Blues Festivali yaklaştıkça beni bir stres sardı

Güncelleme Tarihi:

Blues Festivali yaklaştıkça beni bir stres sardı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2005 00:00

Efes’in geleneksel Blues Festivali, 9 Kasım’da Samsun’dan karaya çıktı, İstanbul’a gelmeden önce 9 vilayeti gezdi. Festival İstanbul’a yaklaştıkça beni de bir sıkıntı aldı: Acaba İstanbul ayağı nasıl olacak? Çünkü festivalin Moskova ve St.Petersburg ayakları gerçekten görülmeye değerdi.

Nereden çıktı demeyin, Efes Pilsen Blues Festivali bir süredir Rusya’da da yapılıyor. Bildiğiniz üzere festivalin sponsoru olan Efes’in Rusya’da yatırımları var, bu ülkede bira üretip satıyor. Hatta, oradaki toplam üretimleri Türkiye üretimlerini bile geçmiş. (Rusya’nın nüfusu 145 milyon ve adambaşı yıllık bira tüketimleri 50 litrenin üzerinde, yani bizim beş mislimiz. Efes, Rus bira pazarının yüzde 8’ini elinde tutuyor). Bu yüzden Türkiye’de düzenledikleri Blues Festivali’ni daha kısıtlı bir programla Rusya’ya da taşımışlar.

‘Ruslar Blues’dan ne anlar, o soğukta müzik mi yapılır’ gibi cahilcühela önyargılarla gittiğim Rusya’da tükürdüğümü fena yaladım, hatta yeri öptüm. Festival her iki şehirde de o kadar coşkulu, o kadar eğlenceli geçti ki, bu kez de ‘ya İstanbul bu kadar iyi olmazsa’ diye düşünmeye başladım. Bakar mısınız serdeki İstanbul fanatizmine? Sanki festivali ben düzenliyorum!

RAHAT BATTI, TRENE KATILDIM

oğruya doğru, Rusların eğlenme kültürlerine hayran kalmamak mümkün değil. Su gibi içki içiliyor, o buz gibi insanlar birbirlerine sarılıyor, birlikte şarkı söylüyor, kadın-erkek dans ediyor. Binlerce insanın sarhoş olduğu salonda tek bir kavga çıkmıyor. (Türkiye’de olsak konserin yapıldığı salon Elif Karlı kliplerine döner; CHP kurultayından beter olurdu).

İstanbul’da bu kadar problemsiz eğlenmeye alışık olmadığımız için bana hemen rahat battı. Tuttum, trene katıldım: Tıpkı Türkiye’deki gibi birbirinin omuzuna tutunarak tek sıra ilerliyorsun ama Rusya’dakinin farkı, mümkün olduğunca hızlı koşarak ve zıplayarak yapılması.

Bir haftalık kol alçısına mal oldu ama gururla söylüyorum, ayağım takılıp düşene kadar tren başını kimseye kaptırmadım. Ben eğlendikten sonra n’olcak değil mi ama, sanki bir daha nerede görecekler beni? Görseler de sıkı önlem aldım, beni Türkiye’den gazeteci değil, Slovenya’dan sinemacı sanıyorlar.

BİLETLERDE DURUM

16. Efes Pilsen Blues Festivali’nin en önemli ayağı olan İstanbul konserleri bu gece ve yarın (25-26 Kasım) Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda. Konserler 19.30’da başlayacak. Ortalama 4 saat sürüyor. Biletler Biletix ve kapıdan temin edilebilir. Fiyatları tam 30, öğrenci 20 YTL. www.efeskeyfi.com

KİMLER GELİYOR?

Blues ve Soul’u karıştırıyor SYL JOHNSON

Yaşayan en önemli R&B vokallerinden. 53 yaşında. Mississippi doğumlu. İlk plak sözleşmesini 8 yaşında yaptı. Özelliği Blues ve Soul müziği karıştırması. Come On Sock It To Me, Take Me To The River single’larıyla tanındı. Son albümü Back In Game (1993). Bu albümle 60-70’lerde pişirdiği müziğini geniş kitlelere duyurdu. Kızı Sleena da müzisyen ve albümde babasına eşlik etti.

Efsanelerin çömeziydi LUTHER JOHNSON

O da Mississippi doğumlu ama akrabalıkları yok. Chicago’da Muddy Waters, Magic Sam gibi efsanelerin çömezliğini yaptı. Çarpıcı gitar sololarıyla ünlü. 2001’de çıkardığı Talking About Soul müziğinin zirvesi olarak kabul ediliyor. Bir önceki albümü Got The Find Away ile Grammy’ye aday olmuştu.

Bu kadına bayılacaksınız KATHERINE DAVIS

Solist, şarkı yazarı, oyuncu ve öğretmen. Opera sanatçılarından oluşan bir ailede büyüdü. Opera eğitimi aldı ama tekniğini kilise korolarında geliştirdi. In The Heart Of The Blues müzikaliyle Amerikan Blues müziğinin en güçlü isimleri arasına girdi. Kendine özgü bir vokal tekniği var, sahne performansı çok iyi.

Astrolojik uyum partisine

ERKEK ARANIYOR!

Önümüzdeki perşembe akşamı (1 Aralık) Beyoğlu Studio Live’da ilginç bir parti var: Astrolojik Uyum Partisi. Burçların birbiri ile uyumu mantığından yola çıkan bir çeşit çöpçatan partisi. Sistem şöyle işliyor: Parti için e-kolay’ın astroloji editörü Niobe ile anlaşmışlar. Katılmak isteyenler 30 Kasım’a kadar Niobe’nin ‘milamila@e-kolay.net’ adresine isim ve doğum tarihlerini mail atıyor. Niobe ilk yüz kişinin uyum haritasını ücretsiz çıkaracak. Gecenin girişinde bunlar dağıtılacak. Böylece diyelim ki siz yengeç’lerle uyumlusunuz, böylece başka burçlarla vakit kaybetmeden hemen üstünde yengeç çıkartması (stiker) olan kişilere gideceksiniz. (Maksat tanışmak için mevzu olsun işte, gerisi artık yükseleninize kalmış.) Giriş bir bira dahil 22,5 YTL. Şimdiden 400 kadın başvurdu ama erkek sayısı çok azmış. (212) 244 77 12

NE VAR; NE YOK?

Anadolu yakasının gözde mekanlarından Moda Teras’ta bu akşam Naim Dilmener ve eski 45’likleri var. Giriş ücretsiz. Türkçe popun ilk günlerinden bugünlerine en sevilen hitleri ile sabaha kadar eğlenmek için: (216) 338 70 40

Private Room’da Soundcouture partileri başlıyor. İstanbul Doors Group’un organize ettiği cumartesi partilerinin ilki yarın akşam. Müzikler Wan-na’dan tanınan DJ Doruk ile DJ Cure-Shot’tan (909). Giriş ücretsiz. Detaylı bilgi için (212) 287 56 41

İstiklal Caddesi Atlas Pasajı’ndaki Eski Kulis Bar geçen hafta 55. yılını kutladı. Hoş sohbetlerin ve geleneksel paylaşımların hálá sürdüğü bu rakı kalesinde bir duble de siz parlatın: (212) 244 28 94.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!