Kayseri’den örnek alınacak hareketler

KOLUNDAKİ dövmeyi gördüğümde, maçı anlatan kişinin ismini yanlış söylediğini düşünmüştüm.

Haberin Devamı

Spiker, “Moritz hakeme itiraz ediyor” diyordu... Oysa bahsettiği futbolcunun sağ bileğinin içinde yumruk büyüklüğünde bir ay yıldız vardı... Brezilya uyruklu, ismi Andre Francisco Moritz. Türkiye aşığı  bir futbolcu ve müthiş bir Türkçesi var üstelik... Yani Moritz kendisini bir Türk gibi hissediyor. Türk yemekleri yiyor, Türkçe konuşuyor. Yüzlerce yıldır bu topraklarda yaşadığı halde hala benimseyemeyenler varken, o koluna ay yıldız kazıttıracak kadar da benimsemiş bu ülkeyi...
Beşiktaş’ın yenilgisiyle sonuçlanan maçın sonunda Kayserispor’un hocası konuşuyor... Sanırsınız Kayseri doğumlu... Hepimizin yakından tanıdığı Şota. Yıllarca Trabzon’da top koşturup giden, ama aradan çok zaman geçmesine rağmen hoca olarak geldiği Türkiye’de hala Türkçe konuşan bir Gürcü...
İnsan, bu ülkede yıllarca hocalık yapıp tek kelime Türkçe konuşmadan giden teknik direktörleri hatırlayınca hayranlıkla izliyor Şota’yı. Çabasını, içtenliğini, samimiyetini ve en önemlisi hiç bir yorumcu yazarın altını çizmediği Şota’nın başarısını... Bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz... Aynı coğrafyada yıllarca yaşayıp hala kendisini bu ülkeden hissedemeyenler, futbolun neleri başarabildiğini görsünler diye...

Haberin Devamı

Emenike Almanya’da olsaydı

ALMANLAR, Hollandalılar, İsviçreliler, Belçikalılar, hatta İngilizler yakaladıkları fırsatları affetmiyorlar... Yetenek avcıları, sadece kulüpler bazında değil ulusal takımları için de avlanıyorlar. Yakalıyorlar da... Kendi ülkelerinde yetişmiş oyuncuları, uyruklarına bakmadan not ediyorlar bir kenara... Zamanı gelince de milli ediyorlar ulusal takımlarına fayda sağlayacak olanları... Emek ve zaman sarfediyorlar yani... Ama biz hiç uğraşmadan ayağımıza kadar gelen fırsatları değerlendirebiliyor muyuz? Yoksa artık yok olmaya mecbur olan şovenist duygularımız mı devreye  giriyor?
Mesela Emenike... Hem genç hem kuvvetli hem de müthiş bir yetenek. Almanya’da ya da başka bir ülkede olsaydı, milli takımlarına almışlardı çoktan. Eren Derdiyok’lar, Mesut Özil’ler gibi bir çok yetenekli oyuncu gibi... Biz neden faydalanmıyoruz peki? Ayıp mı yoksa günah mı? Yoksa mahalle baskı yapar diye mi korkuluyor?
Solbek sıkıntısı var ama Türk vatandaşı Vederson hiç düşünülmüyor bile...
Santrfor deseniz Mert Nobre orada duruyor... Elbette formda olacaklar, elbette hak edecekler ama bu kriterler objektif ve vizyonel bir şekilde işletiliyor mu yoksa, “laf ederler, tefe koyarlar” korkusu ayarlarını mı bozuyor?
Bunu yapmayanlara değil sözüm. Bunu yapmayı düşünenlerin tepesinde kabus gibi duran dinazor beyinlere, geri kafalılara...

Haberin Devamı

MAÇIN ÜÇ ADAMI

G.SARAY maçından sonra “maçın üç adamı” köşemle ilgili bir çok eleştiri maili aldım. Her birine de “Yerden göğe kadar haklısınız, teşekkür ederim” yazarak cevap verdim. Haklılardı çünkü... Maçın üç adamı Fenerbahçeli üç futbolcu olmamalıydı... Bu nedenle bütün içtenliğimle düzeltiyorum; Maçın üç adamı Hagi- Tugay- Nezihi (Galatasaray teknik kadrosu).

Yazarın Tüm Yazıları