Bana 90’ların şarkıcısı muamelesi yapılmasın

Güncelleme Tarihi:

Bana 90’ların şarkıcısı muamelesi yapılmasın
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2011 17:16

Hakan Peker beş yıl aradan sonra “Karamela/2011” adlı albümüyle müzikseverlerin karşısında... 16 yılda 14 albüm çıkardıktan sonra biraz kendini dinlemek isteyen Peker’le bu müzikal inzivanın sonunda buluştuk, yeni albümünden POPSAV’daki istifalara merak ettiğimiz her şeyi sorduk.

Haberin Devamı

Müziğe kaç yıl ara verdiniz? 

- 4,5-5 yıl oldu.

Neden?    

- 16 yılda 14 albüm yaptık. Her albüm sonrası da promosyon süreci, konserler tabii... Biraz dinlenmek istedim. Sadece sanatçı olarak devam etseydim belki bu kadar yorgunluk olmazdı ama prodüktörlük, POPSAV başkanlığı, telif haklarıyla ilgili üyelik derken iş büyüdü. Müzik sektöründe çok fazla aktiftim. Bir ara baktım söz-müzik Hakan Peker, klip Hakan Peker. Her şeyi sen yapınca yoruluyorsun haliyle...

Ara verdiğiniz dönemde pop müzik dünyasında dikkatinizi çeken neler oldu?

- Türkiye’de müzik değişiyor ve gelişiyor. 90’lı yılların müziğiyle şimdinin müziği arasında dağlar kadar fark var. Kulvarlar, alternatif arayışlarla genişledi. Sanatçı zaten arayış içinde olmalı. Ama ben yine de kendi tarzımı devam ettirmeye çalışıyorum.

Değişiklikler, zamana ayak uydurmak önemli değil mi?

- Önemli ama benim başarılı bir tarzım var. Küçük dokunuşlarla müziğinizin kimliğini devam ettirmeniz gerekiyor.

ÜÇ NESİL BANA AŞIK BUNU BAŞARABİLDİM

Hâlâ pop müzik yapma hevesiniz var mı?

- Var tabii. Türkiye’de çok satan müzik hâlâ poptur. Alternatif dediğimiz müziklerin satış rakamları düşük.

Pop müzikte de rakamlar düştü. Bu mücadele artık sizi yormuyor mu? Gerçi ilkokula giderken sizi dinliyordum, yorulmamışsınız demektir...

- İlkokulda sen dinliyordun, sonra lisede dinleyenler oldu. Çok doğal, çünkü başarılıysanız bunlar olacak. Bir hayranım benim için ”Benim aşkımdı, sonra çocuğumun. şimdi de torunumun aşkı” diyor. Farklı jenerasyonları yakalamak çok güzel. Bu albümde de 12-15 yaşındaki gençleri yakalayacağımızı düşünüyorum.

Benim aklımda hep deri ceketli dans eden Hakan Peker figürü var. Bu beklentiyi hâlâ karşılayabiliyor musunuz?

- Fiziğimi koruduğum için evet. Yakıştığı kadar dans etmek lazım ama... Müzik dinamik bir şey. O yüzden sahnede dansı dilediğim gibi kullanabiliyorum. Türkiye’de şarkı söyleyip dans edebilen çok az insan vardı, hâlâ da az... Dansçılıktan gelip şarkıcı olan az çünkü... Dans etmeyi öğrenen var ama kondüsyon farklı bir şey.

Sizin çıktığınız dönemden bu zamana kadar gelen şarkıcı da çok az.

- Benim için bir yarış yok. Benimle çıkanlardan devam eden de var, evde oturan da...

Hedeflerinize ulaştınız mı?

- Evet. şarkılarım ve prodüktörlüğüm başarılı sayıldı. “10 sene önce yapıyorduk, artık yapamıyorum” gibi bir durum. 90’ların şarkıcısı muamelesi yapılmasın çünkü 2011’e geldik ve yaptığım işin sürekliliği var.

GEREKİRSE EMEKLİ OLUR TARLADA DOMATES EKERİM

A’dan Z’ye her şeyi Hakan Peker yapar devri bitti mi? Koca albümde sadece üç tane Hakan Peker bestesi var?

- Önceden de böyleydi. Her albümde üç-dört şarkım olurdu. Bu albümde Pınar Uçar’a güvendim. Pınar bir şarkı verdi, çok hoşuma gitti. Bir baktık ki albüm biterken tüm sözleri Pınar yazmış.

Nez “Karamela”nın klibinde oynamayı nasıl kabul etti peki?

- Okan Bayülgen’in programına çıktık. Çok beğendi şarkımı. Ben de “Çok iyi dans ediyor, saçlar da koyu, ne güzel olur oynasa” diye düşündüm. Gırgırına “Klibimde oynar mısın? Sonra ben de senin bir klibinde oynarım” dedim. Kabul etti ama ben o sırada sırf nezaket olsun diye “tabii” dediğini düşündüm. Birkaç gün sonra aradı, “Nezaket olsun diye söylememiştim” dedi. Sonuçta düet değildi, klibin kızı olmayı kabul etmesi çok hoşuma gitti. Benim de ona borcum var, isterse klibinde yer alırım.

Albüm kapağındaki “Top Gun” imajı sizin fikriniz miydi?

- Hayır, stilistimiz beğendi. Tam olarak “Top Gun” da değil. Güzel görünüyor gerçi ama böyle gezilir mi sokakta bilmiyorum. Bu adam yaşayan bir adam olsa, yürüse, otursa, konuşsa bu kadar etkili olmaz.

Bir gün insanların size duydukları beğeni azalırsa diye endişeleniyor musunuz?

- Bugüne kadar hayatımı müzikten kazandım. Gerekirse emekli olurum. Başarıya doydum. Para kazandım. Ödüller aldım. ınsanın kendiyle barışık olması lazım, sonuçta bir gün sizi beğenmeyebilirler. Beni 60-70’ime kadar beğensinler diye bir hırsım yok. Yaptığım şeyler günün birinde insanlara hitap etmezse çok da zorlamam. Olmadı sahneden inip tarlada domates ekersin.

Haberin Devamı

AJDA PEKKAN’IN MAZERETİ BASINI TATMİN ETMEDİ

Ajda Pekkan, POPSAV yardım konserlerinde çıkmayı reddetti. Konsere doğru da Yaşar ve Ali Güven POPSAV’dan istifa etti. Neler oluyor?

- Onlarla ilgili problemi bilmiyorum. Kendilerince karar vermişler. Konser katılımı derseniz... Bu bir vakıf işi olduğu için yardım etmek isteyenler geliyor. Basın toplantısında “Bu niye yok, bu niye yok” diye sorulur ya, bir laf ettim, konu büyüdü. Konserin geliri Sanatçı Yaşam evi’ne bağışlanacaktı, amaç güzeldi ama bu bazı insanları enterese etmiyorsa ne yapacaksın? Zorla mı getireceksin? Bir insan gelmek istiyorsa gelir, istemiyorsa gelmez. Gelmek istemeyen mazeret uydurur, “yalan söylüyorsun” diyemediğiniz için kabul edersiniz. Ajda önce “gelirim” dedi, sonra menajeri arayıp “Gelemez, mazeretimiz var bizim” dedi. Mazeretlerini basına ilettik ama o mazeret basını tatmin etmedi.

Ajda Pekkan açıklamasının ardından neden istifalar geldi? Tartışmalar mı vardı?

- Hiçbir şey yok. ınsan gece yatarken başka düşünür, sabah kalkar fikrini değiştirir. Onların tasarrufu. Bireyler değişir ama kurumlar devam eder. Konser amacına ulaştı. 24 Ağustos’ta bir konser daha olacak Açıkhava’da. Yine birilerini arayacağız, yine birileri kabul edecek, birileri etmeyecek. Olmadı kendi yağımızda kavrulacağız.

Haberin Devamı

ROMANTİK KADIN DEVRİ KAPANDI

Türkiye’de pop müzik kadınlara emanet gibi görünüyor. Nereye baksak kadın şarkıcı... Erkekler artık geri planda mı kalıyor?

- Hayır. Geçen senenin en çok satanı Tarkan mesela. Ama kadın şarkıcılar daha fazla kendilerine medyada yer buluyor. Türkiye’de kadınların başkaldırması ve ekonomik güçlerini elde etmesiyle birlikte, onların söylemlerini şarkılarına taşıyan kadınlara sevgi arttı. Eskiden romantik kadınlar vardı, romantik şarkılar söyleyen erkekleri severlerdi. şimdi ise başkaldıran kadın söylemleri nedeniyle kadın, kadının hayranı oldu.
    

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!