2008-2009 grip sezonu açıldı ama Türkler gripten korkmuyor

Güncelleme Tarihi:

2008-2009 grip sezonu açıldı ama Türkler gripten korkmuyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2008 00:00

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 65 yaş üstündekilerin yanı sıra, astım, diyabet, kalp, damar gibi kronik hastalığı olanlar ile bağışıklığı azalmış bireylerin gribe karşı aşılanması gerekiyor. Örgüt, 2010 yılı itibariyle, her ülkede 65 yaş üstündekilerin en azından yüzde 75’inin aşılanmasını hedefliyor. İngiltere, örgütün hedefini geçen tek ülke.

Fransa’da oran yıllardır süren kampanyalara rağmen yüzde 68. Rakamlar, Türkiye’nin bu hedefin uzağında olduğunu gösteriyor. Aşılanma oranı yüzde 22. Oysa risk grubundaki 10 milyon kişinin grip aşısı olması gerekiyor. Buna karşılık Türkiye’de yılda toplam 2.5 milyon kişiye grip aşısı vuruluyor. Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Sekreteri Prof. Dr. Selim Badur, "İnsan sağlığına, toplumsal yaşama ve ekonomiye son derece ağır darbeler indiren bu hastalığın önemini kavrayamadık" diyor. İşte bu nedenle, Influenza Çalışma Grubu, 2008-2009 grip sezonu başında "Grip Bilgilendirme Kampanyası" düzenledi. Kampanyayı karikatürist Kemal Gökhan Gürses’in sahibi olduğu Mucizeler Dükkanı ajansı hazırladı. Kampanya çerçevesinde www.gripnedir.com adlı site kullanıma sokuldu.

Grip Bilgilendirme Kampanyası’nın amacı, grip aşısı konusunda abartıya kaçmadan toplumu gerçekçi verilerle bilgilendirmek, risk gruplarının duyarlılığını artırmak ve sağlık çalışanlarının bilgilerini güncelleştirerek ülkemizde grip aşısı uygulamasının çağdaş toplumlar düzeyine yükseltilmesi.

Gripten korunmanın en etkili yolu aşılanmak. Ancak Türkiye’de grip ve aşısıyla ilgili mitler (yanlış inanışlar) var. Prof. Dr. Selim Badur, "Gribin ciddi bir hastalık olmadığı, aşının gribe neden olduğu, tüm bu aşı konuşmalarının ilaç-aşı firmalarınca yönlendirildiği gibi mitler, sağlık personeli arasında bile yaygın. Oysa grip aşısını Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı öneriyor" diyor.

GRİP VİRÜSÜ DIŞ ORTAMDA 48 SAAT CANLI KALIYOR

Grip, kolay bulaşan ve yayılan bir hastalık. Hastanın öksürüp hapşırması ve hatta konuşmasıyla havaya dağılan virüs, 1-2 metre uzağındaki sağlam bir kişiye solunum yoluyla bulaşabiliyor. Bunun yanında, hastaların ağız-burun akıntılarının bulaştığı eşyalar ve yüzeyler üzerinden de yayılıyor.

Gribe yol açan influenza virüsleri, dış ortamda (örneğin kapı kollarında, toplu taşıma araçlarındaki tutacaklarda, elektrik/asansör düğmelerinde, kreşlerde ağza sokulabilen oyuncaklar üzerinde) 48 saat canlı kalabiliyor. İnsana bulaşırsa enfekte etmeye devam edebiliyor. Tıpkı HIV (AIDS etkeni) virüslerinde olduğu gibi devamlı değişikliğe uğruyor. Bu nedenle grip geçirmiş ya da tek bir kez aşı olmuş birinin, hastalığa karşı uzun süreli ya da ömür boyu bağışıklık kazanması mümkün değil. Gripten korunmak için her sene aşı yaptırmak gerekiyor.

İşte grip mitleri

á Sadece sıkıntı veren bir hastalıktır. Yanlış! Hastaneye yatışa, hatta ölüme yol açabilir.

á Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Yanlış! Ani başlayan, yüksek ateşle seyreden, aşırı halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük, kas, eklem ve baş ağrısı ile kendini gösteren bir hastalık. Gribe yakalanan kişi en az 3-5 gün yatak istirahati ile kendini toparlayabilir. Ama vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle zatürree gibi ikincil hastalıkların ortaya çıkmasıyla daha da ağırlaşabilir.

á Grip aşısı, gribe yol açar. Yanlış! Grip aşıları inaktive, yani ölü grip virüslerinden üretilir. Bu nedenle gribe yol açamaz ve grip hastalığı oluşturamaz.

á Grip aşısı yüzde 100 koruma sağlamadığından, aşı olmamak daha iyidir. Yanlış! Yapılan araştırmalar, grip aşısının yüzde 89 etkili olduğunu gösteriyor. Koruma aşılamadan sonraki 10 gün içinde oluşuyor. Ancak aşı olduktan sonra influenza virüsleriyle temas eden ve enfekte olan kişi, hastalığı aşı olmamış bir hastadan çok daha hafif geçiriyor.

á Grip aşıları işe yaramaz. Yanlış! Aşıların içerdiği virüs tipleri dolaşımdaki virüslerle benzerse grip aşısı oldukça etkili. İnsanlara grip aşısının işe yaramadığını düşündüren pek çok sebep var. Grip aşısı olmuş kişiler diğer solunum yolları etkenlerinin sebep olduğu enfeksiyonları geçirebilir ve bunu grip zannedebilir. Aşı sadece grip virüsüyle oluşturulan solunum yolu enfeksiyonunu önler.

á Aşının yan etkileri grip hastalığına yakalanmaktan daha kötüdür. Yanlış! En fazla yaşayacağınız yan etki, aşılamadan dolayı oluşacak kol ağrısıdır ki, bu bütün aşılar için geçerli.

á Aralık grip aşısı olmak için geç bir tarihtir. Yanlış! Grip aşısı tüm grip sezonu boyunca uygulanabilir. Ülkemizde grip salgınları kasım ayında başlayıp nisan sonuna kadar devam ediyor. Aşı olmak için en uygun zaman ekim - kasım. Ama gerektiğinde aralıkta hatta ocak, şubat ve mart aylarında da aşı olunması, gripten korunma sağlar.

á Bol C vitamini kullanırım ve gripten korunurum. Yanlış! C vitamini herkesin düşündüğünün aksine gribi önlemez. Sistemi güçlendirir, hastalıklara karşı vücut direncini kısmen artırabilir ama gribe yakalanmamızı ve hasta olmamızı kesinlikle engellemez. Hatta aşırı derecede C vitamini, özellikle çocuklar ve yaşlılarda ishale sebep olabilir. Bu da hastalığın ağırlaşmasına, iyileşmenin gecikmesine yol açabilir.

á Grip antibiyotikle tedavi edilir. Yanlış! Antibiyotikler sadece bakterilere karşı etkilidir. Grip etkeni olan influenza virüstür ve tedavi amaçlı olarak doktorun önerisine göre ancak influenza virüslerine karşı etkili olan anti-viraller kullanılabilir.

RİSK GRUBUNDA KİMLER VAR

Virüsü kapmış bir yetişkin, henüz hastalık belirtileri görülmeden 1 gün önceden başlayıp, hastalık kaybolduktan 5 gün sonraya kadar virüsü etrafa bulaştırabilir. Bu süre çocuklarda iki kat kadar daha uzun. Yüksek risk grubundakilerin grip sezonunda hastaneye yatış oranları, sağlıklı bireylere göre 2-5 kat daha yüksek. Grip, yaşlılarda ve kronik hastalık taşıyanlarda daha ağır seyrediyor ve ölümlere yol açabiliyor. İşte risk grubundakiler:

Yaşlılar, kalp, akciğer, şeker ve böbrek hastalığı olanlar ile kansızlık sorunu olanlar, herhangi bir nedenden dolayı bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar (kemoterapi alanlar, uzun süreli steroid tedavisi görenler, HIV/AIDS hastaları gibi), bakımevlerinde yaşayanlar, devamlı aspirin kullanmak zorunda olan çocuklar ve gençler, grip sezonunda gebe olan kadınlar ile tüm sağlık personeli.

Türkiye gripizleme ağında

Dünya Sağlık Örgütü, 1950’li yıllardan başlayarak tüm dünyada grip aktivitesini yakından izliyor. Enfeksiyonun seyrini, dolaşımdaki virüslerin özelliklerini, olağandışı bir alt tipin dolaşıma girip girmediğini belirlemek ve böylece gerektiğinde erken uyarı sistemlerinin devreye sokulmasını sağlamak için çalışmalar yapıyor. Dünyada 118 merkez gribi izlemekle görevli. Farklı coğrafyalarda yılda 200 bin örnek toplanıyor. Sezonda hastalık yapacak en yaygın 3 grip virüsü tipi belirleniyor ve aşı üreticilerine bildiriliyor. Türkiye de bu izlem ağına girdi.

Gelişmiş ülkeler maliyet hesaplıyor

ABD’de gribe bağlı olarak yılda 200 bin kişi hastaneye yatıyor. 36 bin kişi grip nedeniyle yaşamını yitiriyor. 30 milyon hekim ziyareti yapılıyor. Direkt medikal giderin tutarı 3 milyar dolar. Avrupa rakamları da çok farklı değil. Tanı ve tedavi giderleri ortalama 28-60 Euro (yaşa ve komplikasyonlara bağlı değişiyor), reçete başına ortalama 3 ilaç kullanılıyor. Gribin dolaylı giderleri de az değil. Gripten hastalanan işçilerin yüzde 75’i rapor alıyor. Ortalama rapor süresi 5.4 gün. Çocuğu hastalananların yüzde 15’i rapor alıyor. Ortalama rapor süresi 3.2 gün.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!