Bonnie & Clyde

Güncelleme Tarihi:

Bonnie & Clyde
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2012 21:51

Kurumuş, verimsiz topraklar. Büyük Buhran zamanı, Amerika. Yıl 1931. Clyde Barrow ve Bonnie Parker’ın hikâyesini ilk kez Warren Beatty ve Faye Dunaway, Arthur Penn’in 1967 yılı filminde beyazperdeye taşımışlardı.

Haberin Devamı

Bu gerçek hayat hikâyesini yeniden izlemek için Broadway’de Gerard Schoenfeld Tiyatrosu’ndayız.
Tabanca ve tüfeklerin konuştuğu ‘Bonnie & Clyde’ müzikali, Broadway’de son günlerin en kanlı yapımı... İşin ve paranın zor bulunduğu Texas Eyaleti’nde erkeklerin çoğu hapiste. Clyde hayatı boyunca suçlanmış ve toplum dışına itilmiş. Suçsuzken bile işyerinde tutuklandığını söyleyen genç adam özgürlüğü hep kaçmakta bulmuş. Daha küçük yaşlardan itibaren Clyde’ın kahramanlarının Billy the Kid ve Al Capone gibi gansterler olması sürpriz değil... Bonnie’nin kendisiyle gelmesini isteyen Clyde genç kadına Texas Eyaleti’nden çekip giden tek bir kişiyi tanıyıp tanımadığını sorup, ‘Herkesin rüyası var, benimse planlarım var’ diyor.

Bonnie ise en az Clyde kadar meşhur olmak istiyor. Şiir yazan Bonnie’nin tek arzusu yıldız olmak... Birbirlerinden bir anlığına bile ayrılamayan iki sevgili ancak mesele şöhret olduğu zaman birbiriyle tartışıyor. Gazeteler isimlerini nasıl yazmalı, ‘Bonnie & Clyde’ mı, yoksa ‘Clyde & Bonnie’ mi?
Müzikal yazarlarının Bonnie & Clyde’ı kahramanlaştırmak ya da hırsızlık, adam öldürme gibi suçlara bir kılıf bulmak yerine Bonnie & Clyde’ı oldukları gibi sahneye taşımış olmaları takdir edilmeli. Müzikalin eksikliği ise müzikleri... Frank Wildhorn yazdığı şarkılarda 1980’lerin rock müziğinden Bluegrass’e, Gospel’dan Country ve Ragtime’a kadar birçok müzik stilini kullansa da, şarkılar akılda kalıcı değil. Müzikalin büyük avantajı ise başrol oyuncuları Laura Osnes ve Jeremy Jordan. Eylül ayında bu sayfada bahsettiğim ‘Anything Goes’ müzikalinden sonra şimdi de ‘Bonnie & Clyde’la  Osnes istikrarlı yükselişini devam ettiriyor. Kuvvetli sesinin yanında başarılı bir dansçı olan Laura rolünün hakkını veriyor.

Haberin Devamı

‘Bonnie & Clyde’ın yıldızı ise sahnede büyük enerjisi, kuvvetli sesi ve başarılı oyunculuğuyla dikkatleri çeken Jeremy Jordan. 27 yaşındaki Jordan bugünlerde Broadway sahnelerinde büyük ilgi gören yıldız oyuncular Hunter Parrish ve Harry Connick Jr.’la karşılaştırılabilecek kadar iyi bu rolde. Genç oyuncunun mart ayında ‘The Newsies’ adlı müzikalle yeniden Broadway’de sahneye çıkması bekleniyor. Jeremy Jordan’ın rol aldığı bu iki müzikalden biriyle Tony ödülüne aday olmasına ise şimdiden kesin gözüyle bakılıyor. Bu cuma günü Amerika’da vizyona giren ‘Joyful Noise’ isimli yeni müzikal filmin başrol oyuncularının Dolly Parton, Queen Latifah ve Jeremy Jordan olduğunu da söylemek gerekir...

Haberin Devamı

Müzikale gelince, ‘Bonnie & Clyde’ 21. yüzyılın Amerikasında beklediği ilgiyi bulamadı. Müzikalin sonunda seyirciler ne kadar başrol oyuncularını hararetle ayakta alkışlasalar da, zor ekonomik günler geçiren Amerikalı seyirciler soygun ve adam öldürme üzerine kurulu bir müzikali görmek istemediler. 1930’lu yıllarda iki genç insanın şöhret peşinden koşarken girdikleri bataklığı anlatan ‘Bonnie & Clyde’ 2011’in son günü perdelerini indirdi. Şöhret peşinde koşarken boşa harcanan hayatlar ise yıllar sonra çözülemeyen bir problem olmaya devam ediyor...

ARTİST’İN BAŞ DÖNMESİ

“Kim Novak’in çalışma masasından,Bir tecavüzü bildirmek istiyorum.Vücudum -ya da en azından emeğim- ‘The Artist’ filminin tecavüzüne uğradı.”
‘Variety’ dergisinin (Pazartesi sayısının) 9. sayfasında yayınlanan mektup bu cümlelerle başlıyor. 78 yaşındaki oyuncunun Oscar ödüllerinin en kuvvetli adaylarından ‘The Artist’i suçladığı mektup sadece Amerika’daki film endüstrisi dergilerine değil, Amerikan basınına da gönderildi. Mektupta Kim Novak ‘The Artist’ isimli Fransız filminde kullanılan müziği Bernard Herrmann’ın Alfred Hitchcock’un ‘Vertigo’ filmi için yazdığını söylüyor. ‘Vertigo’da Novak’in başrolü paylaştığı Jimmy Stewart, Hitchcok ve Herrmann’ın bugün artık hayatta olmaması yüzünden 78 yaşındaki oyuncu sessiz kalamayacağını söylüyor. Novak, aynı zamanda ‘The Artist’ filminin ‘Vertigo’nun müziğini kullanmasını da bir hırsızlık olarak nitelendiriyor.

Haberin Devamı

Filmin sonlarına doğru başrol oyuncularından birinin hayatına son vermeye karar verdiği zaman diğerinin arkadaşını kurtarmak için çabaladığı, bir diğer deyişle filmin en önemli, en duygusal sahnesinde Herrmann’ın müziğinin kullanılması Kim Novak’i bir anlamda haklı çıkarıyor... ‘The Artist’ filminin kendi duygularını yaratmaktan aciz olduğunu ve alkış almak için bu yönteme başvurduğunu yazan Kim Novak’e cevap veren Fransız yönetmen Michel Hazanavicius ise, Herrmann’ın müziğini, Herrmann’a duyduğu saygı yüzünden kullandığını ve filminin sinema sanatı için yapılmış bir aşk mektubu olduğunu söyledi bu hafta...
Ülkemizde 27 Ocak tarihinde vizyona girecek olan sessiz film ‘The Artist’ için 1927 yılının Hollywood’undayız. Nostalji olsun diye ekranda renk yok, film siyah beyaz. Sesli filmlerin çekilmeye başlamasıyla sessiz sinemanın yıldızlarından George Valentin’in (Jean Dujardin) yıldızı sönmeye başlıyor. Valentin’in filmlerinden birinde figüranlık yapan Peppy Miller’ın (Berenice Bejo) yıldızı ise parlamaya başlıyor. Para, şöhret ve başarının engel oluşturduğu bu aşk hikayesi mutlu sonla bitecek mi? ‘The Artist’in konusu ve bütün meselesi bu.

Haberin Devamı

Hollywood çevrelerinde ‘The Artist’in en iyi film ve yönetmen dallarının yanı sıra Jean Dujardin’e en iyi erkek oyuncu, Berenice Bejo’ya ise en iyi yardımcı kadın oyuncu dallarında Oscar adaylıkları getirmesi bekleniyor. Peki Dujardin 2011 yılında dikkat çeken başrol oyuncuları Niels Arestrup (Tu Seras Mon Fils), Demian Bichir (A Better Life), George Clooney (The Descendants), Leonardo DiCaprio (J. Edgar), Tom Hardy (Warrior), Gary Oldman (Tinker, Tailor, Soldier, Spy), Sean Penn (This Must Be The Place), Brad Pitt (Moneyball) veya Michael Shannon’dan  (Take Shelter); yardımcı kadın oyuncu performansları söz konusu olduğunda ise Bejo, Jeannie Berlin (Margaret), Judi Dench (J. Edgar), Janet McTeer (Albert Nobbs), Chiara Mastroianni (Les Bien-Aimes), Carey Mulligan (Shame) veya Vanessa Redgrave’den (Coriolanus) daha mı başarılı? Hayır. Ama hayat adil olmadığı gibi bahsettiğim oyuncuların birçoğu bu yıl Oscar ödülüne aday bile olamayacaklar...

Haberin Devamı

1 saat 40 dakika sürmesine rağmen oldukça uzun olduğunu düşündüğüm ve hayal kırıklığıyla izlediğim ‘The Artist’i hem eleştirmenler, hem de sinema seyircileri çok beğeniyor. Bir aşk hikâyesini anlatan bu nostaljik film ödül üstüne ödül kazanmaya da devam ediyor.
Karar sizin...

CD’Sİ YOK AMA 21. SIRADA

James Vincent McMorrow ‘Early in the Morning’ albümüyle iki yıldır büyük ilgi görüyor. Folk türündeki albümde ön plana çıkan şarkılar ‘This Old Dark Machine’, ‘From the Woods’, ‘Breaking Hearts’ ve ‘We Don’t Eat’. McMorrow’dan bugün söz etmemin sebebi ise bir Steve Winwood şarkısı. İrlandalı müzisyen ‘We Don’t Eat’ şarkısının EP’sinde, Steve Winwood’un 1986 yılında Amerika’da 1 numaraya kadar yükselen şarkısı ‘Higher Love’ı seslendiriyor. James Vincent McMorrow’un yorumu İngiltere’de o kadar çok beğenildi ki geçen hafta şarkı bir CD olarak piyasaya sürülmemesine rağmen İngiltere listelerine 21 numaradan girmeyi başardı. James’in piyano eşliğinde seslendirdiği akustik versiyonuyla ‘Higher Love’ı mutlaka dinleyin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!