Ben bir ev kuşuyum

Güncelleme Tarihi:

Ben bir ev kuşuyum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2005 01:04

Sorgun’daki orman arazisinin golf sahası yapılmaması için 160 bin imza toplayıp, Cumhurbaşkanı’na çıkan, ‘Sessiz Gece’ adlı dizi filmde canlandırdığı başarılı performansıyla beğenilen oyuncu Pelin Batu, aslında tam bir ‘Ev kuşu’ olduğunu söylüyor. Sade yaşamını Formsante dergisinin eylül sayısına anlatan Batu, siyah göz kalemi olmadan dışarı adım atmıyor.

New Yorkta 2.5 yıl ağırlıklı olarak edebiyat ve oyunculuk eğitimi aldıktan sonra yıllar önce İstanbul’a tatil için gelen 27 yaşındaki Pelin Batu, o gün bugündür İstanbul’da. Halen Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde yüksek lisans yapıyor. ABD’ye doktoraya gitmeyi düşünüyor.

Oynadığı rollerden çok, görev aldığı çevre ve toplumsal faaliyetleri daha çok ilgi çekiyor. Golf sahası yapılacak olan Sorgun’daki orman arazisi için Mor ve Ötesi grubundan Harun Tekin’le birlikte 160 bin imza toplayıp, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne çıktı. Gazetelere küçücük kısa bir haber olarak yansıyan konunun gündeme gelmesini sağladı. Son birkaç aydır Toplum Gönüllüleri’ne de destek veriyor. Hatta onlarla Hasankeyif’teki baraj projesini protesto etmek amacıyla bölgeye bile gitti!

Bu arada asıl işi olan oyunculuğa da devam ediyor. Show TV’de yayınlanan Sessiz Gece dizisindeki Çiçek rolüyle karşımıza çıkan Batu, ‘uyuşturucu bağımlısı’ bir kızı canlandıracağı yeni filmine de hazırlanıyor.

KİTAP BİLE OKUYAMAYACAK KADAR ÇOK YORULUYORUM

- Dizi çekimlerinin arasında sosyal faaliyetlere koşturuyorsunuz. Nasıl oluyor bu iş, ekipte sorun yaratmıyor mu?

Hayır, aksine çok destekliyorlar. Böyle şeyler yaptığım için yönetmenimiz de çok heyecanlanıyor. Gerçekten çok yoruluyorum ama hayatımı böyle şeylerle dengelemezsem çok mutsuz olurum gibi geliyor. Yaptığım iş tüketime dayalı bir şey. Dizi iyi gidiyor ama gelip geçici bir şey. Hayatımdaki diğer önemli şeyleri dizi için bir anda silersem, hem tatmin olamam, hem de kendimi eksik hissederim.

- Peki başka neler var hayatınızda vazgeçemediğiniz?

Mesela yazı yazmak. Kendimi bildim bileli hep bir şeyler yazdım. Her zaman okumayı çok sevdim. Gece uyumadan önce hep bir şey okumak isterim. O bir alışkanlık... Okumadan uyuyakalamazmışım gibi...

- Çocukların süt içmesi gibi bir şey yani?

Süt de içerim zaten, soğuk süt! Hem süt, hem kitap! Ama uzun zamandır onu da yapamıyorum. O kadar yorgun oluyorum ki bir cümle okuyorum ve direkt uykum geliyor.

- Oyunculuk çok gözönünde bir iş ama yazmakla insan biraz kendini gizliyor. Böyle çelişkili bir durumunuz olduğunu kabul ediyorsunuz herhalde?

Oyunculuk adı üstünde benim için bir oyun. O eğlenceli, renkli tarafı gözardı etmemek gerekiyor. Başka bir karakteri canlandırmak sanki kendi hayatından sıkılıp da başka bir hayata akmaya çalışmak gibi. Ama yazıda yapayalnızsınız ve kontrol sadece sizde. Sanki bu ikisi hayatta beni tamamlayan şeyler. Çünkü yazı olmasa kendimi çok huzursuz hissederim. Çünkü benim için hem terapi gibi bir şey hem de kendimi daha doğru ifade edebildiğimi düşündüğüm bir araç. Diğer tarafta bir kaos sözkonusu ama kaosun rengi bile güzel. İki farklı tarafımı tatmin ediyorum biri olmazsa diğeri de olmaz gibi geliyor.

- Bir şiir kitabınız var... Ufukta yeni bir kitap görünüyor mu?

Genellikle işleri ağırdan alan bir insanım. Hiçbir zaman aceleci değilim. İlk kitabımdaki şiirleri de 5 yıl boyunca yazdım biriktirdim. Şimdi de yazıyorum ve biriktiriyorum. Bir zaman söyleyemem ne zaman çıkacak diye. Ama önümüzdeki sene olabilir.

DOKUZ YIL VEJETERYANDİM ANEMİ OLUNCA ETE DÖNDÜM

- Yazmak ve aktivist olmak dışında neler yapıyorsunuz?

Evde çok vakit geçiririm. Mesela dizide oynadığım kız piyano çalmaya başlayacak. Ben de fark ettim ki uzun zamandır doğru dürüst piyano çalmıyormuşum. O yüzden son zamanlarda bana tek iyi gelen ve beni rahatlatan şey o oldu. Durmadan piyano çalıyorum.

- Yemek içmekle aranız nasıl?

Doğru dürüst yemek yiyemiyorum dizi çekimlerinden dolayı. Zaten hiçbir zaman çok iyi beslenen bir insan olmadım ama belli bir denge vardı hayatımda. Şimdi o denge yok oldu. Uykusuzluk beni mahvediyor.

- Böyle bir dönemde ek olarak vitamin almıyor musunuz?

Bir aydır her gün B vitamini alıyorum. Aslında 9 yıl vejetaryendim ben. Sadece sebze yiyordum ve annem deliriyordu tabii. 5 yıl oldu galiba ete başlamak zorunda kaldım.

- Niye vejeteryan oldunuz da neden ete döndünüz?

Ben ölü hayvan yemek istemiyordum. Ne kadar güzel pişerse pişsin bir şeyin ölüsünü yiyorsunuz. Böyle bakınca da zaten yiyemiyorsunuz. Bir süre sonra beslenmemi dengeleyemediğimi gördüm. Komser Şekspir’in setinde zor ayakta duruyordum. Sete yemek geliyordu ama ben sadece garnitürünü yiyordum. Çok ağır çalışıyorsanız bir saatten sonra vitamin takviyeleri de fayda etmiyor. Çekimlerden sonra çok sağlıksız olduğum için bir ay demir iğnesi oldum. Anemi öyle bir sınıra gelmişti ki doktorlar bile şaşırdı. Yavaş yavaş et yemeye başladım ama kırmızı eti hálá zor yiyorum.

- Peki o zaman başka bir konuya geçelim. Sade görüntünüze bakılırsa hiç annesinin makyaj çantasını karıştıran küçük kız tipi yok sizde.

Çocukken inanılmaz kokoş ve meraklıymışım. Şu anda da süslenmekten zevk alıyorum. Bir yere gidiyorsam makyaj yapmak keyifli geliyor ama eskisinin yüzde biri kadar. Çünkü setlerde durmadan makyaj yapıldığı için artık eski heyecanını kaybetti! Evdeyken pek makyaj yapmam. zaten. Dışardayken de bir göz kalemi, rimel ve ruj sürerim. Bazılarına o da fazla gelebilir ama daha çok alışkanlıktan! Sanki siyah kalem çekmeden, kendi yüzüm olmuyormuş gibi geliyor.

Sorgun için mücadeleye devam

Gazetede minicik bir haber görmüştüm ‘200 bin ağaç golf sahası için kesilecek’ diyordu. 50-60 kişiye mesaj attım, internetteki siteye girsinler ve imza toplansın diye. Mor ve Ötesi’nden Harun’la 6 aydır değişik kanallardan mücadele ediyoruz.

Cumhurbaşkanı’nın bize randevu vermiş olması bile güzeldi. 160 bin imzayı kendisine sunduktan sonra aylardır bölgeye gelmesi beklenen Sayın Çevre ve Orman bakanımız geldi ve ‘Evet, doğru, buraya ikinci golf sahası yapılamaz’ dedi. Golf sahasına izin verilmedi ama sadece 3 kata izin verilen otel şu anda 5’inci kata çıkmış bulunmakta.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!