Birleşik Metal-İş: Son 5 senede ücretler yüzde 17 eridi
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2006 14:43
Birleşik Metal-İş Sendikası, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda ücretlerin net katma değerden aldığı payın 2005 yılında önemli ölçüde arttığına ilişkin açıklamasına “son 5 senede, ücretler yüzde 17 oranında eridi” açıklamasıyla cevap verdi.
DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası yaptığı yazılı açıklamada, TİSK’in 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda ücretlerin net katma değerden aldığı payın 2005 yılında önemli ölçüde artarak yüzde 53.6’dan yüzde 62.7’ye yükseldiği, net katma değerde karın payının ise yüzde 35.9’dan yüzde 29.2’ye indiğine ilişkin açıklamalarına yanıt verdi.
“REEL ÜCRETLERDE ERİME YÜZDE 17”
TÜİK verilerine göre Son 5 yılda imalat sanayinde reel ücretlerde erimenin yüzde 17 olduğu belirtilen açıklamada, üretimdeki artışın yüzde 26, verimlilikteki artışın ise yüzde 34 olduğu kaydedildi. 2005 yılı için ise reel ücretlerin bir önceki seneye göre sadece yüzde 1.91 oranında bir artış gösterirken, üretimin yüzde 5.33, verimliliğin ise yüzde 5.56 oranında arttığı kaydedilen açıklamada, “2006 yılının ilk altı 3 aylık dönemi için ise bir önceki seneye göre ücretlerde reel bir artış hemen hemen yokken, üretim yüzde 3.5, verimlilik yüzde 4.6 oranında artmıştır” denildi.
“İSO RAPORUNDAKİ ZORLUKLAR”
açıklamada, İSO 500 verilerinde son 5 yıllık gelişmelere bakıldığında ortalama ücretlerin yüzde 6 eridiği, işgücü verimliliğinin ise yüzde 22 artığı kaydedildi. TİSK’in açıklamasına referans aldığı makaleye de atıfta bulunulan açıklamada, söz konusu makalede, “Bu verilere göre Türkiye imalat sanayiinde 1997-2005 döneminde emek verimi önemli ölçüde artmış, reel kazanç ise azalmıştır. Aynı dönemde, 500 Büyük kuruluşta ise reel ücretler ve emek verim artışları birbirine oldukça yakındır” yönündeki ifadeler de anımsatıldı. Açıklamada, “TİSK bu değerlendirmeleri göz ardı ederek kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir” denildi.
ENFLASYON VE ÜCRETLER
Enflasyon hedefinde yaşanan ciddi sapmanın 2006 yılı için reel ücretlerde ciddi bir gerilemeye neden olacağı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
“Zaten 1994 ve 2001 yılı krizleriyle yoksullaşan ve alım gücü düşen emekçilerin, daha da yoksullaşmasını amaçlayan açıklamalara karşı kamuoyunun bilgilendirilmesi bir zorunluluk olarak görülmektedir. 1993 yılında ortalama bir işçinin bugünkü ücretinin yüzde 50 oranında fazlasını aldığı düşünüldüğünde Türkiye emekçilerinin bunu hak etmediği görülmelidir."
“REEL ÜCRETLERDE ERİME YÜZDE 17”
TÜİK verilerine göre Son 5 yılda imalat sanayinde reel ücretlerde erimenin yüzde 17 olduğu belirtilen açıklamada, üretimdeki artışın yüzde 26, verimlilikteki artışın ise yüzde 34 olduğu kaydedildi. 2005 yılı için ise reel ücretlerin bir önceki seneye göre sadece yüzde 1.91 oranında bir artış gösterirken, üretimin yüzde 5.33, verimliliğin ise yüzde 5.56 oranında arttığı kaydedilen açıklamada, “2006 yılının ilk altı 3 aylık dönemi için ise bir önceki seneye göre ücretlerde reel bir artış hemen hemen yokken, üretim yüzde 3.5, verimlilik yüzde 4.6 oranında artmıştır” denildi.
“İSO RAPORUNDAKİ ZORLUKLAR”
açıklamada, İSO 500 verilerinde son 5 yıllık gelişmelere bakıldığında ortalama ücretlerin yüzde 6 eridiği, işgücü verimliliğinin ise yüzde 22 artığı kaydedildi. TİSK’in açıklamasına referans aldığı makaleye de atıfta bulunulan açıklamada, söz konusu makalede, “Bu verilere göre Türkiye imalat sanayiinde 1997-2005 döneminde emek verimi önemli ölçüde artmış, reel kazanç ise azalmıştır. Aynı dönemde, 500 Büyük kuruluşta ise reel ücretler ve emek verim artışları birbirine oldukça yakındır” yönündeki ifadeler de anımsatıldı. Açıklamada, “TİSK bu değerlendirmeleri göz ardı ederek kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir” denildi.
ENFLASYON VE ÜCRETLER
Enflasyon hedefinde yaşanan ciddi sapmanın 2006 yılı için reel ücretlerde ciddi bir gerilemeye neden olacağı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
“Zaten 1994 ve 2001 yılı krizleriyle yoksullaşan ve alım gücü düşen emekçilerin, daha da yoksullaşmasını amaçlayan açıklamalara karşı kamuoyunun bilgilendirilmesi bir zorunluluk olarak görülmektedir. 1993 yılında ortalama bir işçinin bugünkü ücretinin yüzde 50 oranında fazlasını aldığı düşünüldüğünde Türkiye emekçilerinin bunu hak etmediği görülmelidir."