Alişkanliklarin esiri olmayin

Güncelleme Tarihi:

Alişkanliklarin esiri olmayin
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 1997 00:00

Kilolar ve hastalıklarla mücadele etmek için çok çaba harcıyoruz. Oysa basit kaidelere dikkat ederek hiç zorlanmadan bunu başarabiliriz. Dr. Fiona Payne, ‘‘101 Essential Tips Healthy Living’’ (Sağlıklı Yaşam için 101 Temel İpucu) isimli kitabında, gündelik hayatta hiç farketmeden yaptığımız bazı basit şeyleri değiştirerek amacımıza ulaşabileceğimizi anlatıyor. Örneğin alışveriş ederken, dışarıda yemek yerken bazı basit kurallara uyabiliriz. Ayrıca sağlığımızı bozabilecek gerginliği en aza indirmek için de bilgilenmeye ihtiyacımız var. İşte sağlıklı kalabilmeniz için uymanız gereken 101 basit kuraldan bazıları...
Haberin Devamı

Eğer çok şişman olduğunuzu düşünüyorsanız, minik bir test yapabilirsiniz. Kolunuzun iç tarafını sıktığınızda, parmaklarınızın arasındaki bölüm 2,5 santimden daha fazla görünüyorsa, vücudunuzaki yağ miktarında fazlalık var demektir.

Sürekli kilo alıyorsanız, bunun en önemli sebebi, vücudunuzun ihtiyacından daha fazla kalori almanızdır. Şişmanlık çok önemli oranda insanların yeme alışkanlıklarına bağlı.

Eğer kilo aldığınızı düşünüyorsanız ve sağlıklı olmayan abur cubur yiyeceklere meraklıysanız, bunun önüne geçmenin yolu, sık sık küçük porsiyonlar halinde yemek yemek.

Hedefinizi doğru belirleyin. İnsanlar genellikle bir anda kilo vermek isterler ancak bu asla ulaşılabilecek bir amaç değildir.

Zayıflamak üzere diyet yapmaya başlıyorsanız önce doktorunuza görünmelisiniz. Eğer diyabet ya da kalp hastalığı gibi kronik bir rahatsızlığınız varsa, doktorunuzla mutlaka konuşmalısınız. Eğer tek başınıza diyet yapamıyorsanız, rejim yapan insanlarla biraraya gelmelisiniz.

GEVŞEMEYİ ÖĞRENİN

Kesinlikle çok yavaş yemek yemelisiniz. Eğer çok hızlı yiyorsanız, daha yavaş yemeyi öğrenmelisiniz.

Üç öğün yemek yemek zorundasınız. Eğer öğün atlıyorsanız, bundan zararlı çıkacak olan kişi yine sizsiniz. Öğün sayısını bir ya da ikiye indirdiğinizde, daha fazla yemek yiyeceksiniz. Eğer öğün atlarsanız, vücudunuz uyarı sinyalleri vermeye başlayacak.

Olabildiğince kalori sayımına özen gösterin. Kesin olarak bilmeseniz bile tahmini kalori sayıları ile beslenmenizi dengelemeye çalışın.

Egzersiz yapmalısınız. Eğer nefret ediyorsanız, yavaş yavaş ve hafif hareketlerle başlayabilirsiniz ama egzersizden vazgeçmemelisiniz. Hem sağlıklı yaşamak hem de kilo vermek için egzersiz yapmaya mecbursunuz.

Stresten kaçmaya öğrenin. Sizi gerginleştireceğini hissettiğiniz her durumdan uzaklaşın. Eğer kurtulamıyorsanız, stresle başetmeyi öğrenin. Gevşeme tekniklerini bilmek, bunun ilk adımı.

Stresten uzak durmalısınız. Çünkü stresle bağlantılı hastalıklar yakanızı bırakmayabilir. Baş ağrısı, astım, deri, mide hastalıkları veya tansiyon stres nedeniyle ortaya çıkabilir.

Stresli olup olmadığınızı anlayabilmeniz için bazı basit kriterlere dikkat edebilirsiniz. Dikkatiniz dağılıyorsa, uyumakta ve gevşemekte zorluk çekiyorsanız, kendinizi yorgun, heyecansız hissediyorsanız, sabırsız, tahammülsüz bir insan olduysanız, aç olmadığınız halde yemek yiyorsanız, daha fazla sigara ve içki içiyorsanız, sık sık ağlıyorsanız bir uzmandan yardım istemelisiniz.

Sizde gerginliğe sebep olan faktörleri tespit etmelisiniz. Eviniz, işiniz, evliliğiniz, arkadaşlarınız, çocuklarınız hatta otomobiliniz bile olabilir. Sinirlendiğiniz anlarda not tutabilir ve suçluyu belirleyebilirsiniz.

MOLALAR VERİN

Kadınların çoğunluğu adet öncesi sendromundan mustarip. Ağrı, sancı, gerginliğe neden olan bu sendrom ile başa çıkabilirsiniz. Periyod dönemine iki hafta kala tuz, kafein ve çikolatayı azaltın. Yüzme imkanınız varsa, yüzün. Eğer yoksa yürüyüş bile olsa hareket etmeye çalışın. Doktorunuza hormona ihtiyacınız olup, olmadığını sorun. Ayrıca evening primrose oil veya B6 vitamini gibi kimyevi olmayan ürünlerden de yararlanabilirsiniz.

İşyerindeki gerginliğinizi azaltın. Gerçekçi olmayan talepleri kabul etmeyin, uzlaşmak için çaba sarfedin, kendinize akılcı hedefler belirleyin, işyerindeki sorunlarınızı özel yaşamınıza taşımayın.

Zamanınızı iyi kullanın. Özellikle işyerinde zamanınızı en akılcı şekilde harcayın. İşyerinde liste yapabilirsiniz. Önce zor olan işleri halledin.

Evde sorunlarınız varsa üstesinden gelmeye çalışın. Ailenizle veya eşinizle olan ilişkinizi değerlendirin, akılcı çözümler bulmaya gayret edin.

Hayatınızda molalar verin. Kısa tatiller yapın, arkadaşlarınıza yemek davetleri verin, hayvanlarınızla veya bitkilerinizle ilgilenin. Yardımcı olabileceğiniz kuruluşlara gönüllü olarak katılın. Sadece kendinizi değil diğer insanları da düşünün.

Canınız sıkıldığı anda sakinleştirici ilaçlara el atmayın. Tedavide çok iyi sonuçlar alınması ancak doktor kontrolünde ve doğru ilaçla olabilir. Aksi halde kendinize zarar verebilirsiniz. Üstelik şikayetleriniz azalacağı yerde çoğalabilir.

BEYAZ MI, SİYAH MI?

Son yıllarda beyaz ekmek mi yemek daha faydalıdır yoksa siyah ekmek mi, sık sık soruluyor. Mümkün olduğunca rafine edilmemiş karbonhidratları yani esmer ekmek makarna, kepekli buğday ekmeğini tercih etmelisiniz. Bu yiyeceklerin besin değerleri hayli yüksek.

Kolesterolünüzü kontrol altında tutmaya çalışın. Karaciğer, yumurta, çedar peyniri, karides, şarküteri ürünleri özellikle sosis kolesterol kaynağı. Onları tüketirken dikkatli olmalısınız. Kolesterolün yüksekliği, kalp kirizi, dolaşım bozuklukları, damar sertleşmesi gibi hastalıklara neden oluyor.

Lifli yiyecekleri çok fazla ihmal ediyoruz. Oysa kolesterol seviyesinin düşmesi, hastalık riskinin azalması, enerjinin artması için lifli besinleri düzenli tüketmek gerekiyor. Lif bakımından zengin yiyecekler şöyle; kepekli ürünler, kuru kayısı, kuru erik, bezelye, ıspanak, mısır, kereviz, brokoli, elma ve muz.

Vitaminler eğer yiyeceklerden alınamıyorsa, ihtiyaca göre kürler halinde tüketilmeli. Örneğin periyod dönemlerinde kadınlar demir hapı kullanabilirler. Eğer zayıflamak için diyet yapıyorsanız, mutlaka takviyeye ihtiyacınız olacak.

Sağlıklı beslenmek istiyor ancak nasıl kahvaltı edeceğinizi bilmiyorsanız size örnek bir mönü; şeker katılmamış yarım bir greyfurt, bir bardak taze sıkılmış portakal suyu, bir çanak yulaf gevreği, kızartılmış kepekli tost ekmeği, bir miktar margarin. Haftada en fazla dört yumurta yemelisiniz. Eğer kolesterolle bağlantılı bir hastalığınız varsa çok az tüketmelisiniz ya da vazgeçmelisiniz.

Öğle yemeği için domates ve yeşilliklerle zenginleştirilmiş tavuklu bir sandviçi tercih edebilirsiniz. Ayrıca az yağlı bir bardak süt, sebze çorbası içebilirsiniz. Haftanın en az bir gününü hiç et yemeden geçirmeyi deneyebilirsiniz.

Akşam yemeğinde pirinç haşlama, brokoli gibi taze sebzelerle süslenmiş balık sağlığınız için çok yararlı ve damak tadınıza da hayli uygun olabilir. Bir bardak şarap ve taze meyve salatası da akşam ziyafetinizi tamamlayabilir. Meyve salatanıza yoğurt da katabilirsiniz.

Alışverişi öğrenmek çok önemli. Markete girdiğinizde taze yiyeceklere doğru yönelin, konservelerden olabildiğince uzak durun. Diyet içecekleri tercih edin. Az yağlı peynir, süt ve yoğurt satın alın.

AKŞAMA NE PİŞİRELİM?

Sağlıklı beslenme, yaşama ve zayıf kalabilmek için doğru alışverişin yanısıra pişirme usüllerine de dikkat etmek gerekiyor. Çocukluğunuzdan beri edindiğiniz alışkanlıklardan vazgeçmek zor ama hemen kızartmak yerine fırın veya ızgarayı da kullanmayı deneyin. Sebze, mantar kombinasyonu gibi hem sağlıklı hem de lezzetli yiyecekleri tercih edin. Kırmızı et ile yemek pişirirken hiç değilse yağlı kısımlarını tamamen temizleyin.

İçki içerken ölçüye dikkat ederseniz, alkolden uzak kalmanız gerekmez. Haftanın en az iki günü hiç içki içmeyin. Diğer günler için önerilen miktar bir kadeh viski veya bir kadeh şarap veya bir bardak bira. İçtiğiniz içkinin alkol yüzdesine göre haftalık miktarı belirleyebilirsiniz. Örneğin şarap yüzde 10 oranında alkol içerirken viski yüzde 30-40 oranında alkol içeriyor. Bu durumda her akşam içilen tek kadeh viski ile şarabın ölçüsü aynı değil. Viski daha az tüketilmeli.

Temizliğe, hijyene ve kendinize özen gösterin. Ellerinizi düzenli yıkayın. Yüzünüzü günde iki kez temizleyin, nemlendirin, traş bıçağınızı perişan olmasını beklemeden değiştirin, cildinizde herhangi bir değişiklik, hastalık olup, olmadığını kontrol edin. Özellikle benleri takip edin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!