Baharatla futbolun aşkı

Güncelleme Tarihi:

Baharatla futbolun aşkı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 1999 00:00

Haberin Devamı

Maksat biraz aşktan söz etmek. Bunun için de iyi bir bahane var: Baharat Kız Victoria ile İngiliz futbolunun yıldızlarından David Beckham'in aşkı. Onları izleyerek yorum yapmak. Ne de olsa 2000'e bir kala en ünlü aşık çift onlar. Ve görünen o ki gerçekten aşk onlarınki. Nedenine gelince, bütün anlattıkları tam da o büyük buluşmanın, o mucizenin gerçekleştiğini gösteriyor. Tabii benimkisi yalnızca izlenim, medya yalancımdır.

Biraz aşktan söz edelim mi? O mucizeden... Aşk denilen şey birbirine aşık iki kişi arasında olduğuna göre buna mucize denmez de ne denir? Bu müthiş buluşma, iki insanın buluşması öylesine zor, öylesine nadir ve öylesine ‘‘büyü’’ içeriyor ki. İnsanın ‘‘ruh kardeşi’’ni bulması gibi bir şey.

Genelde ‘‘aşk’’tan çok ‘‘aşık’’lar var ve karşılıksız olduğunda aşık'ın durumu fena halde ‘‘faul’’. Neden mi? Yalnız aşığın ‘‘yaşadığı’’, hissettiği şeyin bir hezeyandan farklı olmadığını kim söyleyebilir? Tıpkı delilik gibi, onun için ‘‘gerçek’’, gerçeklikte hakikatten uzak bir inanış, düşünüş ve elbet ızdırap, gerçek dünyada onu yapayalnız kılan bir delilik. İşte aşkın mucize yönü burada: Aşık tek başına değilse, yani aşk varsa mucize gerçekleşiyor; bütün olup biten ‘‘delilik’’ten çıkıyor. Ve belki başka bir şey doğuyor: İki kişilik delilik.

Aşıkların dünyası yalnızca iki kişiliktir; birbirinin fanatiğidirler aşıklar ve her ikisi için de karşı taraf herşeyden daha önemlidir. Aşıklar yanyanayken bile birbirlerini özlerler. Çünkü iki kişinin biraraya gelmesi, aslında ‘‘eksik’’ olana kavuşmaktır ve tarafların her biri, diğeri için eksiği ya da ‘‘yokluğu’’ temsil eder. Birbirlerine bir tür tapınma içinde olan aşıkların birbirini bulması nasıl mucize olmaz? Ve her delilikte olduğu gibi, dünyaya kapalı ve karşıdır aşıklar.

Mucizeleri hep büyütürüz. Evet, mucizenin kendisi büyük, olağandışı olabilir, ama olup biten, yani mucizenin yarattığı şey, o hezeyanı dellikten çıkaran dönüşüm son derece yalın. O yüzden mucize ‘‘büyük’’, ama aşk ‘‘yalın’’.

MEDYATİK AŞIKLAR

Aşk denilen mucizevi buluşmanın medyadaki son örneği Spice Girl Victoria Adams ile futbolcu David Beckham.

Nedense diğer bütün ünlü aşıklardan çok onlarınki bana aşk gibi geliyor. Hani aşkta hep metafizik bir yan vardır, hani aşk ‘‘geliyorum’’ der; işte onlarda bunu gördüm. Bir de Beckham'ın söyledikleri (yoksa ‘‘itiraf’’ mı demeliydim. Ancak aşık erkekler cesurca itiraf ederler erkek kültürünün burun kıvırdığı şeyleri).

Spice Girl Victoria bir gün Beckham'ın bir fotoğrafını görür. Her zaman futbolculara burun kıvırmış biri olan ünlü şarkıcı, fotoğrafı görür görmez, gerçek anlamda Beckham'ı kafaya takar. Bir futbol fanatiği olan grup arkadaşı Mel C'den kendisini maça götürmesini ister. Bu arada David Beckham de, kliplerini izlediği Spice Girls elemanlarına bakar bakar, Victoria'yı kasdederek ‘‘İşte benimki bu!’’ dermiş arkadaşlarına. Maç günü tanışırlar. Ve tabii aşkın doğasına uygun olarak, hani gümbür gümbür ‘‘geliyorum’’ der ya, her ikisi de neyin eşiğinde olduklarını o an anlarlar. Sonraları Beckham şöyle diyecektir gazetecilere: ‘‘İşte o an sonradan olacakları görür gibi oldum’’.

‘‘Ruh kardeşliği’’ denilen şeyden çok örnek var her ikisinin de anlattıklarında. Sözgelimi her ikisi de tuhaf bir şekilde hapishane yaşamı ile derinden ilgiliymiş. Ancak sırf reklama yorumlanır diye hapishanelere ziyarette bulunamadıklarını söylüyorlar. Yıllardır ikisi de George Michael fanatiği. Birbirleriyle ilgili olarak söyledikleri son derece sıradan, güncel; medya büyüteci kompleksiyle ilgisi olmayan şeyler: Sözgelimi Victoria, Beckham'ın daha saygı gördüğünü düşündüğünü söylüyor, çünkü onun daha zeki, daha yetenekli olarak görüldüğü kanısında.

Yeni döşedikleri evlerinde en gözde mekanları kanepeleri. Bebek doğmadan önce akşamlarını kanepede kıvrılarak geçirdiklerini söyleyen Beckham, ev yaşamı ile ilgili sorulardan birinde ‘‘Evde tertipli ve titiz olan benim. Ne de olsa Victoria bir sanatçı’’.

Aşık erkek

Beckham çeşitli söyleşilerde samimi ‘‘itiraf’’larını hiç esirgemiyor. Aslında hayli utangaç biri ama kolay kolay erkeklerin gönül indirip de söylemediği şeyi söyleyebiliyor: ‘‘O, aşk duyduğum tek kadın.’’

Erkekler aşkın onları ‘‘zayıflattığını’’, güçsüz kıldığını düşünür nedense. O yüzden aşktan ve aşk sözcüklerinden kaçarlar genellikle. Aşk, birisinde kaybolmaktır (kadınlar buna bayılır), erkeklerse bu kayboluştaki irade zaafını nedense evrensel zaafla bir tutup kişilik hanesinde hep bir eksi olarak değerlendirirler. (Tabii bu söylediklerim erkek kültürünün egemen olduğu zihinler için geçerli. Yoksa sözkonusu aşk olduğunda nevrotik davranmayan erkekler de yok değil.)

Beckham futbol yaşamındaki en zor günleri Victoria sayesinde atlattığını söylüyor. ‘‘O dünyada güvendiğim tek kişi, kurtarıcım; beni yeniden mutlu biri yapan tek insan.’’

Yıldırım aşkı çifte, kısa süre içinde bir bebek getirdi. Geçen mart ayının başlarında oğulları doğduğunda Beckham, bütün doğum süreci boyunca Victoria'nın yanındaymış. Bebek doğduğunda hüngür hüngür ağladığını ve göbek kordonunu kesmek istediğini söylüyor. Ama doktor çok acele davrandığı için bu şansı kaybetmiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!