Bu da Başbakan’ın opera açılımı
Güncelleme Tarihi:
Kültürazzi
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2010 00:00
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi içip atılan adımlarda, yapılması istenen reformlarda hükümet zaman zaman ayak sürümekle eleştiriliyor.
Pek haksız da değil bu eleştiriler ama ben çok büyük bir hamlenin bizzat Başbakan tarafından yapılacağını duydum.
Merak ettiniz değil mi ne olduğunu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan belki de hayatında ilk defa bir opera izleyecek.
Batı kültürünün en rafine ürünü ve simgesi operaya gitmek sizce de bir mesaj taşımıyor mu? Bir gösterge değil mi?
Evet, gelelim Başbakan’ın yapacağı bu opera açılımının ayrıntılarına.
Türkiye ve Fransa’nın Dışişleri ve Kültür Bakanlıkları himayesinde; İKSV ve Cultures France işbirliğiyle gerçekleştirilen Fransa’da Türkiye Mevsimi son ayına girdi.
1 Temmuz 2009 tarihinden beri devam eden Fransa’da Türkiye Mevsimi kapsamında 9 aylık bir süreçte Fransa’nın 90 farklı kentinde toplam 600’ün üstünde etkinlik yapıldı. Mevsim, 6 Nisan tarihinde Versailles Sarayı’nda gerçekleşecek bir barok operayla sona erecek.
Versailles Sarayı’nda gerçekleşecek bu konseri Fransa Başbakanı François Fillon ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan beraber izleyecekmiş.
MESAJ KAYGILI ESER
İki başbakanın izleyeceği eserin adı “Müsennâ”.
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın desteği, İzmir ve İstanbul Fransız Kültür Merkezleri işbirliğiyle Çimen Seymen yönetiminde uygulaması gerçekleştirilen “Müsennâ”nın prömiyeri de 25 Ağustos 2009’da Paris’te yapılmıştı. Sablé-sur-Sarthe Barok Müzik Festivali’nin açılış konseriydi aynı zamanda bu.
Le Figaro, Cevher-i Müsiki’nin de yer aldığı gösteri için “şaşırtıcı” ve “harika bir karışım” gibi ifadeler kullanmıştı.
Gelelim “müsennâ”nın anlamına.
Osmanlı hat sanatında, aynı metni sağdan sola ve soldan sağa karşılıklı yazma tarzı olan “müsennâ” tekniğinin esin kaynağını oluşturduğu bu gösteri, Topkapı Sarayı, Fransız ve Venedik Sarayları, İstanbul’daki büyükelçilikler ve kozmopolit şehirlerdeki 17. yüzyıl şenlik ve bayramlarını yansıtıyor.
IV. Mehmed’in hizmetinde Ali Ufkî adını alan Polonyalı müzisyen Albert Bobowski, İstanbul’da ve Topkapı Sarayı’nda duyduğu tüm müzikleri kayda dökmüştür. 17. yüzyıl Osmanlı müziğinin tek tanığı olan ve Avrupa nota sistemiyle hazırlanan bu derleme, “Müsennâ” gösterisinde Avrupa saraylarındaki müzik ve şiir mecmualarıyla karşılaştırmalı olarak sunulmakta.
Evet, anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin gerçekleştirmek istediği batılılaşma serüvenini de yansıtan bir eser bu.
Başbakan opera açılımını yaparken vermek istediği mesajı da bu eserle vermiş oluyor.
Arkasından gelebilecek mavraları da tahmin etmiyor değilim aslında.
Yapmayın, etmeyin...
“Başbakan başbakan” olalı böyle eziyet görmedi” diyecekleri şimdiden uyarmış olayım.
Merak ettiniz değil mi ne olduğunu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan belki de hayatında ilk defa bir opera izleyecek.
Batı kültürünün en rafine ürünü ve simgesi operaya gitmek sizce de bir mesaj taşımıyor mu? Bir gösterge değil mi?
Evet, gelelim Başbakan’ın yapacağı bu opera açılımının ayrıntılarına.
Türkiye ve Fransa’nın Dışişleri ve Kültür Bakanlıkları himayesinde; İKSV ve Cultures France işbirliğiyle gerçekleştirilen Fransa’da Türkiye Mevsimi son ayına girdi.
1 Temmuz 2009 tarihinden beri devam eden Fransa’da Türkiye Mevsimi kapsamında 9 aylık bir süreçte Fransa’nın 90 farklı kentinde toplam 600’ün üstünde etkinlik yapıldı. Mevsim, 6 Nisan tarihinde Versailles Sarayı’nda gerçekleşecek bir barok operayla sona erecek.
Versailles Sarayı’nda gerçekleşecek bu konseri Fransa Başbakanı François Fillon ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan beraber izleyecekmiş.
MESAJ KAYGILI ESER
İki başbakanın izleyeceği eserin adı “Müsennâ”.
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın desteği, İzmir ve İstanbul Fransız Kültür Merkezleri işbirliğiyle Çimen Seymen yönetiminde uygulaması gerçekleştirilen “Müsennâ”nın prömiyeri de 25 Ağustos 2009’da Paris’te yapılmıştı. Sablé-sur-Sarthe Barok Müzik Festivali’nin açılış konseriydi aynı zamanda bu.
Le Figaro, Cevher-i Müsiki’nin de yer aldığı gösteri için “şaşırtıcı” ve “harika bir karışım” gibi ifadeler kullanmıştı.
Gelelim “müsennâ”nın anlamına.
Osmanlı hat sanatında, aynı metni sağdan sola ve soldan sağa karşılıklı yazma tarzı olan “müsennâ” tekniğinin esin kaynağını oluşturduğu bu gösteri, Topkapı Sarayı, Fransız ve Venedik Sarayları, İstanbul’daki büyükelçilikler ve kozmopolit şehirlerdeki 17. yüzyıl şenlik ve bayramlarını yansıtıyor.
IV. Mehmed’in hizmetinde Ali Ufkî adını alan Polonyalı müzisyen Albert Bobowski, İstanbul’da ve Topkapı Sarayı’nda duyduğu tüm müzikleri kayda dökmüştür. 17. yüzyıl Osmanlı müziğinin tek tanığı olan ve Avrupa nota sistemiyle hazırlanan bu derleme, “Müsennâ” gösterisinde Avrupa saraylarındaki müzik ve şiir mecmualarıyla karşılaştırmalı olarak sunulmakta.
Evet, anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin gerçekleştirmek istediği batılılaşma serüvenini de yansıtan bir eser bu.
Başbakan opera açılımını yaparken vermek istediği mesajı da bu eserle vermiş oluyor.
Arkasından gelebilecek mavraları da tahmin etmiyor değilim aslında.
Yapmayın, etmeyin...
“Başbakan başbakan” olalı böyle eziyet görmedi” diyecekleri şimdiden uyarmış olayım.