Ama o benim aşık olduğum Honda CR-V değil ki

Eee... "Testi senin yazmanı istiyorum. Hem sana çok büyük bir sürpriz olacak test edeceğin araç."

"Hah tamam" dedim, heralde kapının önünde beni bir kamyon bekliyor. Kocam ticari araçları da bana pas etti. Eğleniriz artık.

Bi süredir salmışlığın ve bırakmışlığın dibine vurmuştum sebepsiz. Ne bir türlü veremediğim 4-5 kilo, ne ev iş, iş ev döngüsü, ne sigarayı bıraktığım günden beri (ki 4 yıl 5 ay oldu) hiç aklımdan çıkmaması ya da ufak çapta bi panik atak durumumun dahi etkisi yoktu koyvermemde!.. Tabi doğru bişey mi bu değil.

Kadın kısmı asla bırakmıcak kendini. Ama olur işte arada, gelir hepimizin başına. Herşey rutinleşir...

Derken, o konuşmanın üzerinden bir kaç gün geçmişken, bir sabah yatağımın başucunda, üzerinde Honda amblemi olan bir anahtar gördüm, "oleeeey" dedim test mest hikaye Emre hesaplarımızı tutturdu ve yaptı yapacağını. Moralimi düzeltmek için istediğimi aldı. (Bilir pırlantayla zümrütle işimin olmadığını) Sürprize bak yaşasın.

Ama bana sormadan yapmaz ki, ama o zaman da sürpriz olmaz ki. Öf ya boşver bir sefer de gıcıklık yapma da geç direksiyonun başına.

Hem bu ne canlılık... (Hani senin depresyon).

Kolay mı o kadar bu iş, değil tabii.

Nerde benim savaş boyalarım el hak naaptım onları. Bu suratla hayatta o direksiyonun başına geçilmez. Nerde benim beni en az 3 kilo az gösteren siyah tişörtüm. Yeniden uzatmaya başladığım sarı saçlarımında bi föne ihtiyacı var sanırım.

SİYAH DİREKSİYONDA KIRMIZI OJELİ PARMAKLAR

Hazır gelmişken sen benim manikürümü de tazele Gülcan. Ne kırmızı ojemi ben mi. Saçmalama en son bin yıl önce bir kez sürmüştüm. Hayatta olmaz. Ooolmaaaz. Olur...

Oldu, çokta güzel oldu.

Siyah direksiyonun üzerinde kırmızı tırnaklı parmaklarım pek bi hoş durdu.

Kendimi kötü hissettiğimde bana en iyi gelen şey araba kullanmak. Oueen’le başlayıp Feridun’la sona eren birkaç saatlik sürüş bana terapi gibi geliyor. Ama bu gün onlara ihtiyacım yok. Çünkü uzuuuun!!! zamandır ilk kez bu kadar keyifli ve heyecanlıyım. Ve güzel. Ve dahi kadın.

İlk 1995’ti sanırım onunla başlayan aşkımız. Birbirimizi gördüğümüzde, uzaktan bakışmalarımız içten içe benim olma isteğini hissedişim ama elimden bir şey gelmeyişi...

Ne kadar da genç. Ve gururlu. Ve asi. Ama son zamanlarda hırçın, benim ona sahip olamayışım yüzünden hep başka kadınlarla.

Yollarda kadınlar arttıkça onun kollarındaki kadın sayısı da artıyor.Anlıyorum hemcinslerimin neden onu seçtiğini. Güçlü ve asil duruyor. Güvenli, sarıp sarmalayacak, koruyup kollayacak ama bir adım da geride duracak gibi.

Boşveeer işte hazırsın ve oda seni otoparkta bekliyor... Süper kocam benim. Sürpriz dediğin böyle olur.

Nerde bu.

Aloo Emre nerde o... Bulamıyorum. Şaka mıydı? Kandırdın mı beni?

Bu mu...

Ama o benim aşık olduğum Honda CR-V değil ki. Bu basbayağı kaslı, daha geniş tamponlu, koca tekerlekli ama daha çok otomobile benzeyen birşey.

NEDEN?

Hayır hayır hayal kırıklığı değil yaşadığım.

Bozuldum. Ve vallahi kıskandım. Çok kıskandım. Ben kendimi bu kadar koyvermişken o zamana ayak uydurmuş. Elinde olanı geliştirmiş, daha gösterişli daha parlak daha güçlü hale getirmiş.

Düşünmüş taşınmış, tacize açık taraflarını kapatmış, yedek tekerleğini bagaja almış. Sahibini rahat ettirmek için manuel ve otomatik vites kollarını direksiyona daha fazla yaklaştırmış ve ortada kocamaaan bir alan açmış.

Projektör tarzı ön farları ve daha geniş tamponuyla, kendine özgü ızgarasıyla çok daha cesur çok daha havalı olmuş. 8 yönlü ayarlanabilir sürücü koltuğu, deri döşemeleri, 18 inç alaşımlı jantlar, ön ve arka park sensörleri, panaromik cam tavan ve xenon farlarıyla bana ’artık ben daha üst sınıftayım ayağını denk al’ demiş Ve bu kadar lüks donanımı 75 bin YTL’nin içine sığdırmış.

Kuruldum koltuğa ve derinin kokusunu içime çektim, Emre’nin 1,90 küsüre ayarladığı aynaları 1.65lik bi hatunun kullanabileceği hale getirdim kolaylıkla. Dikiz aynasına baktım ve özlemişim seni dedim. Özlemişim gülümseyen o çapkın bakışları.

Bu yazıyı yayınlar mı yayınlamaz mı Emre bilmiyorum. Onun test yazılarından biri gibi değil bu. Tarafsız olamadım, çünkü çok büyük bir keyifle kullandım. Ama en önemlisi:

Bitti vallahi bitti depresyonum...

Bir otomobil mi beni ayağa kaldırdı. Yoksa değişim mi? Değişimdeki güç mü?

Yeni CR-V yaptıysa ben de yaparım. Zaman silkelenip kendine gelme zamanıdır. Herkes çocuk doğuruyor canım. Hem kocaman oldu maşallah, bana eskisi kadar ihtiyacı da yok. Hemen spor, acil spor, diyet miyet yapamam ama ben. Biraz da teknolojinin nimetleri tabii, eksik kalır mıyım.

Emreeee hesabımızda para kalmışmıydı.

İKİ FARKLI MOTOR

Yeni Honda CR-V’de 2.0 litre benzinli ve 2.2 dizel olmak üzere iki farklı motor var. Otomatik şanzımanın yer aldığı 2 litrelik benzinli motor 6200 d/d'de 150 beygir güç üretirken, yakıt tüketimi 100 kilometrede ortalama 8.2 litre. 2.2 litre hacmindeki i-CTDi dizel motor ise 4000 d/d'de 140 beygir güç, 2000 d/d'de ise 340 Nm tork üretiyor. Aracın 100 kilometredeki yakıt tüketimi de 6.5 litre.

STANDART DONANIMLAR

İki aşamalı SRS ön hava yastıkları, ön koltuklardaki yolcular için yan hava yastıkları, tam uzunlukta perde hava yastıkları ve ön ve arka emniyet kemeri uyarıcıları standart olarak sunuluyor. Römork Denge Kontrol Sistemi (TSA) ve Araç Denge Kontrol Sistemi (VSA) sayesinde çekme güvenliği sürekli izlenerek gerekli önlemler alınabiliyor.