'Al' deyip yüzüğü uzattı

Güncelleme Tarihi:

Al deyip yüzüğü uzattı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2014 10:44

Ebru Polat, şu sıralar çifte heyecan yaşıyor. DJ İlkan Günüç’le hazırladığı “İnat” single’ını müzikseverlerin beğenisine sunan ve Avrupa turnesine çıkmaya hazırlanan Polat, bir yandan da işadamı sevgilisiyle evlilik hazırlığı yapıyor. Polat’la yeni şarkısını ve düğün heyecanını konuştuk.

Haberin Devamı

* Bu yazı yeni bir single’la karşılıyorsunuz. Nasıl bir çalışma oldu “İnat”?
- Yeni bir DJ var; İlkan Günüç. Yaptığı işte çok başarılı. Bana geldi, “Beraber projeler yapalım mı?” dedi. Bana böyle çok teklif geliyor. Ama benim çalıştığım belli kişiler var. Öyle herkese güvenemiyorum. Çünkü şarkılarımda en önemli şey, altyapı. Önce İlkan’ın şarkılarını dinledim, işlerini çok beğenince de “Yapalım” dedim. Neticede harika bir şarkı çıktı ortaya.
* İlkan Bey nasıl ulaştı size?
- Menajerimiz ortak. Onun vasıtasıyla bana ulaştı. Çok da güzel oldu. Şarkıya gelen yorumlar inanılmaz güzel. Gördüğüm herkes beğendiğini söylüyor. Klibi de Tamer Aydoğdu çekti, o da çok güzel bir iş oldu.

EBRU POLAT DENİNCE AKLA ALIŞVERİŞ GELİR

* Şimdi Avrupa turnesine çıkıyorsunuz İlkan Günüç’le değil mi?
- Evet, 24 Mayıs’ta başlıyoruz. İlk konserimiz Viyana Club 34’te olacak. Sonra Almanya’ya gideceğiz. Bu yaz Avrupa’dayız.
* Haziran ayına kadar evleneceğinizi söylemiştiniz. Şimdi turne hazırlığındasınız. Hangi arada evleneceksiniz peki?
- Milano’ya giderken evrakları da yanımda götüreceğim. Ardından gün alacağız. Bakalım, turneye kadar evleneceğiz...
* Yeni moda İtalya’da evlenmek mi?
- Önce ben söyledim ya Roma ya da Milano’da evleneceğim diye. O fikri benden çaldılar. Hep benim haberlerim çıktı. Bir de baktım Hamdi Alkan evlenmiş Roma’da.
* Neden Milano peki? Roma, romantik bir şehir ama Milano hep alışverişle özdeşleştirilir...
- Hem evlilik, hem alışveriş için! Ebru Polat dendi mi birçok kişinin aklına alışveriş ve moda geliyor. Çünkü dikkatliyimdir kıyafet konusunda, mutlaka trend bir şeyler giyerim. Mağazalar bile yeni ürünleri için beni ararlar. Bu çocukluğumdan beri böyle. Büyük bir alışveriş tutkum var.
* Ayıptır sorması alışverişe ayda ne kadar harcıyorsunuz?
- Ne kadar harcadığımı söylemek görgüsüzlük olur. Ama çok değil, iki haftada bir alışveriş yapıyorum.

BENiM iNANCIM KUVVETLi

Haberin Devamı

* Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
- Şu anda mutluyum. İnşallah hem iş hem de aşk konusunda Allah mutluluğumu bozmaz.
* Yaşadıklarınızı şanslı olmanıza mı bağlıyorsunuz, inançlı olmanıza mı?
- Şans umurumda değil. Benim inancım kuvvetli. Tüm bunları inançlı olmama bağlıyorum.

Haberin Devamı


NEDEN BENiM EŞiMi HERKES GÖRSÜN Ki

* Evleneceğiniz adamı sır gibi saklıyorsunuz... Peki, ne kadar zamandır tanışıyorsunuz?
- Beş-altı aydır.
* Biz tanıyor muyuz kendisini?
- Tanımıyorsunuz.
* Evlendikten sonra mı tanıştıracaksınız?
- İlk fotoğrafları nikâhtan sonra vereceğim. O zaman göreceksiniz.
* Neden bu gizem peki?
- Neden benim eşimi herkes görsün ki? Kendisi işadamı, görünmek istemeyebilir. Çok göz önünde tutmak istemiyorum onu.
* Bu durumun hoşuna gidip gitmediğini konuştunuz mu?
- Konuştuk tabii. Çok da istemiyor. Belki nikâhta...
* Peki bu durum sizin için zor olmayacak mı? Siz göz önünde olmayı seviyorsunuz çünkü...
- Evet, ben seviyorum magazini. Magazin de beni çok sever. Sonuçta bizim konserlerimiz, işlerimiz sizin sayenizde var. Ama çok büyük bir problem olacağını sanmıyorum, çünkü o da bunun getirdiklerini biliyordur.

O TEKLİFİ YİNELEYECEK

* Tektaşlarınızı görünce tahtalara vurduk biz. Maşallah. Siz yüzükleri görünce ne yaptınız?
- Çok mutlu oldum! Tektaşın hiçbir önemi yok. Sevdiğin adam yanımda olsun, yeter.
* Evlenme teklifi nasıl geldi? Romantik miydi?
- İlişkimizin dördüncü ayıydı. Garip oldu aslında. Ben çok kızdım.
* Neden?
- Arabaya bindik, elindeki kutuyu “al” diye uzattı. “Al ne?” falan derken bir baktım; tektaş. “Bu ne?” dedim, “Evlenelim” dedi. “İyi” deyince de aldı taktı yüzüğü.
* Gerçekten mi?
- Evet... Sevgisini içinde yaşıyor. Çok konuşamaz böyle şeyleri. Ama o evlenme teklifini yineleyecek bence. Şu yaşıma kadar hiç ağzımdan “Evleneceğim” lafı çıkmadı. Çıkmazdı da. Ama hayatının erkeğini bulunca, hayatını onunla geçirmek istiyorsun. Hayatının sonuna kadar o senin olsun, sen de ona ait ol istiyorsun. İnşallah bu büyü bozulmaz. Şükür ki nişanlım dünyanın en tatlı insanı. Çok da aşığım. Güzel olsun her şey.
* Birbirinize ne diye seslenirsiniz?
- Ben aşkım, canım, sevgilim derken, o bana hep “dünyam” der.
* Bu yaz konserlere sizinle mi gelecek müstakbel eşiniz?
- Aklı başında, işi olan hiçbir koca konser konser gezmez.

İMKANIN VARSA HAYAL KURACAKSIN

Haberin Devamı

* Maddi durumunuz çok mu iyi?
- Çok konsere gidiyorum. Aileden de altyapı vardı. Kız kardeşim de Türkiye güzeli. İlkokuldan üniversiteyi bitirene kadar kolejde okuduk. Ailemizin durumu iyiydi. O yüzden bu işe girerken de hiçbir fedakârlık yapmak zorunda kalmadım. “Hükmüm parama geçer” dedim, çıkardım paramı, yaptım albümümü. Hiç kimseyle uğraşmadım, uğraşmam da. İmkânın varsa hayal kuracaksın, yoksa da büyük hayal kurmayacaksın.


POLEMiĞE GiRMEM DANSÖZ GiBi KIVIRMAM

* Siz pek polemiklere girmiyorsunuz...
- Çünkü sevmiyorum. Okumuş, hukuk fakültesi bitirmiş bir insanım. Saçma sapan polemiklere cahil insanların girdiğini düşünüyorum. O ona sataşıyor, sonra gelip buna sataşıyor ama sonra bir bakıyorsun öpücüklere boğuyorlar birbirlerini. Ya bakacağın yüze tükürme ya da tükürdüğün yüze bakma! Bu konularda daha dik bir tipimdir. Dansöz gibi kıvırmam. Kimseyle polemiğe girmem, giriyorsam da bir daha o insanla konuşmam. Bizim işte herkes ünlü olmak istiyor. Çok güzel bir şey gerçekten ama bir yandan da aile kültürü gerçeği var. Herkes birden bu mesleğe saldırınca, eğitimli insan da pek olmayınca böyle oluyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!