Animasyon bir sanattır

Adı: Ümit, Soyadı: Okur , Yaşı: 36 , İşi: Şef Animatör

Adresi: Kemer Marco Polo Tatil Köyü.

Ruh hali: mutlu, neşeli. Çünkü başarılı, çok başarılı, işine kara sevdalı. Hedefi bu özel ve güzel mesleği gençlere sevdirmek, birikimlerini aktarmak, kısacası profesyonel animatörler yetiştirmek.

Sonbahar serinliğinin çöktüğü, sezonun sonuna yaklaşıldığı şu günlerde Ümit Okur, ‘‘Animasyon Kursları’’ projesinin tatlı telaşında. Önümüzdeki aylarda yoğun, aralıksız seminerlerle animasyonun püf noktalarını ‘‘ücretsiz’’ öğretecek. Bu özgün mesleğe ilgi duyan, yeteneğine güvenen kısacası gelecek vaat eden herkese açık bu kurslar ve acilen aday kayıt yaptırılması gerekiyor.

Mesleğinin zirvesindeki Okur, Köln Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Yıllarca Alman Devlet Tiyatroları'nda çalışmış. Altı dil biliyor. Almanca, Türkçe, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca. Bahamalar, Küba, Tayland, İspanya ve pekçok ülke, yöre, insanlar. Ümit Okur'un gezip görmediği diyar yok gibi. Rio'dan sonraki en renkli karnavalın merkezi Teneriffe'nin en güzel kızının seçilmesine de katılıyor. Hemen her kesimden tanıdığı var. Bir ünlü politikacının tavla arkadaşı. İki senedir Kemer Marco Polo Tatil Köyü'nde görevli.

Animasyonun hayatına giriş tarihi 1984. Tatil için gittiği Tunus'ta bir doktorla tanışıyor. Tıp ilmini bırakıp, sokakta baharat satmayı yeğleyen, yüreğinin götürdüğü yere giden doktorun öyküsü onu etkiliyor. Club Med'deki şovları büyük sükse yapınca animatörlük teklifi geliyor. O gün bugündür hayatı, herşeyi animasyon. Sezon sona erdiğinde yabancı başkentlerde soluğu alıyor, yeni şovları izliyor ve farklı, dinamik, estetik, özetle mükemmel animasyonlarla sahne alıyor. Şimdiye kadar sahneye koydukları ‘‘Uyuyan Prenses’’, ‘‘Devlerin Dansı’’, ‘‘Ateş ve Buz’’, ‘‘Müzikallerden Örnekler’’, ‘‘İlk İnsanlar’’, ‘‘Orman Hikayesi’’, ‘‘Travesti Show’’, ‘‘Alaaddin'in Lambası’’... Gelecek yılın hedef şovları ise ‘‘Atatürk’’, ‘‘Aida’’, ‘‘Saraydan Kız Kaçırma’’...

Sekiz yıldır şef animatör Ümit Okur, işinin, kapsamının Türkiye'de yeterince bilinmemesinden ve yanlış anlaşılmasından şikayetçi. ‘‘Soytarılık animasyon değildir’’ diyor ve etkin, yetkin animatörün özelliklerini şöyle sıralıyor: ‘‘Köklü eğitim gerekli. Dans, müzik, spor, sempatik olma gibi çeşitli yetenekleri olmalı. 30 yaş en ideal yaştır. Bu işte saate bakılmaz. Zaman sınırlaması olamaz. Ciddi, sorumlu, disiplinli çalışma şarttır.’’

Animasyonun bir hobi gibi benimsendiğinde bir sanata dönüşeceğini ve çok etkileyici olacağını vurguluyor Ümit Okur. Profesyonelliğin sırrı beynini, yüreğini, bedenini bu işe koymaktan geçiyor. Müthiş olanaklar sağlıyor bu meslek. Bir kere muazzam bir çevreniz oluyor. Dünyanın dört bir yanından dostlar, unutulmaz anılar... Dil öğrenebilmek açısından ideal. Düzenli hareket hayatı dinginleştiriyor, 24 saatinizi paylaştığınız uyumlu bir ekip moral yükseltiyor. Ya dezavantajları? Var tabii ki. Özel yaşamı kısıtlıyor. Düzenli bir aile yaşamının olması çok zor. Kıskanmaya, kıskanılmaya elverişli bir iş.

En büyük ödül, alkış

Animatörlerin ödülü alkış. İzleyenlerin takdiri motivasyonu pekiştiriyor. ‘‘Animasyonun mesajı, kişiliği olmalı’’ diyor Ümit Okur. ‘‘Siyah ile beyazın da birarada olabileceği anlatılmalı insanlara. İzleyicilerimiz saatler önce gelip yer kapıyorlar. Çok beğenip ağlıyorlar.’’