Babalık büyük keyif

Güncelleme Tarihi:

Babalık büyük keyif
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2012 00:00

İbrahim Kutluay, altı yaşındaki kızı İrem ve üç yaşındaki oğlu Ömer’le Parents dergisi için objektif karşısına geçti.

Haberin Devamı

Babalar Günü yaklaşırken aileye ve babalık hissiyatına dair sıcak açıklamalar yapan eski basketbolcu, “Babalığın ne olduğunu İrem’i ilk kucağıma aldığımda hissettim” dedi.

Annelik içgüdüseldir ama babalık sonradan hissedilir derler. Siz baba olduğunuzu ilk ne zaman hissettiniz?
- Demet hamile kaldığında çok sevinmiş ve babalığı ufaktan da olsa hissetmeye başlamıştım. İrem’i ilk kucağıma aldığımda ise daha farklı duygular içerisine girdim. Sanırım baba olduğumu asıl o zaman hissettim.
Peki, babalığı bize nasıl tarif edersiniz?
- Babalığı da, anneliği de tarif etmek pek kolay değil aslında. Karşılıksız sevginin hüküm sürdüğü bir duygu... Aynı zamanda hayatının odağında tamamen çocukların olması demek bence.
Çocuklarıyla arkadaş olan babalardan mısınız?
- Şu an İrem de, Ömer yaşı, onlarla arkadaşlık kurabileceğim yaşta değil. Bu yüzden daha çok onlarla oyun oynamaya, birlikte keyifli zaman geçirmeye çalışıyorum. Büyüdüklerinde ikisiyle de arkadaş olmaya özen göstereceğim elbette. Saygı hep ön planda olmalı tabii ama çocuklarımın dertleri ya da herhangi bir sıkıntıları olduğunda önce bana gelmelerini isterim. Bu yüzden hiç sıkılmadan, çekinmeden bana dertlerini açabilecekleri samimi bir arkadaş ilişkimizin olmasını çok arzu ederim.

KENDİ BABAM GİBİ BİR BABA OLMAYA ÇALIŞIYORUM
Sizce baba olmanın en zor ve en keyifli yanları nelerdir?
- Ben babalığın her anından keyif alıyorum. Elbette baba olmak çok büyük sorumluluk getiriyor ama ben zaten küçük yaştan itibaren sorumluluk almış biriyim. Bu yüzden babalığın sadece keyifli yanlarını görüyorum.
Babalık sizi değiştirdi mi? Baba olmadan önceki İbrahim Kutluay ile olduktan sonraki arasında ne gibi farklar var?
- Açıkçası ben kendimde çok büyük farklar göremiyorum, aynı olduğumu düşünüyorum. Tabii bu soruyu bir de yakınlarıma sormak lazım. Gerçi onların da olumsuz bir şey söyleyeceklerini sanmam. Çünkü normalde kendi yaşıtlarımdan daha olgun bir yapım vardır. Baba olduktan sonra sorumluluklarım arttı, hayata bakış açım değişti ama çok da büyük ölçeklerde bir değişiklik olmadı.
Kendi babanızın babalığıyla sizin babalığınız arasında fark görüyor musunuz peki?
- Hem var hem yok diyebilirim. Ben ailemin ilk çocuğuyum ve doğduğumda babam 41 yaşındaydı. Babamın benim hayatımdaki yeri ve önemi gerçekten çok farklı. Aynı şekilde annem de öyle. Ailem sayesinde başarılı bir spor hayatım oldu. Babam hayatım boyunca arkamda durdu, her derdimi onunla paylaştım. Aramızdaki yaş farkı nedeniyle tam anlamıyla arkadaş olduğumuzu söyleyemem ama çok iyi bir baba-oğul ilişkimiz oldu. O zamanki baba figürü daha farklıydı; biraz mesafeli ama sevgi dolu bir ilişkiydi. Sporcu olmamı çok istiyordu. Spor hayatıma başladıktan sonra da her zaman benimle gurur duyduğunu hissettirdi. Ben de babam gibi bir baba olmaya çalışıyorum.

ANLAŞMAZLIKLARIMIZI ÇOCUKLARA YANSITMAYIZ
Çocuk bakımı konusunda eşinizle ters düştüğünüz noktalar oluyor mu?
- Her ailede olduğu gibi bizde de arada sırada oluyor elbette. Ama bunu hiçbir zaman çocuklara yansıtmıyoruz. Eğer anlaşmazlığa düştüğümüz bir durum varsa, önce kendi aramızda hallediyor, sonra uygulamaya koyuyoruz.
Kızınızla ve oğlunuzla ayrı ayrı zaman geçiriyor musunuz?
- Evet, hem ayrı ayrı hem de da hep birlikte bolca zaman geçirmeye, ama asıl önemlisi kaliteli vakit geçirmeye gayret ediyorum. İrem’le de Ömer’le de ayrı ayrı ilgileniyorum. İkisinin de yaşlarına uygun oyunlar oynuyoruz. İrem’le parka gidiyoruz, kitap okuyoruz, yüzüyoruz. Aynı şekilde Ömer’le de çeşitli oyunlar oynuyoruz. Geçtiğimiz senelerde İrem’le baş başa tatile gitmiştik ve ikimiz de çok eğlenmiştik. Birlikte havuza girdik, yemek yedik, birlikte uyuduk... Çocuklarımla doya doya zaman geçirebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Çocuk yetiştirme felsefeniz nedir?
- Öncelikle çocukları özgüvenli ve mutlu yetiştirmek gerektiğini düşünüyorum. Kendinden emin, sorumluluk alabilen, ailesine bağlı, kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olmaları için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

İREM VE ÖMER’İ SPORA ZORLAYAMAM
Çocuklarınızın sporcu olmaları ister misiniz?
- Benim için asıl önemli olan iyi bir insan olmaları... Daha sonra -eğer kendileri de isterse- sporcu olmaları için elimden gelen desteği veririm. Yani ben öyle istiyorum, sporcu olsunlar gibi bir düşüncem yok. Çünkü sporcu olmak gerçekten zordur, çok büyük fedakârlık ve emek gerektirir.
Baba olmanın verdiği sorumluluk sizi hiç bunalttı mı?
- Hayır, hiçbir zaman böyle bir şey hissetmedim. Aksine babalık benim için en büyük keyif.

Haberin Devamı

ÜÇÜNCÜ ÇOCUĞU DÜŞÜNMÜYORUZ İKİSİNİN DE GÖBEK BAĞINI BEN KESTİM
- Şu anda istiyoruz diyemem ama kısmet.
Siz çocuklarınızın doğuma girmiş miydiniz?
- Evet. Hem Demet’e destek hem de o ana şahit olmak için doğuma girmeyi kendim istedim. Ömer’in de İrem’in de göbek bağını ben kestim. Doğar doğmaz onları kucaklamak ve o anı yaşamak inanılmazdı, herkese tavsiye ederim.

Haberin Devamı

ONLAR BANA EN BÜYÜK HEDİYE
Babalar Günü’nde size verilebilecek en güzel hediye nedir?
- Hiç düşünmedim açıkçası. Hediye alıp vermekten çok hoşlanan biri değilimdir. Ama çocuklarımın yanımda olması benim için en büyük hediye zaten. Ayrıca İrem de, Ömer de çeşitli sürprizler hazırlıyor, resimler yapıyorlar benim için... Bence yeterli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!