Bin yıldır şarap üretiyoruz, Türk pazarının büyümesini de bekleriz

Güncelleme Tarihi:

Bin yıldır şarap üretiyoruz, Türk pazarının büyümesini de bekleriz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2004 21:06

Yeni ithalat yasası ile Türk perakende pazarına giren İtalyan Frescobaldi şaraplarının satış müdürü Leonardo Frescobaldi (65) Türkiye’ye geldi.

1000 yıllık soylu bir ailenin 29. kuşaktan üyesi olan Marki Frescobaldi aynı zamanda Avrupa aristokrasisiyle çok yakın ilişkileri olan bir ailenin temsilcisi. 18. yüzyılda marki unvanını aldılar. Floransa’da şatoları, sarayları ve bir de meydanları var. Ortaçağda İngiltere’nin vergilerini bile kral adına onlar topladılar. İtalya ziyaretlerinde kraliyet ailesini hálá onlar ağırlıyor. Rönesans döneminde Michelangelo’nun mesenleri arasındaydılar. Yüzyıllardır şarapçılık yapan aile Türk pazarına ilk kez 1993’te turistik işletmelerle girdi. Şarap imparatorluğunun dış ilişkiler sorumlusu Leonardo Frescobaldi o tarihten sonra birçok kez Türkiye’ye geldi. Yeni ithalat yasası çıkınca Marki soluğu yine Türkiye’de aldı. Frescobaldi ile ailesini, şarapçılığı ve Türkiye’yi konuştuk.

Ailenizin şarapla 700 yıllık serüveni nasıl başladı?

-Frescobaldi ailesi İtalya’nın kültür, sanat, ticaret ve finans hayatında çok önemli rol oynamış olmasına rağmen aslında Almanya kökenli bir aile. 1000 yıl önce atalarım Almanya’dan gelerek İtalya’nın kuzeybatısında Toscana bölgesine yerleşti. Aradan geçen otuz kuşak içinde birçok sanatçı, tüccar ve finansçı yetiştirdi. Ailem bu arada bir başka uğraşta da çok başarılı oldu. Bu da şarap üretimi.

İtalya’ya geldiğinizde de zengin bir aile miydiniz? Yoksa Frescobaldi’lere İtalya mı uğurlu geldi?

-İtalya’ya geldikten sonra hızla toprak satın almaya başladılar. 12. yüzyıla gelindiğinde artık Floransa’nın en zengin ve güçlü ailesiydiler. Üzüm ve zeytin yetiştiriyorlardı. Ama Frescobaldi adıyla bugünkü anlamda şarap üretimi 14. yüzyılda başladı. O dönemde başta İngiliz kraliyet ailesi olmak üzere, Avrupa’da birçok sarayın şarap ihtiyacını Frescobaldiler karşılıyordu. O dönemden kalan 8. Henry imzalı sipariş mektupları, hálá ailemin arşivinde.

Peki soyluluk Almanya’dan mı miras, sonradan mı geldi?

-Çok sonra. Zamanla daha da güçlenen aile İtalya’nın sosyal, ekonomik ve kültür hayatında gittikçe etkin olmaya başladı. 18. yüzyılda kraliyet büyükbabama granddük payesi verdi.

Frescobaldi ailesinin şarap üretimi ne büyüklükte?

-Frescobaldi Grubu olarak son yıllarda yeni ortaklıklar kurduk. Bu da iş hacminde bir sıçramaya neden oldu. 2003’te 20.5 milyon litre şarap üretimiyle, 70 milyon Euro ciro yakaladık. 65 ülkede satış yapıyoruz.

İtalyan şarapçılığı bugün nerede? Yeni dünya şarapçılığı olarak adlandırılan Şili, California, Avustralya vb. şarapçılığı eski dünya şarapçılığını tehdit ediyor mu?

-Bence hayır. Çünkü artık şarabın hangi ulusa değil hangi bölgeye ait olduğu önemli. Eskiden üzümün türünün bilinmesi kafiydi. Şimdi insanlar onun hangi bölgeden geldiğini merak ediyor. Bence artık Fransız şarabı, İtalyan şarabı demek yerine Bordeaux, Piemonte ya da Toscana şarabından söz etmek lazım. Şarap sadece üzümün türünden değil, yetiştiği topraktan, iklimden de bir şeyler taşıyor ve farkı da bu yaratıyor. Birçok kişi yaptığımız denemelerden dolayı bizim de yeni dünya şarapçılığı yaptığımızı düşünüyor. Aradaki fark şu: Şarap bizim aile kültürümüzde var. O yüzden tüketim değil üretim odaklı düşünüyor ve hareket ediyoruz.

Türk pazarından ne bekliyorsunuz?

-Türkiye küçük, ama gelişmekte olan bir pazar. Bu yüzden çok önem veriyoruz. Biz işimizi gerektiği gibi düzgün yaparız, ondan sonra da beklemesini bilen bir aileyiz.

EN BİLİNEN FRESCOBALDI ŞARAPLARI

Remole (kırmızı)

Nipozzano Chianti Brunello (kırmızı)

Albizzia Chardonnay (beyaz)

Pomino Bianco (beyaz)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!