verirdim, kocamı boşamazdım. Ailesinden biri demişti, aman köpeği onun yanında fazla sevme. Ben de başka odalarda sevip yemeğini veriyordum. Ama son gün demez mi‘‘ben bunu çok özleyeceğim’’ diye.

Kıskanıyor muydu?

- Vallahi köpeğin nesi kıskanılır bilmiyorum ama kıskanç herşeyi kıskanır derler. Bilemeyeceğim.

EVET, İLLE DE EVLİLİK

Hala mutlu olma umudunuz var mı?

- Var. Kaybetmiş değilim. Ben zaten umudumu bütün ömrüm boyunca kaybetmiş değilim. Bir gün yakalayacağım diye düşünüyorum. Yakaladığıma da inanıyordum. Ama hala var umudum. Bundan sonra balıklama atlamıyacağım doğrusu. İyice bir bakacağım. Gelecekte nasıl bir yaşantı sürebiliriz, birbirimizi nasıl idare edebiliriz, evimizi nasıl geçindirebiliriz.

İlla evlilik niye? Beraber yaşasanız olmuyor mu?

- Evet ille evlilik. Aslında evlenmeden sürdürdüğüm ilişkilerim daha daha uzun sürüyor.

Atmayın şu imzayı o zaman.

- Evlilik daha saygın bir müessese diye düşünüyordum. Kocaman kadınım, aileme, kızıma karşı ayıp olur. Şimdiye kadar öyleydi. Bundan sonra da mı öyle olur, yoksa öyle düşünmeyiveririm mi bilmiyorum.

En tecrübeli sizsiniz. Kararı vermiş olmanız lazım.

- Gene hep evliliklerden yanayım. Kırmızı pancurlu ev. Ama evlenmeden beraber olmamı ailem istemez diye düşünüyorum. Mesela şimdiki eşim, boşandıktan sonra beraber yaşayalım dedi. Neden dedim. Beni sevdiğini ispat et, diyor. Ayrıldıktan sonra bile yaşamakla ‘‘ayy ne kadar seviyor adamı bak, boşanmasına rağmen onunla yaşıyor desinler. Hep zaten alem ne diyor desinler diye, elalemin lafları üzerine kurulu. Elalem ne der...

Neden o kadar takıyorsunuz?

- Takmış bulunurum. Ne yaparsınız bu kadın evlilik diye bayılıyor.

Ne değişiyor? Sihri ne bunun?

- Yok aslında, sihri bozuyor. Ama evlilikten yanayım. Ne yapacağım, düzelme umudum yok mu diye soruyorlar. Düzelse bile aynı şey. İstikbaldeki endişelerim gene geri gelecek. Gene endişe içinde yaşayacağım. Düzelmese daha iyi. Son gelene kadar aynı odada uyuduk.

Kardeş kardeş mi?

- Yok pek kardeş kardeş olmadı. İtiraf edeyim.

Şimdi yalnız kalma korkunuz var mı?

- Yalnızlık çektiğim için evlendim zaten. Yalnızlığa bir süre dayanabildim. Elimi sıcacık tutacak bir el, yanımda bir ses, bir nefes olsun istiyor. Bir yaştan sonra insan bir hayat arkadaşı istiyor. Onları düşünüp evlendim. İleride yalnız kalmayalım birbirimize destek olalım diye yola çıktık. Ayy neredeyse ağlayacağım.

NAFAKA İSTEMEM

Siz mi geçimsizsiniz, tercihleriniz mi yanlış?

- Ben geçimsiz değilimdir ama gelecek endişelerim yüzünden bu evliliğimde geçimsizlik yapmış olabilirim. Yoksa boşanma nedenim geçimsizlik değil. İlk iki evliliğimi zaten çoluk çocukken yapmıştım. Sonrakilerde aklım başımdaydı ama işimle yürümüyordu. Sonrakinin annesi istemedi beni. Şimdi bende mi kabahat? Zorla güzellik olmaz. Birisi Avustralya'ya yerleşmeye gitti. Git git bitmiyor. Çocuğum da babasından ayrı kalacaktı, ayrıldım. Sebepler makul değil mi?

Evde yardımcınız yok. Bütün işleri siz mi yapıyorsunuz?

- Evet. Kızım evlenip gittiğinden beri. Haftada bir temizlikçim gelir. Camları, lavaboları, yerleri siler, toz alır gider.

Nasıl başa çıkıyorsunuz o kadar işle?

- Altı yedi kere çamaşır yıkıyorum. Sonra akşam televizyon seyrederken onları ütülerim. Yemeğimi, bulaşığımı kendim yaparım. Bunlar benim geçmişte yapmadığım şeyler. Ev işini keşfedeli üç yıl oldu.

Biraz daha mı tutumlu oldunuz?

- Evet gazinoları bıraktıktan sonra, şu anda bana tutumlu denebilir. Cimri değilim. Eskisi gibi çalışmadığım için tutumlu olmam gerekiyor. Bakın pat diye bir kocaya vardım, pat diye ayrılıyorum. Bakın gördünüz, bakın ne oldu...

Hiç nafaka istediniz mi?

- Hiçbir zaman. Hem gururum var, hem ihtiyacım yok.

KÖPEK YÜZÜNDEN DEĞİL

Bunu illa seveceksin diyemeyiz. O, evet sevmiyordu. Tek köpek yüzünden terk etmedim. Nihayetinde kızıma verirdim, kocamı boşamazdım. Ailesinden biri demişti, aman köpeği onun yanında fazla sevme. Ben de başka odalarda sevip, yemeğini veriyordum. Ama son gün demez mi‘‘ben bunu çok özleyeceğim’’ diye.

AYY NERDEYSE AĞLAYACAĞIM!

Yalnızlık çektiğim için evlendim zaten. Yalnızlığa bir süre dayanabildim. Elimi sıcacık tutacak bir el, yanımda bir ses, bir nefes olsun istiyorum. Bir yaştan sonra insan bir hayat arkadaşı istiyor. Onları düşünüp evlendim. İleride yalnız kalmayalım birbirimize destek olalım diye yola çıktık. Ayy neredeyse ağlayacağım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!