Asıl erkekler kadına bulaştırıyor

Güncelleme Tarihi:

Asıl erkekler kadına bulaştırıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2006 00:00

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar dendiğinde nedense fatura hep kadınlara kesiliyor. "Bulaştıran kadın"lardan söz ediliyor. Halbuki bu hastalıkların erkekten kadınlara bulaşması, kadınların erkeğe bulaştırmasından daha kolay.

Haberin Devamı

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yılda yaklaşık 333 milyon kişi cinsel yolla bulaşan hastalığa yakalanıyor. 40 milyon kişiye AIDS HIV(+), 62 milyona bel soğukluğu, 12 milyona frengi, 89 milyona klamidya bulaşıyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar bunlardan ibaret değil; sayıları 40’tan fazla. İçlerinde Hepatit B ve C, yumuşak şankır, genital siğiller, uyuz ve genital herpes gibi sık rastlananlar da bulunuyor.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel ilişki ile hasta veya mikrobu taşıyan kişiden sağlıklı kişiye bulaşır. Prezervatif kullanmanın AIDS dahil cinsel yolla bulaşan hastalıkların büyük bölümünden koruması ve çoğunun tedavi edilebilir olması iyi haber. Tedavi edilmezlerse kısırlıktan ölüme kadar pek çok kötü olaya yol açabilmesi ise kötü. Hastalık saptanmışsa, eşten gizlemeden beraber tedavi olunması önemli. Genç kadınlar enfeksiyona daha duyarlı. Kadınların erken yaşta evlendirilmeleri enfeksiyon riskini artıyor. Araştırmalar 19 yaş üzerindeki erkeklerde bu tür hastalıklara rastlanma sıklığının kadınlara göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Nedeni erkeklerin cinsel yönden daha aktif olması, fazla eş değiştirmesi, paralı sekse başvurmaları, seks işçilerinin sosyal ya da ekonomik nedenlerden sağlık kontrolünden uzak durması, kadınlarda cinsel hastalıkların belirtilerinin çoğu kez görünür olmaması. Frengi, Hepatit B ve HIV-AIDS gibi cinsel yolla bulaşan bazı hastalıklar aynı zamanda kan yoluyla da kişiden kişiye geçebiliyor.

DR. MUHTAR ÇOKAR (İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı Eğitimcisi)

Avrupa’da ev hanımlarında fahişelerden çok görülüyor

Her fuhuş operasyonunda "hastalık saçan kadınlar"dan söz ediliyor. Hastalığı kadınlar mı saçıyor sadece?

-Bakış açısına bağlı. Fuhuş iki kişilik bir eylem. Kadınlar tek başına hastalık yaymıyor. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların toplumda yayılması partner değiştirme hızıyla bağlantılı. Seks işçileri, bu hızı en yüksek olan gruplardan. Partner değiştirme hızı kadar, güvensiz cinsel ilişkinin payı önemli. "Hastalık saçan kadınlar" suçlamasına karşın kolaylıkla "prezervatifin önemini kavrayamayan erkekler" tanımlaması yapılabilir. Seks işçilerinin eğitildiği, güvenli ortamlarda çalıştığı Batı ülkelerinde, bu hastalıkların görülme oranı ev kadınlarından daha düşük.

Cinsel yolla bulaşan hastalıkları, kadın mı erkek mi daha çok bulaştırıyor?

- Cinsel organlarının yapısı nedeniyle kadınların cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyan bir erkekle ilişkisi sonucu hastalığa yakalanma olasılığı üçte iki, erkek için üçte bir. Yani kadınlar erkeklerden daha fazla risk altında. Erkeklerin cinsel organlarının önemli bir bölümü deri ile kaplı. Oysa kadınların cinsel organlarında penis ile temas eden bölüm (mukoza) deriye göre daha ince bir örtüyle kaplı. Mukoza, cinsel ilişki sırasında mikroorganizmalara karşı deriye nazaran daha güçsüz bir engel oluşturuyor. Bu açıdan bakıldığında erkeklerin daha fazla hastalık bulaştırdığı söylenebilir. Diğer açıdan ülkemizdeki seks işçisi sayısının 100 bin civarında olduğu kabul edilirse bu kadınların yayabileceği hastalık sayısının belli bir sınırı vardır. Hastalıklar toplumun geri kalan bölümüne seks işçileri ile ilişkiye girerek hastalık kapan erkekler tarafından bulaştırılıyor. Güvenli cinsel ilişki için pazarlık etme gücü genellikle kadınlar açısından daha azdır. Örneğin eşinin başka kadınlarla cinsel ilişkide bulunduğunun farkında olan pek çok kadın prezervatif kullanması için eşine teklifte bulunmaya cesaret edemez.

Bu hastalıkların seyri iki cinsiyette farklı mı?

- Sadece anatomik özelliklere göre bazı farklılıklardan bahsetmek mümkün. Örneğin erkeklerde normalde penisten bir akıntı gelmez. Bu nedenle belsoğukluğuna bağlı akıntı erkekler tarafından hemen bir hastalık olarak algılanır. Aynı zamanda erkeklerin idrar yolu kadınlara göre uzun olduğu için idrar yaparken yanma ve ağrı daha şiddetli olabilir. Oysa kadınlarda normal olarak bir vaginal akıntı vardır ve üretra çok kısadır. Belsoğukluğunu fark etmeyebilirler.

Hastalıklarda artış var mı?

- Özellikle HIV’de artış var. Ülkemizde 2005’te saptanan yeni HIV vaka sayısının 500 civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Bu son 20 yılda saptanan vakaların yüzde 25’ine eşit.

CİNSEL HASTALIKLARI TANIYALIM

Gonore (bel soğukluğu): Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık rastlananı. Erkek ve kadında sık, yanmalı idrar yapma, akıntıya, kadınlarda ayrıca adet düzensizliğine yol açar. Karın içi iltihaplarına, kısırlığa ve üreme organlarında apselere neden olur. Bulaştıktan 2-3 hafta sonra belirtiler başlar. Tedavisi kolaydır.

Sifiliz (frengi): Bütün vücudu etkiler. Erken fark edildiğinde tedavi edilebilir. Anneden bebeğe geçebilir. Hastalığı yapan etkenin vücuda giriş yerinde şişkin ve ağrısız bir yara görülür. Tedavi edilmeyip ilerlerse, sinir sistemine zarar vererek körlüğe ya da sağırlığa yol açar. Kalp kasına zarar vererek kalp hastalıklarına neden olur. Vücudun çeşitli yerlerinde tümör oluşumu sonucu ölüme yol açabilir.

Klamidya: Kadınlarda sarı köpüklü bir akıntı yapar. Erkeklerde yanmalı idrara çıkma ve sarı akıntıyla belli olur. Kadınlarda karın içinde yaygın iltihaplanmalara yol açar. Bu durum kısırlığa, üreme organlarında apselere neden olur. Tedavisi kolaydır.

Trichomonas: Yeşil ve kötü kokulu bir akıntı ile belli olan bir hastalıktır. Kadında tüplerde iltihaplanmaya neden olarak geçici kısırlığa yol açabilir. Tedavisi kolaydır.

İnsan Papilloma Virüs (HPV): Cinsel organlarda, erkeklerde idrar kanalının dışa açılan kısımlarında, kadınlarda haznede, makat ve idrar kanalının dışa yakın kısımlarında görülür. Ağrısız karnıbahar görüntüsünde et kümeleridir. Tedavisi mümkündür. Hastanın eşinin de muayene olması ve tedavi süresince cinsel ilişkide bulunmamaları ya da prezervatif kullanmaları gerekir. Tedavi edilmezse kümeler büyüyerek çevrelerindeki organlara zarar verir. Erkeklerde idrar kanalını kadınlarda doğum yolunu, idrar kanalını, makatı tıkayabilir.

Genital herpes (uçuk): Üreme organlarında kaşıntılı, ağrılı, uçuk şeklinde sivilceler görülür. Bunlar çok ağrılı yaralara dönüşür. Kendiliğinden iyileşse de tekrarlar. Tedavisi zordur. İdrar yollarında hastalıklara, menenjite, kadınlarda rahim ağzı kanseri ve düşüklere neden olur.

Üreme organı siğilleri ve deri kabarcıkları: Dış üreme organlarında, haznede, makat ve idrar kanalının dışa yakın kısımlarında görülen, ağrısız, karnıbahar görünümünde et kümeleri oluşur. Kümeler büyüyerek çevre organlara zarar verir. Doğum yolunu, idrar kanalını, makatı tıkayabilir. Tedavisi zordur.

Hepatit B ve C: Karaciğerde büyüme ve hassaslık, idrar renginde koyulaşma ve sarılık, ateş, kusma gibi belirtileri vardır. Hepatit B’nin aşısı var. Karaciğer iltihabı, siroz, karaciğerde kansere yol açabilirler. Kesin tedavisi yoktur.

HIV-AIDS: HIV, ender de olsa hiç hastalık yapmayabilir. Ancak virüsü taşıyanlar başkalarına bulaştırabilir. HIV’in neden olduğu hastalığa AIDS denir. Yaşam boyu tedavi gerektirir. Vücudun mikroplara karşı korunma sistemini bozarak bütün vücudu etkiler ve başka hastalıkların oluşmasına neden olur. HIV vücuda girdikten 5-10 yıl sonra ortaya çıkabilir. Hastalığın çıkma belirtileri arasında sürekli halsizlik, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri, cinsel organlarda uzun süreli yaralar ve tedaviyle geçmeyen mantarlar, zatürree sayılabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!