Baba’ların buluşması

Onları çocukları deÄŸil, dinleyicileri baba yaptı. Babalar Günü nedeniyle Orhan Baba ve Erkin Baba’yı, basında ilk kez Tempo biraraya getirdi ve babalığı sordu.Binlerce hayranınızın size layık gördüğü ‘Baba’ lakabıyla anılmak size neler hissettiriyor? Sorumluluk duyuyor musunuz?Orhan Gencebay: Bu çok baÅŸka bir duygu. Bir gönül dostluÄŸu kuruldu. Bize saygı duydular ve sevdikleri için ‘baba’ dediler. Baba koruyandır, sahip çıkandır, doÄŸruyu yapandır. Baba eleÅŸtirilmez -gerçi biz eleÅŸtirilince de severiz- babaya saygı duyulur. Bize de bu duygularla yaklaşıp, bir sorumluluk verdiler. Bu sorumluluÄŸu da iyi taşımalıyız. Bu misyonumuzu gereÄŸi gibi yerine getirmeliyiz. Erkin Koray: Ayrıca müzik dinleyicisi kolay kolay ‘baba’ demiyor. Bizim alanda her önüne gelene baba denmez. Sokakta, her mahallede bir baba vardır da, bizim alanda öyle deÄŸil. O.G.: Bir de ÅŸunu söylemek lazım; Erkin, kendi dalında en ön safta. Bir yol açtı, arkadan birçok yolcu geldi. Bu yolun göstericisi. ‘Hedefimiz budur, bu kapıdan gireceÄŸiz’ dedi. Dolayısıyla, bu yolu gösteren, bir baba olabilir. SorumluluÄŸu bu ÅŸekilde üstlendiÄŸi için, bir ekol olduÄŸu için ona babalık yakışır.E.K.: Orhan Gencebay da kendi alanının en önemli ismidir. Onun gibi bir usta bu dünyaya zor gelir. Sorunuza gelince; ben ÅŸahsen çok büyük bir sorumluluk duyuyorum. Hatta konserlerimde, hayranlarıma ‘Benim üzerime öyle bir yük yüklüyorsunuz ki, bu konserden baba olarak çıkmak durumundayım’ diyorum. Ä°nsanlara para verseniz kendinize bunu dedirtemezsiniz. Gerçek babalık baÅŸka- Gerçek anlamda, fiziksel olarak baba olmak nasıl bir ÅŸey? Çocuklarınızı kucağınıza aldığınız o ilk günü hatırlıyor musunuz?E.K.: Çocuk sahibi olmak da çok güzel muhakkak. Ama bu baba baÅŸka baba. O.G.: Bence, önce inanamamıştır. Öyle oluyor çünkü. ‘Vay be! Baba oldum ha!’ diyorsunuz. Bence sevginin en güçlü olanı ve en güzeli de budur; karşılık beklemeden, evladının kendinden daha iyi olmasını hiçbir ÅŸeyle kıyas etmeyecek ÅŸekilde düşünmek... E.K.: Kesinlikle. Hayatta karşılık beklenmeyen tek konu; tek taraflı sevgi.O.G.: Onun iyi olmasını görmek de bir karşılık oluyorsa ÅŸayet, o karşılığı bekler iÅŸte baba. Bu muhteÅŸem bir duygudur. Bütün canlılarda vardır. Biz de fiziki baba olmanın tadını, duygusunu, yüceliÄŸini yaşıyoruz. Hatta dede olmanın da. ÇocuÄŸunla fırsat buldukça meÅŸgul olmaya, iÅŸinden zaman ayırmaya çalışıyorsun. Hatta çok sevdiÄŸin için, canını ortaya koyuyorsun. Torunda ise, yine canını ortaya koyuyorsun; fakat fazla yorulmuyorsun. Çocuklar yoruluyor. Daha keyifli seviyorsun. - Kendi çocuklarınız olduÄŸunda, size baba diyen hayranlarınıza bakışınızda farklılık oldu mu?E.K.: Åžahsen ben onları da aynı kendi çocuÄŸum gibi algılıyorum. Bu size belki abartılı gelebilir. Ä°nsanın çocuÄŸu canı gibidir muhakkak. Hatta, insanlar çocukları için canlarını feda ederler. Ben de öyleyimdir. Ama bana ‘baba’ diyen çocuklara da içimden aynı duygular geçiyor. Yolda, karşı kaldırımdan ‘Baba nasılsın?’ diye bağırdıkları zaman, kendi çocuÄŸum bana sesleniyormuÅŸ gibi bir duyguya sahip oluyorum. O.G.: Erkin Baba çok güzel ifade etti. Bir de kendime, aileme ya da çocuÄŸuma karşı yapmayı yakıştıramadığım bir ÅŸeyi, bir baÅŸkasına da yakıştıramıyorum. Bu ÅŸekilde bakıyorum. Bana baba diyen her gönül dostum, benim gerçek anlamda kendi oÄŸlum gibi. Öyle görüyorum; yoksa gönül dostu olmaz. Zaten, aksi iki yüzlülük gibi geliyor, kendi kendime ‘Ben de sahtekar olurum’ diye düşünüyorum. Babaların hatası büyütülür- Babalık unvanıyla gelen sorumluluk nedeniyle, yanlış bir ÅŸey yaptığınızda insanlar sizi eleÅŸtirebilir. Bu korkutmuyor mu?O.G.: Şükür böyle bir ÅŸey olmadı. Belki küçük sitemlerle karşılaÅŸmış olsak da, ağır bir eleÅŸtiriyle muhatap olmadık. Demek ki bir yanlışımız pek olmadı. Ama, hatasız kul olmaz demiÅŸtik zaten! Olabilir de. E.K.: Ben bunun ağırlığını hissediyorum. Bunun sorumluluÄŸu o kadar kolay da deÄŸil. Herhangi bir kiÅŸinin yaptığı hataya benzemez herhalde babaların hatası.- Babaların hatası büyük mü olur?E.K.: Büyütülür. O.G.: Küçük de olsa büyütülür, çünkü baba hata yapmaz. Baba yanlış yaptığı zaman, o küçük yanlışlık kocaman olur. Ama şükür böyle bir durumumuz olmadı.10 yaşında Orhan Baba’ydım- Çocuklarınızı eleÅŸtirdiÄŸiniz gibi hayranlarınızı da eleÅŸtiriyor musunuz?O.G.: Bunu birebir gördüğümüz anda, bir problem varsa, tabii ki çözüyoruz. Mesela, yolda giderken benim önümdeki iki araba bir anda durdu. İçinden gençler indi ve birbirlerine tekmeler, yumruklar atarak kavgaya giriÅŸtiler. Hemen arabayı kenara çektim ve aralarına daldım. Yapmayın, durun dedim. Beni görünce kavgayı bitirdiler. SaÄŸ olsunlar çocuklar beni dinledi, ama arabalarına dönerken ‘Orhan Baba olmasaydı sen görürdün’ demeyi de ihmal etmediler. Bilgi almaya, fikir danışmaya gelene kapımız açık. Elimden geldiÄŸince yardımcı olmaya çalışırım. Ama kimsenin özel hayatına karışmam. Her ÅŸeye de yetiÅŸmeniz mümkün deÄŸil zaten.E.K.: Ben nasihat vermesini pek sevmem; sanırım nasihat verilen kiÅŸi de pek sevmez. Ancak, bazen konserlere çıktığımda, mümkün olduÄŸunca da sıkmamaya gayret ederek, fikirlerimi anlatıyorum. Bazen o konuÅŸma fazlaya kaçtığında, zaten kardeÅŸlerim alkışlarla bana belli ediyorlar. ‘Sahi, siz müzik dinlemeye gelmiÅŸtiniz deÄŸil mi?’ deyip, ÅŸarkılara devam ediyoruz.- Peki, insanlar sizi baba olarak tanımadan önce de kendi aranızda birbirinize ‘baba’ der miydiniz?E.K.: Muhtemelen vatandaÅŸ bu sıfatı bize takmadan önce biz birbirimize baba demiÅŸizdir.- Işığı mı gördünüz?E.K.:Tabii!O.G.: Bir de, bana 8-10 yaÅŸlarındayken mahallede ‘baba’ derlerdi. Hediye yaÄŸmuru- Neden?O.G.: Yaşıtlarımın arasında saygın biriydim; 10 yaşında ne saygınlığım varsa! DiÄŸer mahallenin çocuklarıyla bizim mahallenin çocukları kavga ettiÄŸi zaman, bizim mahallenin çocuÄŸu ‘Orhan’a çıksana’ dermiÅŸ. O durumda ne yapacaksın, mecburen gideceksin! ‘Kim dedi lan onu?’ diye efelenirdim. Ben kuvvetliyim ya, saygınlığım var ya, Orhan Baba diyor diye, hiç istemeden, gönülsüz çıkardım diÄŸer mahalleli çocuÄŸun karşısına. Ama hep arkadaÅŸ yüzünden. Ben bütün kavgalarımı arkadaÅŸ yüzünden etmiÅŸimdir. Kendim için kavgam olmamıştır.- Hiç hayranlarınızdan ‘Babalar Günü’ hediyeleri alıyor musunuz? Ä°lginç ÅŸeyler geliyor mu?O.G.: Çoook... Mektuplar, çiçekler. Kimsesi yoktur, belki askerdir, belki bir garibandır veya en yakını olarak beni görmüştür. Bu yüzden mektup yazmıştır, çiçek göndermiÅŸtir. Resmini imzalamıştır ‘baba’ diye. Bununla deÅŸarj olmuÅŸtur. Bu sadece Türkiye’den de olmuyor; dünyanın birçok yerinden geliyor. E.K.: Tabii, bana da çok oluyor böyle ÅŸeyler. Böyle teker teker anlatılacak, sayılacak gibi deÄŸil bu yaÅŸadıklarımız. Birlikte sahneye çıksak, dünya çapında olay olur- Türk müziÄŸinin iki babası, biraraya gelip müzik yapmayı düşündü mü veya düşünür mü?O.G.: Düşündük. Zamanında da belli ölçülerde yaptık. Bundan sonra da çok ilginç projelerde gerçekten biraraya gelebiliriz. Fakat ÅŸu anda böyle bir proje oluÅŸmuÅŸ deÄŸil. OluÅŸabilir de, bu nasıl bir proje olur, onu kestiremiyorum ÅŸu anda. Hem Erkin Baba’nın hem de benim için uygun bir durum yaratılabilir. E.K.: Ä°kimiz de çok yoÄŸun insanlarız. Çünkü söz yazan, beste yapan ve aynı zamanda dünya üzerinde de bir felsefe sahibi olan bir insan çok yoÄŸundur. Bizim bu yoÄŸunluk içinde beraber bir proje ortaya çıkarabilmemiz için çok uygun zamanı bulmamız gerekir. O zamanı bulabilsek biraraya gelip yapacağımız ÅŸey, dünya çapında bir iÅŸ olur. Çünkü bizim zaten bileÄŸimizdeki güç, dünyada herhangi bir sanatçıdan hiç aÅŸağı deÄŸil; hatta fazlası vardır. O.G.: Ben hiç sahne çalışması yapmadım. Yani birebir gönül dostlarımla karşı karşıya gelerek, bir alışveriÅŸte bulunma ÅŸansını pek tatmadım. Erkin Baba ile birçok deÄŸiÅŸik proje olabilir.E.K.: Hiçbir Batılı Orhan Baba gibi saz çalamaz. Hiçbir Batılı da benim gibi gitar çalamaz. Bu yanlış anlaşılmasın, dünyada çok güzel gitar çalan insanlar vardır; ama benim çaldığım gitar baÅŸka bir ÅŸeydir. Batı’da son zamanlarda DoÄŸu tınılarına kayma var. Daha çok başındalar; ama hiçbir zaman bizim çaldığımız gibi çalamazlar. Biz burada doÄŸduk. Bu çok farklı bir ÅŸey. Orhan Baba sazı eline aldığı zaman, 4 saat nefessiz dinletir insanı. Öyle bir sazcıdır. Dolayısıyla, iki usta biraraya geldiÄŸinde muhteÅŸem bir ÅŸey kesinlikle ortaya çıkar.- Birbirinizin ÅŸarkılarını hiç söylediniz mi?O.G.: Tabii, biz Erkin Baba ile yıllar yılı beraberdik. Benim Koca Dünya, Hor Görme Garibi gibi birçok ÅŸarkımda gitar çalmıştır. Ben de ona baÄŸlama çalmışımdır. E.K.: Beraber çok uzun saatler ve günler çalmışlığımız var da, her nedense bunu profesyonelliÄŸe yansıtmadık. Özel bir sebebi yok. KeÅŸke yapsaymışız, ama olmamış, geçmiÅŸ gitmiÅŸ. Bir söz anlamına gelmesin ama, bundan sonra da olmaz demek deÄŸil. O.G.: Yapabiliriz, yapmalıyız da. E.K.: Ama yoÄŸunluk var iÅŸte. Bizim yaptığımız, eline mikrofonu alıp ÅŸarkı söylemeye benzemez. Beste yapıyoruz, söz yazıyoruz, ÅŸarkılarımızın her ÅŸeyiyle birebir ilgileniyoruz.Â